1809: Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı ve Cumhuriyetçi Partinin ilk başkanı Yahudi bir aileden gelen Abraham Lincoln (Abraham Linkoln) doğdu. Abraham Lincoln seçim vaadlerin de köleliği kaldırma sözü vermişti. Köleliği kaldırmaya söz vererek seçime katılan başkan adayı Lincoln, seçimi kazanınca güneyli 7 eyalet yeni başkanın köleliği kaldıracağına kesin gözle bakarak hemen ABD'den bağımsızlığını ilan ettiler. Bu eyaletler Jefferson Davis'in başkanlığı altında Amerika Konfedere Devletleri adı altında yeni bir devlet kurdular. Kısa bir süre sonra buna 4 eyalet daha katıldı. Güneyli 11 Eyaletten oluşan Amerika Konfedere Devletleri ile Kuzeyli Amerika Birleşik Devletleri arasında iç savaş çıktı. Kuzey Güney Savaşı olarak da bilinen bu iç savaştan kuzey yani Abraham Lincoln'un başkanlığını yaptığı Amerika Birleşik Devletleri kazandı. Abraham Lincoln zaferden sonra güneyi sömürmek yerine kalkınmasına destek vererek tekrar Amerika'yı birleştirdi. Bu onu Amerika Başkanları arasında en sevilen kişi yapar. Amerika tarihinde bu açıdan yeri ayrı olmakla beraber, aşırı güneyli taraftarı aynı zamanda konfederasyona casusluk yapan bir kişinin onu tiyatroda öldürmesiyle Abraham Lincoln suikastle öldürülen ilk Amerika başkanıdır.
1942: İsrail başbakanlarından Ehud Barak doğdu. Ehud Barak, 1942'de Ehud Brog simiyle doğdu. 1959'da İsrail savunma kuvvetlerine katıldı. Daha sonra soyadını ibranice "yıldırım" anlamına gelen barak ile değiştirdi. İsrail'in müslüman kanına susamış liderlerindendir. Nitekim 2008 yılının sonlarında Gazze’ye düzenlenen Furkan Savaşının mimarlarından aynı zamanda 3 Ocak 2009'da başlatılan kara harekatında bizzat emir veren kişidir.
1949: Hasan el- Benna şehit edildi. Hilafetin ilgasından sonra dağılan Müslümanların toparlanması için gayret sarf eden, ülkesinde İslami oluşumun kıvılcımlarını yakan Üstat Hasan el-Benna teşkilatında toplanan Müslümanlara konuşmasını yapıp evine dönerken yolda kurşuna dizilerek şehid edildi.
1961: İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi öğretim üyelerinden Doçent Necmettin Erbakan, 12 Şubat 1961'de, yerli otomobil üretimi konusunda üniversitede bir konferans verdi. Türk tipi bir otomobilin 50'sinin Türkiye'de üretilecek yerli malzemeyle yapılması halinde, otomobil birim maliyetinin yaklaşık 1400 dolar o zamanki kurla 14 bin lira olacağını açıkladı. 2010'larda Erdoğan da Yerli Otomobil çağrısı yaparak sektörün ileri gelenlerini teşvik etti. Kurulduğu günden itibaren İslamla ve Müslümanlarla uğraşan, geri kalmanın faturasını İrtica adı altında İslama kesen rejim 2012'lere kadar bir otomobil dahi yapamadı. Peki o zaman, bir asırdır "Batıyı taklit edip muasır medeniyetler seviyesine çıkıp terakki eyleyeceğiz" diyenler Allah aşkına 100 yıldır Batı'dan ne alıp durdular. Kendi medeniyetimizi terk ettiren zihniyet 100 yılda bir otomobil dahi yapamayacak durumdaysa bir kez daha anlaşıldı ki, Batı'dan teknolojisini değil ahlakını, giyimini, modasını almışlar.
