Mehmet Özcan Araştırma-DOĞRUHABER/ Analiz
Siyonist terör rejimi israil, Kudüs, Mescid-i Aksa ve tüm Filistin üzerindeki sinsi işgal planlarını artık açıktan icra ediyor. Kuruluşundan bugüne yaptığı katliamlarla işgali dört bir koldan sürdüren siyonist israil rejimi, Filistin topraklarında her türlü zulüm ve vahşeti yaşatmaya devam ediyor. İşgal rejimi, halen Kudüs, Batı Şeria ve özellikle Gazze’de estirdiği terörü gerekirse bölgesel bir savaşa bile dönüştürmekten çekinmeyecek kadar bir gözü dönmüşlükle hareket etmekten de çekinmiyor. Son aylarda Arap dünyasında başlayan Bahar rüzgarları karşısında büyük bir korku ve endişe içine giren israil rejimi, Suriye’de devam eden kaos ortamını ise adeta fırsata dönüştürmüş durumda.
Dünya kamuoyunun dikkatinin Suriye’ye çekildiği bu günlerde 64 yıldır sürdürdüğü işgali adeta tamamlamak istercesine Yahudileştirme faaliyetine hız veren israil terör rejimi; Mescid-i Aksa’nın altındaki kazı çalışmalarına hız verilmesi, Aksa’nın çevresinde oturan Filistinlilere ait evlerin boşaltılarak yerine Yahudilerin yerleştirilmesi, Gazze’nin, HAMAS’la olan ateşkese rağmen sadece Haziran ayı içerisinde defalarca saldırıya uğrayarak aralarında çocukların da bulunduğu 36 Filistinlinin şehid edilmesi, sudan bahanelerle tutuklanarak esir edilen Filistinlilerin yıllarca cezaevinde tutulması gibi daha onlarca koldan Filistin’i Yahudileştirme ve Filistinlileri vatansız bırakma projesini icra ediyor.
SÖZDE BARIŞ MÜZAKERELERİ; OYNANAN BİR TİYATRO
Yıllar yılı sürdürülmek istenen sözde barış müzakereleri, Filistin topraklarının Filistinlilerin elinde kalan çok az kısmının da gasp edilebilmesi için oynanan bir tiyatrodan başka bir şey olmadığı acı bir gerçek. Aksine rejimini kanla besleyen siyonist israil’in veya güdümünde hareket eden Irak ve Afganistan işgalcisi Amerika’nın barıştan yana bir niyetlerinin olmadığı açıktır.
FİLİSTİNLİLER EVLERİNDEN ATILARAK YAHUDİLER YERLEŞTİRİLİYOR
Siyonist israil, Kudüs’ün Yahudileştirilmesi noktasında bütün kurumları ve sivil kuruluşlar ile ortak hareket ediyor. Bu konuda rejim belediyelerinin yanı sıra israil mahkemeleri de üzerlerine düşen görevlerini fazlasıyla yerine getirerek Mescid-i Aksa’nın yakınlarında evleri bulunan Filistinli aileleri Kudüs’ten sürüyor. Onların yerine de Yahudilerin yerleşmesine onay vererek üstlerine düşen görevleri harfiyen yerine getiriyor.
Öte yandan Kudüs’ün altının adeta örümcek ağı gibi tünellerle örüldüğü artık açıkça bilinirken, 1967 yılından bu yana yapılan kazılar sonucunda yeraltına, “Nesiller Kervanı” müzesi ve sinagog inşa edildiği, buralara turistik geziler düzenlendiği belirtiliyor.
israil’in vahşetlerinden bir diğeri de Filistinlilerin siyonist işgal zindanlarında esir edilmesidir. Hergün onlarcasının gerekçesiz tutuklanarak her türlü işkencelere maruz kaldığı işgal zindanlarında halen 7 bin dolayında esir bulunuyor.
Israil ZULMÜNÜ ANLATAN BİR KAÇ BAŞLIK
Bu konuda Filistin Enformasyon Merkezi haber sitesine düşen haberlerden sadece birkaç başlık bile Filistin’de siyonist israil işgalcisinin zulmünü anlatmaya yetiyor.
- “Kudüs Civarında 20 Bin Yeni Yerleşim Birimi.”
- “Israil Batı Şeria’yı 15’e Bölüyor.”
- Binlerce esirin kaldığı israil zindanlarında; “Yirmi Yılını Geçirenlerin Sayısı 63’e Ulaştı.”
- “Filistinli Çocuklara Saatlerce İşkence Yapılıyor.”
- “Yahudi Yerleşimciler Nablus’un Güneyinde Filistinlilerin Evlerine Saldırdı.”
- “İşgal Ordusuna Ait Askeri Araç 9 Yaşındaki Filistinli Çocuğa Çarptı.”
