Kemalizm Dini Kemale Eriyor

Bir "din"in "din" sayılabilmesi için bazı şeylere sahip olması gerekiyor.

Ekleme: 19.11.2012 13:47:00 / Güncelleme: 19.11.2012 13:47:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 
Hüseyin Kaya / Doğruhaber
 
Bir “din”in “din” sayılabilmesi için bazı şeylere sahip olması gerekiyor.

İlkeleri, ritüelleri, kutsal metinleri olmalı mesela.

Aşırıları, ılımlıları, yoldan çıkmışları olmalı.

Kemalizm’de iş tamam.

En son yaşanan bazı olaylardan yola çıkarak Kemalizm dininin kemale ermeye başladığını söyleyebiliriz.
Kutsalları var, doğmaları var, kitabı var, ritüelleri var.

Ortodoks ve liberal Kemalistler bile var. Bir din için daha ne ararsınız bilmem! Bakın size iki örnek anlatacağım ve inanıyorum ki, bana hak vereceksiniz.

İlki öğrencilerin katıldığı bir televizyon programı…

Öğrenciler, programa katılan siyasetçi ya da gazetecilere sorular soruyorlar.

Öğrencinin biri soru sormak için ayağa kalkıyor ve bakın ne söylüyor:

“Arkadaşlar salonumuzda Türk bayrağı ve Atatürk resmi var. Lütfen oturmamıza biraz dikkat edelim, duyarlı olalım. Bacak bacak üstüne atan arkadaşlarım size sesleniyorum”

Atatürk resminin önünde bacak bacak üstüne atılmamasını istiyor.

Zaten biliyorsunuz yıllardır heykellerin önünde esas duruşta bekleme/zorla bekletme ritüeli devam ediyor.

Cemaat halinde marş söyleme…

Bir de tövbeler var tabii.

Belli günlerde anıtkabire gidip bağlılığını bildirme, bağlılık bildirmeyene haddini bildirme konusunda söz verme…
Taşlar yerine oturuyor, öyle değil mi?

Hepsi bu kadar mı, deyip dudak büküyorsunuz; ama durun!

Size önemli bir örnek daha vereceğim. Basından ilginç bir haber:

“Atatürkçü Düşünce Derneği Kırklareli Şubesi öncülüğünde, sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 10 Kasım Atatürk`ü Anma Günü dolayısıyla Şevket Dingiloğlu Parkı`nda okuma etkinliği düzenlendi. Etkinlikte 406 gönüllü, 639 sayfalık Nutuk`u kesintisiz olarak 28 saat 13 dakikada okudu.

Atatürkçü Düşünce Derneği Kırklareli Şube Başkanı Nuriye Üstündağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 Kasım`da başlayan etkinliğin sona erdiğini belirterek, etkinliğe 28 sivil toplum örgütünün destek verdiğini söyledi.

Okuma etkinliğinin 10 Kasım`da 09.30`da başladığını ifade eden Üstündağ, ``Mustafa Kemal Atatürk`ün el yazısı ile yazdığı Nutuk, 406 kişi tarafından kesintisiz olarak 28 saat 13 dakikada okundu. Akşam okumaları meşaleler altında gerçekleşti. Halkın ilgisi çok yoğundu. Her katılana bir Nutuk hediye ettik. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz`` diye konuştu.”
Atatürk’ün el yazısı, kesintisiz olarak, akşam okumaları…

İşte gördüğünüz gibi kutsal kitap da varmış.

Hemen hemen boşluklar dolu gibi görünüyor sanırım.

Bir eksiklik var gibi görünüyor sadece.

Topkapı Kutsal Emanetlerde kesintisiz Kur’an okunduğu için Anıtkabirde de kesintisiz Nutuk okunmalı!

Bu işi 10 Kasımlarla sınırlandırmak, bu dinin içini boşaltmaya sebep olabilir.

Baksanıza Cumhuriyet bayramında halkın kutlama yapmasına bile izin vermediler.

Alanı ne revizyonistlere ne de oportünistlere bırakmamak lazım.

Kalbinde hastalık olanlara durmadan Nutuk tilaveti, durmadan anıtkabir ziyareti.

Her şeyin bir zorluğu var tabii.

Bir dinin mümini olmak zor.