Putin de konuya müdahil oldu.
Bir toplantıda Eğitim Bakanı Dmitri Limanov’un bu açıklamasını dile getiren bir katılımcıya cevap veren Rusya lideri Putin, “Bizim her zaman insanların dini inançlarına karşı derin bir saygı duymamız gerekir. Bunu hükümet faaliyetlerinin tamamında dikkate almalıyız. İkinci olarak biz laik bir ülkeyiz, bunun gereklerine de uymalıyız.” şeklinde konuştu.
Eski Sovyetler döneminde olduğu gibi okullarda tek tip kıyafetin tüm ülkeye uygulanmasını doğru bulmadığını ifade eden Putin, bölgelerde farklı uygulamalar olabileceğini kaydetti.
Rusya’da genel olarak başörtülü olarak ilköğretim, orta öğretim ya da üniversitede eğitim almasının önünde bir mahzur bulunmuyor. 20 milyon Müslüman’ın yaşadığı Rusya’da başörtülü olarak kamuda görev almak da mümkün.
Bu haber sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor tabii; ama Rusya’nın bile Türkiye’ye göre daha özgürlükçü durumda olduğunu gösteriyor.
Yöneticiler perde arkasında ne yapıyorlar bilinmez; ama yereldeki baskılara taraftar olmadıklarını söyleyebiliyorlar.
Eskiden komünistler Moskova’ya derlerdi
Şimdi ne demek lazım
Ankara’nın kuralları ile Moskova’yı karşılaştırmak gerekir
Hangisi özgürlükçü, hangisi komünist!
Eski komünistlerden Rusya, tek tip kıyafetten vazgeçtiğini söylemiş.
Türkiye’de yasak sürüyor.
Bir yönetmelik var ki, kutsal kitap muamelesi görüyor.
Her türlü delik açılabilir, tahrif edilebilir, görmezden gelinebilir; ama kaldırılamaz.
Bakın bayanlarla ilgili kısmını buraya alıyorum.
“Kadınlar: Elbiseler, temiz, düzgün, ütülü, sade, ayakkabılar ve çizmeler sade ve normal topuklu, baş açık, saçlar düzgün taranmış ve toplanmış olur. Kurum içinde baş örtülmez. Dikkat çekici aşırı geniş veya dar pantolonlar, dar, kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz ve elbise giyilmez. Etek boyu dizden yukarı olmaz, çorapsız bulunulmaz ve terlik gibi ayakkabı kullanılmaz. Göze batacak şekilde makyaj yapılmaz, aşırı derecede parfüm veya ziynet eşyası takılmaz.”
Bayan memurların kaçı buna uyuyor?
Buna uymayan kaç memur cezalandırıldı?
Ama örtü yasağı uygulanıyor.
Yasakla da yetinmiyor bazıları, işi fiili şiddete döküyor.
Gaziantep bunun son örneğiydi ilk değil.
Orada işlenen suçlar ise birden çok fazla.
Tecrit, aşağılama, eğitim hakkına engel olma ve şiddet…
Ve devlet bu tip memuruna sahip çıkıyor. Milli Eğitim Müdürü yönetmeliğin uygulandığını söylüyor.
Gelelim başa…
Komünistler Ankara’ya sloganımıza bazı komünistler kızabilir.
Haklı olabilirler. Tüm komünistler yasakçı olmayabilir. Avrupa’da özgürlükçü düşünen komünistler de var.
O zaman biz de faşistleri Ankara’ya davet ederiz.
Ey faşistler, Ankara’ya gelin!
Hukusuzlukların, anlaşılmaz yasakçılıkların, anadil dayatmacılarının cennetine gelin!
İlginç bir durum!
Aslında daha ilginci bizim durumumuz.
Baksanıza zalim Putin’den bile örnekler veriyoruz.
İnsan hayatına zerre kadar değer vermeyen Putin’den söz ediyoruz. Moskova’daki tiyatro baskınında eylemcileri ele geçirmek için tüm rehineleri öldürmekten çekinmeyen Putin…
Hele bir de Beslan katliamı vardı ki unutmaya imkan yok!
Yüzlerce çocuğun ölümü pahasına eylemin bitirilmesi talimatını vermişti Putin.
Ve biz bu zalimin başörtüsüne özgürlük verdiğini söyleyip bizdeki muhafazakar demokratlara örnek gösteriyoruz.
Ne acı bir durum öyle değil mi?