Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bulunan Karacadağ Kayak Tesisi, kış aylarında özellikle hafta sonlarında büyük ilgi görüyor.
Siverek ilçesine 45 kilometre uzaklıktaki Karacadağ Kayak Merkezi, bin 919 rakımıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tek kayak merkezi olma özelliğini taşıyor.
Halk arasında "Güneydoğu'nun Uludağ'ı" olarak nitelendirilen ve Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Batman, Mardin başta olmak üzere çevre il ve ilçelerinden, günde yüzlerce insanın akın ettiği Karacadağ Kayak Merkezi'nde, hafta sonları kilometrelerce araç kuyrukları oluşuyor.
Geçen yıl bölgede kar yağışının olmayışından dolayı üzülen kayakseverler, bu yıl kar olmasına rağmen tesislerdeki sıkıntılardan dolayı gönüllerince kayamadıklarından yakınıyor.
Bölgenin farklı illerinden insanların da akın ettiği kayak merkezinde teleferik, ısınma, mescit ve zaruri ihtiyaçların giderildiği lavabolar başta olmak üzere birçok sorunun olduğunu söyleyen vatandaşlar, tesisteki şartların iyileştirilmesi gerektiğini belirttiler.
"Tesis genel anlamda çok bakımsız ve kullanışsızdır"
Tesise, Diyarbakır merkezden ve ilk defa geldiğini belirten Fırat Arslan, verilen hizmetten memnun kalmadığını söyledi.
Aslan, "Lavabolarda akan su soğuk. Bunun yerine sıcak su bulundurulmalı. Mescit var ancak pek kullanışlı değil. Vatandaşlar olarak ibadetlerimiz rahat bir şekilde yapamıyoruz. Bebekli bayanlar için de süt emzirme ve bebek temizleme odalarının olması gerekir. Tesis genel anlamda çok bakımsız ve kullanışsızdır. Her yıl gerekli bakımlar yapılmalı. Otopark yok. Otopark olmadığı halde her araçtan otopark ücretinin alınması adil değil. Hafta sonları zaten dar olan yolda park yapılmasından dolayı trafik tıkanıyor. Belediyelerin de toplu taşıma hizmeti vermesi gerekir. Aracı olmayan aileler de tesise gidebilmeli. Kayak pisti de çok bakımsız, düzeltilmiyor. Teleferik yok, var olan halat ise yetersiz ve sık sık arıza veriyor. Kayak ve kızak fiyatları sunulan hizmete göre çok pahalı. Kayak ve kızaklar eski ve kullanışsızdır." diye konuştu.
Siverek merkezden gelen ve kayak pistinin çok yetersiz olduğunu belirten Mustafa İncealan, bölgenin tek kayak merkezi konumunda olan Karacadağ Kayak Merkezi'nde, hiçbir çalışmanın yapılmadığına dikkat çekti.
İncealan, "Siverek'e en yakın yer burası olduğu için geliyoruz. Pisti çok yetersiz buluyorum. Biraz daha geliştirilebilir. Kayarken bir dakikada pist bitiyor. Pist biraz daha uzatılabilir. Profesyonel olarak Ukrayna'da kayıyorum. Uludağ'da kaydım, şimdi burada devam ediyoruz. Yaklaşık 2 yıl oldu kayıyorum. Öncelikle hocaların yardımıyla öğrendim. Zaten düşe kalka öğreniyorsunuz." dedi.
"Hiçbir yatırım yok, yetkililerden şikâyetçiyiz"
İncealan, şunları söyledi: "Kayak merkezindeki eksiklikler anlatmakla bitmez. Özellikle bir otoparkın olmaması, güzel bir tesisin olmaması, tesiste ısınma sorununun olması, otellerin olmaması, bakımsız olması... Burada en azından 50-60 kişi kapasiteli oteller inşa edilebilir. Bölgenin tek kayak merkezidir. Hiçbir yatırım yok. Bir çalışma yok. Yetkililerden şikâyetçiyiz. Otopark olmamasına rağmen, araçlardan ücret alınması doğru bir şey değil. Otopark için kullanılan alan, araçların giriş çıkışları için olması gerekirken, otopark olarak kullanılıyor. Tabi bu da işletme sahibinin gelir elde etmesinin herhalde tek olanağı. Burada kamelyalar var. Ben sadece kayak için geliyorum. Mangal ile zaman harcamak istemiyorum. Kızak ve kayak kiralama ücretleri iyi, olması gereken budur."
