Hüseyin Kaya / Haber - Yorum
Türkiye’deki sol hareketlerin gittikçe daha fazla Kemalistleştiğinden söz ederiz.
Bunun için o kadar çok örnek gösterebiliyoruz ki…
Tabii bu çerçevede eleştirilerimizi sunarken genellikle dünyadaki sol hareketlerin böyle olmadığını söyleriz.
Ama bir örnek kafamızı iyice karıştırdı. Suriye asıllı meşhur solcu şair Adonis’ten söz ediyorum.
Aşağıya onunla yapılmış bir söyleşiden bir bölüm alıyorum.
Sanırım eğer ismini yazmasaydım çoğunuz Türkiye’deki herhangi bir Kemalist’ten söz ettiğimi sanacaktı.
Ama bu cevapları veren kişi Adonis!, Asıl adı Ali Ahmet Said Eşber olan ve Arap dünyasının en büyük şairi kabul edilen kişiden söz ediyoruz.
Uluslar arası alanda çok sayıda ödül almış olan ve eserleri birçok dile çevrilen bir aydın(!)
Bakın ne kadar aydın bir bakışa sahipmiş.
Arap Baharı’nın başlangıcından bir yıl sonra bilançonuz çok da olumlu değil.
Adonis: Elbette olanaklar var. Ancak pratik olarak pozitif bir bilanço mümkün değil. Tunus’a bakınız. Bugün ülke, Habip Burgiba’nın da gerisine düştü. Burgiba rejimi laik idi. Şimdi ise İslamcılarca yönetiliyor.
Bu noktada çelişkili bir durum yaşanmıyor mu? Bir yanda Arap toplumları içinde din son 20, 30 yıldır giderek daha büyük etki kazanıyor. Öbür yandan geçen yılki Arap devrimi başlangıcında laikti, İslam ile ilgili değildi.
Adonis: Gençlik bir sestir, bir öfke, bir irade. Ama parçalıdır, ideolojisi yok ve zayıftır. Batı’daki solu biliyorsunuz. O da hep parçalı. Arap ülkelerinde bir tek köktendinciler ciddi bir örgütlenmeye sahip.
Lütfen ama! Bugün Humus ve Hama’da sokaklara çıkan ve katliamdan geçirilenler İslamcı değil ya.
Adonis: Bunu nereden biliyorsunuz?
Bütün muhabirler bunu söylüyor. El Cezire de.
Adonis: Ve bunlara inanıyor musunuz? Muhaliflerin büyük çoğunluğu köktendincilerden oluşuyor. Ben radikal bir şekilde rejime karşıyım ama muhalefeti de desteklemiyorum. Çünkü ben, askeri diktatörlükten dini diktatörlüğe geçişe katkı sunmak istemiyorum.
Fakat bu gerçekten realist bir senaryo mu? Örneğin Mısır’da, Humeynizmi örnek alan bir teokrasinin veya bir çeşit halifeliğin kurulması mümkün mü?
Adonis: Halifeliğe hiç gerek olmazdı. Dini eğilim yeterlidir. Bununla alakam olsun istemiyorum. Arap dünyasındaki devrim -ki bütün zeminlerde modern çağdan çok ortaçağa yakındır- laik olmazsa başarılı olmayacaktır. Din ve devleti ayırmazsak, kadınlara tam eşitlik vermezsek ve kendimizi şeriat yasalarından kurtarmazsak, sadece bir despotluğun yerine bir başka despotluk koymuş olacağız. Askeri diktatörlük düşünceyi kontrol ediyor. Ama dini diktatörlük hem düşünceyi hem de bedeni, dili ve günlük yaşamı kontrol ediyor. Bu ise topyekun diktatörlüktür.
Mısırlılar ilk kez, özgürce oy verme imkanına sahip oldu.
Adonis: Doğru. Ama bakınız: Köktendinciler neredeyse oyların dörtte üçünü aldı. Bu durumda demokrasi, ilerlemenin kriteri değil. Bundan dolayı demokrasiyi yeniden düşünmek gerekiyor. Hitler de seçimle iktidara geldi. Bu nasıl bir demokrasi? Size soruyorum. Ben tabii ki demokratım. İslamcılar kazandı, bunu kabul etmek zorundayım. Ama asla onların tarafından durmayacağım.