Nisanur Dergisi'nin mart sayısı çıktı

HEYECANIMIZ SÖNMESİN!

Aylık kültür, yaşam ve aile dergisi Nisanur’un Mart 2019 sayısı çıktı. Nisanur Dergisi 88. sayısında “heyecan” konusunu dosya olarak işliyor. Birbirinden farklı beş yazı başlığının kapağa taşındığı dergide durağanlıktan harekete geçen ve ‘heyecan’ı yansıtan bir görsel kapağa taşınmış.

DOSYA KONUSUNDA NELER VAR?

Aile ilişkilerinde heyecanı arttıran etkenler/sebepler nelerdir? Heyecan nasıl muhafaza edilir? Aile ilişkilerinde heyecanı azaltan/söndüren etkenler/sebepler nelerdir? İbadet heyecanı nasıl kuşanılır? Her dem diri ve taze olması için neler yapılmalıdır? Okuma heyecanı, yaşama neler katar ve hangi durumlarda artıya dönüşür? Muhabbette heyecan ne ifade eder? Muhabbetsiz heyecanın ve heyecansız muhabbetin izdüşümleri nelerdir? Dava heyecanını neler körükler? Neler söndürüp bastırır? Gençlik ruhunu iyi kullanma ve ileriye taşıma, neyle nasıl mümkün olur? Sorularına titizlikle cevap arandığı dergide yazarlar özveri ve gayretleriyle, oldukça güzel/doyurucu bilgiler sunuyor.

DERGİDE KİMLER NE YAZDI?

Hacer Sara Arslan ‘Dava heyecanımıza ne oldu?’ başlığı ile sorunun kaynağına iniyor ve çözümler sunuyor.

Aile ve evlilik terapisti Nazlı Özburun ‘Evlilikte heyecanı besleyen faktörler’ başlığı ile eşlere hitaben evlilikte heyecanı uyandıran püf noktalara dikkat çekiyor.

Pedagog Meliha Timur ‘Kendini yetiştiren ailelerin dikkatine’ başlığı ile belirli hizmetlerde bulunurken yakın çevremizi, özellikle ailenizi ilgi ve alakamızdan esirgememe hususunda uyarıyor.

Gülfer Ekmen ‘Başlıksız’ yazısında özelde yazarlara ve yazarın dünyasına; yazarın kaleme aldığı yazıları ile olan bağa dikkat çekiyor.

Rabia Özelçi ‘Yolumuzu aydınlatan yıldızlar’ başlığı ile şiirsel bir dille Hz. Aişe annemizi, pak yaşantısını ve bundan feyizlenmeyi işliyor.

Sümeyye Yılmaz ‘Bir kavanoz kül’ başlığı ile farklı bir yaklaşımla ölüm ve hakikatine dikkat çekiyor.

Esra Gülşahin ‘Hayat boyu okumak’ yazı başlığı ile okumaya ve okuma heyecanına dair gençlere ve ebeveynlere önemli hatırlatmalarda bulunuyor.

Rana Çeçen ‘İhtiyarlık nedir, genç kimdir’ başlığı ile kimlerin genç sınıfına, kimlerin de ihtiyar sınıfına girdiğini irdeliyor ve her yaşta ruhu diri tutmanın önemine vurgu yapıyor.

Şükran Eslem Dağ ‘Güçlü hiç’ şiir başlığı ile acaba ne yapsam diyerek sizi ayrı ayrı alemlerde gezdirerek günümüz dünyasının sorunlarına çözümler aramaya sevk edecek.

Ümmü Gülsüm Turan ‘Yağmur kuşu’ başlıklı kısa makalesinde umudu yeşertmeye çalışıyor.

Zeynep Dal bu ay ki kitap tahlili köşesinde ‘Sana bir dost tavsiyesi’ başlığı altında yazar Nevzat Tarhan’ın Bilinçli Genç Olmak kitabının tahlilini yapıyor ve bu ay okurlarına ‘Herkes inandığı dünya görüşüne göre bir yol bulur ve öyle devam eder hayat yoluna. Yani herkesin yolu farklı olabilir. Seçtiği yolun doğru olup olmadığını, yolun sonunda ne olup bittiğini, kendisi denemeden öğrenemez mi?’ sorusunu yöneltiyor ve cevabını da makalesinin web sayfasındaki yorum bölümüne bekliyor.

