Hüseyin Kaya/Haber/Analiz
Gündem neredeyse tümüyle Hüseyin Aygün’ün Pkk tarafından “alıkonulması”, “kaçırılması” ya da “gözaltına alınması”na kilitlenmişken bizim bu konudan söz etmememiz yakışık almaz sanırım.
CHP milletvekili Hüseyin Aygün, Dersimlidir.
Alevi ve sosyalisttir.
“CHP, Alevi, sosyalist, Dersim kelimeleri nasıl yan yana geliyor?” diye şaşırmayın. Bu memlekette neler yan yana gelmedi ki…
Gelelim kaçırılması sonrası tepkilere…
Herkes durduğu yerden bakıyor ve ona göre yorumunu yapıyor.
Hükümet temkinliydi, çünkü Aygün, hem alevi hem de sosyalisttir.
İşin garip tarafı CHP de gayet temkinliydi. İşin işinde Kemalizme eleştiri getiren bir Hüseyin Aygün’ün bulunmasından dolayı mıydı, yoksa Pkk için hedef olma ihtimalinin korkusu muydu?
MHP, resmi bir kınama yayınlıyordu; ama şüpheci ifadeleri de araya sıkıştırıyordu.
Gözlerin üzerine çevrildiği BDP ise “üzgün”dü.
Ak Partili ilçe başkanı kaçırılınca “savaş ortamıdır” diyenler bu kez şaşkındı.
Götüren Pkk, götürülen en nihayetinde bir “yoldaş”tı.
Ortada tam anlamıyla bir sakal bıyık meselesi vardı ve tükürmek çok zordu.
Sonra Pkk açıklamalara başladı.
Dersim halkı, Aygün’den şikayetçi olduğu için KCK savcılığı soruşturma açmış, bu kapsamda ifadesine başvurulması için göz altına alınmıştı.
Bir taraftan da Hüseyin Aygün’ün zarar görmemesi için TSK’nın operasyonları durdurmasını istiyordu Pkk.
Yani aslında sıkışmıştı ve bir milletvekili üzerinden mesaj vermek istiyordu.
Neyse ki 48 saat içinde Aygün serbest bırakıldı.
Bir kahraman gibi karşılandı tabii.
Hüseyin Aygün, “Bu eylemi yapan arkadaşlar, bu ülkenin genç arkadaşları. Ölen bütün çocukların bu ülkenin çocukları olduğunu, savaşın gereksiz olduğunu söylediler” dedi ilk açıklamasında.
Onların savaşı istemediğini söyledi.
Böylece Pkk bir milletvekilinin ağzından kendi propagandasını yaptırmış oldu.
Yani eylem amacına ulaştı.
Şimdi hükümetin önünde iki eylem planı var.
Ya savaştan rahatsız gençlerin teslim olması için yeni onur kırıcı pişmanlık yasaları çıkaracak, bu arada operasyonlara devam edecek, ya da yeniden müzakere masasına oturacak.
Pkk ve BDP ikinci seçenekten yana; ama hükümetin birinci seçeneğe daha yakın olduğunu düşünüyorum.
Yani Kandil’de olduğu gibi (Kalkan-Karasu) Ankara’da da savaştan yana olanlar daha güçlü.
Dünya
Güncel
Güncel
Güncel
Güncel
Güncel
Dünya
Dünya
Röportaj
Dünya