İSRAİL, KUDÜS’Ü YAHUDİ DEVLETİNİN BAŞKENTİ İLAN ETMEK İSTİYOR
Siyonist israil rejimi, Kudüs’ü Filistinlilerden arındırıp yerine Yahudi yerleşimcileri getirerek Yahudileştirmek ve sonrasında Yahudi devletinin nihai başkenti yapmak istiyor. On binlerce Filistinli, Kudüslü olduğu halde kente yerleşmelerine izin verilmiyor. Batı Şeria’ya veya başka ülkelere iltica etmeleri konusunda zoraki bir dayatma söz konusu. Kudüs’ün birçok mahallesi araya inşa edilen duvarla Kudüs’ten ayrıştırılmış durumda. Bu türden çalışmalar, Kudüs’te Filistinlilerin sayısını azaltmaya yönelik Yahudileştirme faaliyetlerinden sadece bir kaçı. Yahudilere ise Kudüs’e yerleşmeleri için birçok alanda kolaylıklar sağlanıyor. Örneğin Yahudilere eşya fiyatları ucuzlatılıyor, onlara evler veriliyor ki Yahudilerin sayısı Filistinlilerden çok olsun ve orayı Yahudileştirsinler.
Siyonist yerleşimci Yahudiler de zaman zaman işgalci israil polisinin gözetiminde Filistinlilere saldırılar gerçekleştiriyor, evlerine el koyuyor, işyerleri ve ekili arazilerini talan ediyorlar. Silahlı terörist yerleşimci bu Yahudilerin Filistinlilere yönelik teröristçe saldırı ve gaspları, israil rejimince bırakın yaptırım uygulanmasını aksine ödüllendiriliyor.
Israil, ÜMMETİ MUHAMMED’E SAVAŞ İLAN ETMİŞ
Mescid-i Aksa ve Filistin konusunda kendisiyle daha önce birebir görüştüğümüz Kudüs’te bulunan 1948 Toprakları İslami Hareket Başkanı Şeyh Raid Salah, Kudüs ve Mescid-i Aksa’da yaşanan tehlikelere dikkat çekmiş ve bu tehlikeler karşısında İslam dünyasından neler beklendiğini açıklamıştı.
Tarihte Müslümanların halifesinin yok edilmesinde Yahudilerin önemli katkısının olduğunu ifade eden Şeyh Salah, bugün de Yahudilerin Filistin, Kudüs ve Aksa meselesini ümmetin sorunu olmaktan çıkararak bunu sadece Filistin halkının sorunuymuş gibi sunmak istediğini belirtmişti. “İslam dünyasının bir araya gelerek ortak İslami bir söylem geliştirmeleri gerekiyor” diyen Kudüs’ün muhafızı Şeyh Salah, bu söyleme göre Mescid-i Aksa ve Kudüs davasının İslami dava olduğu, israil’in burayı işgal ederek sadece Filistinlilerin bir camisini ve Kudüs kentini almadığını, aksine tüm Ümmeti Muhammed’e savaş ilan ettiği ortak söylemini geliştirmek gerektiğini ifade etmişti. Şeyh Salah, böylelikle israil siyonist projesinin başarısızlığa uğrayacağını ve işgalin ömrünün çok kısa olacağına inandığını söylemişti.”
4 MİLYON FİLİSTİNLİNİN MESCİD-İ AKSA’YA GİRMESİ YASAK!..
Kudüs’ün Muhafızı olarak tanınan Şeyh Raid Salah 2007 yılından beri Aksa’ya giremiyor. Mescid-i Aksa İmam Hatibi İkrime Sabri, müezzini ve caminin işlerinde görevli olan diğer kişilerin de Aksa’ya girmesi yasak. Ayrıca Batı Yaka ve Gazze’de yaşayan 4 milyon Filistinlinin de Mescid-i Aksa’ya girmesi yasak!..
Şeyh Raid Salah Filistinli olarak bizler kendi topraklarımızda Mescid-i Aksa’ya giremezken işgalci israillilerin ellerini kollarını sallaya sallaya girebilmeleri hem zıt, hem de iğrenç bir durumdur” diyerek bu çarpıklığa dikkat çekiyor.
FİLİSTİN İÇİN TEK ÇÖZÜM VAR; O DA DİRENİŞTİR
1948 Toprakları İslami Hareket Başkan Yardımcısı Kemal Hatip ise gazetemize yaptığı açıklamada şu önemli gerçeğe dikkat çekiyordu; “…Filistinliler 4 Haziran 1967 sınırlarının topraklarında devlet olmayı kabul ettiler. Devletin oluşması için iki çözüm yolu vardır. Ya barış yoluyla çözülecek, ya da direniş yoluyla çözülecek. Barış yoluyla çözümün yolu Oslo Barış görüşmelerinden bu yana 17 yıl geçtiği halde Filistin Devleti kurulmadı. Geriye tek bir çözüm yolu kaldı. O yol da direniş yoludur…”
İSLAM ALEMİ SORUMLULUĞUNU BİLMELİ
Şu gerçek bilinmelidir ki Kudüs davası sadece Filistinlilerin değil tüm dünya Müslümanlarının ortak meselesidir. İslam alemi davasına sahip çıkmalı ve bu konuda her kimin üstüne düşen neyse İslami ve insani görevini yerine getirmelidir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın korunması ve savunulması için İslami medyanın da üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve gündemde tutması gerekmektedir. Böylelikle israil’in barbarca, vahşice katliamlarına dünya şahit olurken, Müslümanların hayatının önemli bir parçası olan Kudüs ve Mescid-i Aksa davası evlerimizde konuşulur hale gelerek gündemden düşürülmemeye çalışılır. Ümmetin uyandığı-uyanacağı ve inşallah özgürleşeceği bugünlerde özgür Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da hep beraber namaz kılmak duası ile…