Sezgin Özbay ‘Heyecansız muhabbet eksik, muhabbetsiz heyecan hiçtir’ başlığı ile sevgi ve muhabbetin birbiri ile ilişkisine ve devamlılığına dikkat geçiyor.

Amine Baran ‘Gelip geçeriz’ başlığı ile dünya hayatının bizden öncekilere kalmadığı gibi bize de kalmayacağı hakikatine dikkat geçerek buna göre yol yürümenin ve kuşanmanın ikazını yapıyor.

Esra Türk ‘Evlilikte muhabbet ve heyecan’ yazı başlığı ile eşler arasındaki muhabbet ve heyecanı besleyen faktörlere dikkat çekiyor.

Meryem Demir ‘Unutur muyum Aksa seni?’ şiir başlığı ile önceki ay ziyaret ettiği Kudüs ve Akya’ya olan özlemini satırlara dökmüş.

Elif Yüksek ‘Yaşama heyecanımızı yitirdik’ başlığı ile geçmişe ve geleceğin sildiği değerlere ve bu değerlerin unutulmaya yüz tutmasından şikâyet ediyor.

Reyhan Güneş ‘Mü’minin en güzel heyecanı’ başlığı ile asıl heyecanın kulluk ve ibadette arınması gerektiğini vurguluyor.

Mine Turhan ‘Bu bir emirdir, teslim ol!’ başlığı ile hikâye tadında bir arkadaş grubu gencin, geçmiş kavimlerin nasıl helak olduklarını öğrenme merakını işliyor.

Halime Çay ‘Aynada göremediklerimiz’ başlığı ile her birimiz kendi iç alemi ile meşgul olunca birbirimize o kusur arayışları içeren bakışları atma zamanımızın olmayacağını ve o vakit işlerimizin de bereketleneceğini vurguluyor.

Gıda Mühendisi Gülşen Fidan bu ay ki yazısında önüne geleni sorgusuz sualsiz yemenin tehlikesine dikkatleri çekerek özellikle gıda sektöründeki E kodlu katkı maddelerine dikkat çekiyor.

Meryem Varol ‘Anahtar’ başlığı ile bir Filistin direniş öyküsünü okurlarının beğenisine sunuyor.

Ümmü Benna bu ay ki şiir köşesinde ‘Alt tarafı dünya’ diyor.

Münevver Aktaş şifalı bitkiler köşesinde beyin yemeği olarak ceviz ve faydalarını sıralıyor.

Özlem Yaman il il yöresel lezzetler bölümünde bu ay Gaziantep mutfağında lezzetli üç tarifi okurlarının beğenisine için sunuyor.

Derginin kültür-sanat köşesinde bu ay kitap olarak Muhammed Emin Yıldırım’ın Hz. Hatice kitabı tavsiye edilirken; film bölümünde ise Serden Geçtiler dizisi okurlar için öneriliyor.

Edebiyata, kültür/sanata, sağlığa, mutfağa ve yaşama dair birçok konuyu barındıran yazılarla ve bulmaca ile Nisanur mart ayında da yine dopdolu.

NUR ÇOCUK EKİNDE NELER VAR

Nisanur Dergisi’nin her ay okurlarına ücretsiz verdiği Nur Çocuk ekinde bu ay kimyanın babası kabul görülen Cabir Bin Hayyan kapağa taşınmış. Dergi içeriğinde Müslümanın Müslüman üzerindeki hakları, iyi arkadaşlığın önemi, ilk sahabelerden Habbab Bin Eret’in örneklik yaşamı, mandala boyaması, birbirinden güzel iki poster, en ilginç termometre hikayesi, şiir ve Mart 2019 albümü okurlarını bekliyor.