Hüseyin Kaya / Haber-yorum
Basın haberi “Ak Partinin içkili seçim açılımı” diye gördü.
İstanbul`da halkın yaşam tarzına müdahale edilmediğini göstermek için, İzmir`deki sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan 50 kişilik grup, yılbaşı gecesi İstanbul`un eğlence mekânlarında ağırlanacakmış.
Yılbaşı gecesinde Boğaz turu yapılacak, gece Kuruçeşme`deki eğlence mekânlarını gezilecek, Reina`ya, Locca`ya gidilecek…
Yani Allah’ın yasak kıldığı ne kadar melanet varsa işlenecek.
Bunun adı da “Ak Partinin içkili seçim açılımı” olacak.
“Tayyip, bu ne iş, nerde kaldı dindar nesil?” gibi bir şey söylemiyorum; çünkü Erdoğan’ın bu açılımı yapan zihniyete yakın olduğuna inanmıyorum.
Ama Ak Parti içerisinde böyle bir grup var ve oldukça güçlü.
Müslüman olduğunu söyleyen, ama İslam’ın yasakladığı hiçbir fiilden de geri durmayan bir grup…
Şimdi bilemiyorum, Ak Parti bu tipleri yere/yöreye göre mi, yoksa döneme göre mi piyasaya sürüyor?
Eskiden hiciv/güldürü kasetlerinde geçen, dönemin medyasını anlatan ve çok tutan şöyle bir söz vardı:
“Ramazanda Müslüman, şevvalde demokrat!”
Şimdi acaba aylar değil de yerler mi etkili olur bu tanımlamada?
Mesela “Konya’da dindar, İzmir’de ayyaş” gibi.
Anlaması zor mesele.
Başbakan, BDP ve Pkk için ikide bir “Zerdüşt” vurgusu yapıyor.
Peki, Müslüman olmanın yaşam tarzına hiç mi etkisi yok?
Ramazan ayında, ismi ve şöhreti kötü bir kadınla havuzda görüntülenen Ak Parti milletvekili A. Kutalmış Türkeş’in yaşam tarzı bir Zerdüşt’ünki kadar İslam’a yakın mı?
Adam “Ramazanda Müslüman, Şevvalde demokrat” bile değil!
Yani daha açık konuşacak olursak Ramazan ayında bile “Büyük günahlardan” uzak durmuyor.
Eğri oturup doğru konuşalım!
Ak Parti çok sayıda açılıma imza attı.
Başbakan’ın partisi için de yeni bir açılıma ihtiyacı var.
İslam açılımı!
Bu kadar açılımın sonuna gelmesi belki biraz ağır gelecek; ama başka çıkar yol yok!