Hüseyin Kaya / doğruhaber
Sayan, Deniz Baykal`ın CHP genel başkanlığından komplo ile uzaklaştırıldığını, bunun İsrail gizli servisi MOSSAD tarafından parti içindeki uzantılarla birlikte gerçekleştirildiğini ileri sürdü.
Bir tür paranoya ya da şizofreni diyebilirsiniz; ama söylenenler bu kadar da değil.
Sayan, Baykal`a düzenlenen komplonun bir sebebinin de 2009 yerel seçimleri öncesinde çarşaflı ve tesettürlü bayanlara parti rozeti takması olduğunu öne sürdü ve şunları söyledi: "Baykal`ın muhafazakar kesimi kucaklaması, Kutlu Doğum Haftası`nda çok güzel bir konuşma yapması, parti içinden bazılarını hem de İsrail, ABD, İngiltere, Almanya gibi dış güçleri rahatsız etti."
Olabilir mi?
Ben olmaz demem.
Bir süre önce MHP ve Baykal kasetleriyle ilgili Önder Aytaç’ın ismi dolaşmıştı medyada.
Aytaç’ın kimlerle irtibat kurduğu pek belli değil.
Yani işler bayağı karışık.
Biz bunları bir tarafa bırakalım da Kemal Beye gelelim.
Deniz Baykal’ı devirenler Mossad ajanıysa, Baykal’ın yerine geçecek olan kişiye de onlar karar vermiş olmalı.
Yani şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’nu Mossad mı destekliyor?
Aslında bunun belirtileri de yok değil.
İsrail`in TV2 Kanalı`na röportaj veren Kılıçdaroğlu, Mavi Marmara baskınında asıl sorumlunun Türkiye olduğunu belirterek, “Ben olsam bu gemiyi göndermezdim. İsrail ile ilişkilerin bozulmasına izin vermezdim” demişti.
Bu açıklama “Beni göreve getirdiğiniz için teşekkür ederim” anlamına gelebilir mi?
Olabilir, tabii.
Ama Savcı Sayan, sadece israil’den söz etmiyor; ABD’den, İngiltere ve Almanya’dan da söz ediyor.
Hatırlarsanız Onur Öymen, Kılıçdaroğlu’nun bir Amerikan projesi olduğunu söylemişti.
CHP’nin Alman vakıflarından yardım aldığı da söz konusu olmuştu.
Tüm bunlardan sonra ne mi demek istiyorum?
İnanın bana Kemal Beyin kimin adamı olduğunu bilmiyorum.