"Yüzüme biraz geliştirilmiş güneş kremini sürdüm. Bu krem, rüzgâr ve güneşe karşı koruyor. Burada aşırı rüzgâr ve güneş olduğu için yüzü tahriş ediyor. Görenler, 'yüzünüz donmuş mu, bir kaza mı geçirdiniz?' diyorlar. Ben de Karacadağ bölgesinde büyüdüm. Yöresel kıyafetlerle kaymak daha zevkli oluyor." diyen İncealan, yöresel kıyafet olan şalvar ve poşulu kaymanın renk kattığını, bundaki amacın aslında doğu batı sentezini oluşturmak olduğunu ifade etti.
"Kayak merkezindeki sıkıntıların giderilmesini istiyoruz"
Haftada 3-4 kez geldiğini, kaymayı yeni öğrenenler için pistin iyi olduğunu belirten Sami Alp ise kayak merkezindeki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Pistin, hem acemiler için iyi olması hem de merkeze yakın olmasından dolayı burayı tercih ediyoruz. 2 aydır kaymayı öğrendim. Pistin en büyük sıkıntısı kısa olması. (Şanlıurfa) Büyükşehir belediyesinin gelecek yıl pisti uzatacağı bilgisini aldık. Ama hâlâ eksiklikler var. Yeşil alan konusunda eksiklik var. Oteller yok. Normalde 50-100 kişilik otel yapılacağı planı var. Teleferikte düşüyoruz. Bir teleferik yapılırsa bu sıkıntı çözülecek. Bugün arkadaşlarla beraber geldim. Normalde hafta içi tek başıma geliyorum. Ayakkabılarda numara sıkıntısı olduğu için istediğiniz numarayı bulamıyorsunuz. Bu da kayak yaparken ayağa baskı yapıyor. Genelde orta numaralı ayakkabılarda sıkıntı yok. Otopark ücretsiz olursa bu kez yolun sağlı solu tarafına park ediliyor. Böyle olunca da trafikte tıkanma oluyor. Geçen hafta böyle bir sorun yaşadık, 20 dakikada yukarı çıkamadık. Çoğunlukla kaymak için geliniyor. Buraya gelenlerin çoğu öncelikle ızgara, sonrasında kayak ve beraberinde ısınma amaçlı davullu halay çekiyor, daha sonra kayıyor." diye konuştu.
Diyarbakır'dan ailesiyle birlikte ilk kez geldiğini, burayı çok beğendiğini ve doyasıya kayarak eğlendiğini belirten 7 yaşındaki Ömer Varol ise düşmeden kaymanın keyfini çıkardığını söyledi.
"Yöresel kıyafetlerle kaymak bence güzel bir zenginlik katıyor"
Hem buranın güzelliğini görmek hem de kaymak için Mardin'den geldiğini dile getiren Hüseyin Azarkan, poşet ve leğenlerle kaymanın daha zevkli olduğunu belirtti.
Azarkan, "İlk kez buraya geliyoruz. Çocukken kayıyorduk. Leğen ve poşetlerle kaymak daha iyiydi. Kızaklarla kaymak daha zor oluyor. Yere düşüyoruz. Buranın ortamını bilmediğimiz için leğen getirip getirmeme konusunda tereddütte kaldık. Gelip ortamı gördük. Bir dahaki gelişte 2-3 leğen beraberimizde getireceğiz. Burada yöresel kıyafetlerle kayılıyor, bence bu güzel bir zenginlik katıyor." dedi.
Pistin çok iyi olmadığını ve kayarak pisti daha elverişli hale getirdiklerini söyleyen Azarkan, "Özellikle yukarı çıkmakta zorlanıyoruz. Onun için teleferik olması lazım. Tesisleşme konusunda daha da güzelleşmesi lazım. Eksikleri var yani. Şu gördüğünüz kızağın saati 25, günlüğü 80 TL'dir. Şayet kırılırsa 150 TL maliyeti var ve bunu da bizden alıyorlar. Fiyatlar buraya göre pahalıdır." dedi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)