1971: Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.'nin (TOFAŞ) Bursa'daki otomobil fabrikası, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel'in de katıldığı törenle açıldı. Fabrika, Fiat lisansıyla "Murat 124" tipi otomobillerin üretimine başladı. Türkiye'de yerli otomobilin önünün kesilme şekillerinden biri bu oldu. Yani Fransa, İtalya, Almanya ve Amerika başta olmak üzere, sonraki yıllarda da Japonya ve Kore'nin de ağırlığını koyduğu bir dönem Rusların girmek istedikleri ama başarılı olmadıkları otomobil yatırımları ulusal medyanın şakşakçılığı eşliğinde öyle yansıtıldı ki, bilmeyen yabancı lisanslı otomobil fabrikası değil uzay gemisi fabrikalarının açılış töreni sanacaktı. Oysa ki, yapılan şey yabancı bir ülkeden getirilen otomobil parçalarının yine yabancı lisansıyla Türkiye'de montaj edileceği fabrikayı açmaktı.
1993: İngiltere'de 10 yaşındaki iki çocuk 2 yaşındaki James Bulger'i kaçırarak öldürdü. Filmlerinde, bilgisayar oyunlarında hatta çizgi filmlerinde dahi eğitimi ve terbiyeyi değil kazancı ve aklı çelmeyi hedef edinen Batı kendi canavar neslini büyütüyor. Bu olay ilk duyulduğunda büyük yankı uyandırmıştı. Anne ve babaların çocuk eğitiminde dikkatli olmaları gerektiği, izledikleri şeylerden etkilenip onu uygulamaya dökmek gibi bir meyilleri olduğu dile getirilmişti.
2000: Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir bölümü kayıp olduğu iddia edilen Batman silahlarının alımında para ödeme biçiminin devletin işleyişine ters olduğu eleştirilerine, ''Yüksek menfaatleri icap ettirdiği zaman devlet, rutinin dışına çıkabilir'' yanıtını verdi.
2001: Susurluk'taki trafik kazasından sonra ortaya atılan iddialara ilişkin açılan davayı karara bağlayan İstanbul 6 Nolu DGM, Özel Harekât Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin ve MİT eski görevlisi Korkut Eken'e 6'şar yıl, aralarında Haluk Kırcı ve özel timci eski polis memurlarının da bulunduğu 12 sanığa 4'er yıl ağır hapis cezası verdi.
2007: İran'da, idamından yarım saat sonra canlı olduğu anlaşılan kişi, karşı tarafın şikâyetinden vazgeçmesi üzerine hapisten kurtuldu. Bir gazetenin haberine göre, adı Hüseyin olarak verilen 23 yaşındaki kişi, iki yıl önce Kerman şehrinde bir kişiyi öldürdü ve devrim mahkemesince idama mahkum edildi. İran'daki kanunlar gereği, idam kararından sonra maktulün ailesinden şikâyetinden vazgeçmesi ve anlaşması istendi. Ölen şahsın ailesi şikâyetinde ısrar edince, mahkûm hakkındaki idam kararı Kerman cezaevinde infaz edildi. İdamdan yarım saat sonra yapılan kontrolde, asılarak idam edilen kişinin ölmediği anlaşılınca, mahkûm hastaneye kaldırıldı. Mahkûmun infazdan sonra ölmemesi üzerine karşı taraf şikayetinden vazgeçti.
2008: Avusturya'nın güneyindeki Kaernten Eyalet Meclisi, eyalet sınırları içinde 'cami ve minare inşa edilmesini yasaklayan yasa' kabul edildi.
2011: Hüsnü Mübarek'in istifasının ardından yönetimi devralan Mısır Ordusu, ilerleyen dönemin nasıl olacağıyla ilgili ilk açıklamayı yaptı. Sivil Hükümete geçişin barışçıl olacağı sözünü veren Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi tarafından açıklanan ve Mısır devlet televizyonundan canlı yayınlanan 4 Numaralı Bildiride Mısır'ın geçmişte imzalanan bütün bölgesel ve uluslararası anlaşmalara riayet edileceği belirtildi.