Zorlu meslekler: İki teker bir can

Gönderileri zamanında yetiştirmek üzere yaz kış demeden iki teker üstünde yollara düşen motorlu kuryeler, İstanbul trafiğinde en tehlikeli mesleklerden birini yapıyor.

Ekleme: 06.07.2018 14:31:00 / Güncelleme: 06.07.2018 14:31:00 / Araştırma / İstanbul Haberleri
Destek için 

İSTANBUL - İstanbul'daki 30 bin motorlu kuryeden biri olan Mustafa Özdemir, "Yazın baktığınız zaman her şey güllük gülistanlık. 'Motorla akşama kadar geziyorlar' deniliyor ama bu iş öyle değil. 22 senedir yaptığım kazaları düşünürsek 500'ü geçmiştir." dedi.

Hava muhalefeti, yol durumu, trafik yoğunluğu dinlemeden motorlu kuryeler kendilerine verilen evrak, ilaç, gıda gibi gönderileri en kısa zamanda adreslerine teslim etmek için büyük bir mücadele veriyor.

İstanbul'da 22 senedir motorlu kuryelik yapan 3 çocuk babası 38 yaşındaki Mustafa Özdemir, 90'lı yıllarda gelişmeye başlayan mesleğin en eskilerinden. 1997'de kurulan Motosikletli Kuryeler Derneği'nin de 2016 yılından bu yana başkanlığını yürüten Özdemir, mesleğinin zorluklarını AA'ya anlattı.

İlkokulu tamamladıktan sonra 11 yaşında iş hayatına atıldığını aktaran Özdemir, bir süre araba parçası satan bir dükkanda ve bir konfeksiyonda çalıştığını dile getirdi. Motosikletlere olan ilgisinin o yıllarda başladığını ifade eden Özdemir, "Motorsikletli kurye camiasına 16 yaşında girdim. Bir firmaya gidip motosiklet kullanmayı sevdiğimi söyledim. Onlar da 'tamam' dedi. O zamanlar motosikletli kuryelik nedir ne değildir kimsenin bilgisi yok. İşe başladık. Artık kuryeydim. Elimde telsiz vardı. Seyyar satıcılar beni zabıta sanıyordu. 11 sene aynı şirkette çalıştım." ifadelerini kullandı.

Motosikletli kuryelerin çok zor ve tehlikeli bir iş yaptığını dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:

"Yazın baktığınız zaman her şey güllük gülistanlık. 'Motorla akşama kadar geziyorlar' deniliyor ama bu iş öyle değil. 22 senedir yaptığım kazaları düşünürsek 500'ü geçmiştir. Başımdan birçok ölümcül kaza geçti, hastanede komada yattığım zamanlar oldu ama vazgeçmedim. Çünkü ben bu işten ekmek parası kazanıyorum. İnsanlar içeride oturdukları yerde üşürken biz kuryeler sabah 07.00'de dağıtımlara çıkıyoruz. Eksi 5 derece durduğunuz yer, motosiklet üzerinde eksi 15 derece oluyor. Yılın 365 günü motosiklete biniyoruz, sadece hava güzel olduğunda değil. İnsanların ekmek almak için bile dışarı çıkmaya üşendiği havalarda biz 8-10 saat kuryelik yapıyoruz. Neden? Ekmek parası kazanmak için. İnsanlara anlattığımızda onlara çizgi film gibi geliyor, görmedikleri yaşamadıkları için. Siparişi yerine götürdüğümüzde bizi kar tutmuş bir halde gördüklerinde anlıyorlar ne zorluklarla çalıştığımızı."

Mustafa Özdemir, trafikte özellikle kural tanımayan, eğitimsiz sürücüler nedeniyle zorluk yaşadıklarını dile getirdi. Kazalarda ölüm riskinin çok yüksek olduğunu ifade eden Özdemir, otomobil kullanıcılarının daha anlayışlı olmasını istediklerini söyledi.

Motosikletli Kuryeler Derneği'ni 2007'de kurarken motorlu kuryelerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla yola çıktıklarını aktaran Özdemir, "Bu mesleğin devlet nezdinde resmi tarafı yok. Dernek olarak sendika olarak federasyonlar olarak gidiyoruz Ankara'ya 'Bu işi resmileştirin, bu işi tehlikeli meslek statüsüne alın' diyoruz. 38 yaşındayım. 22 senedir bu işi yapıyorum, emeklilik yaşım 60. Ben 50 yaşımdan sonra önümü bile göremeyeceğim belkide. Nasıl 60 yaşına kadar bu işi yapayım? Bürokrasiye çok takılıyoruz, 30 senenin üzerinden bu meslek var ama devlet nezdinde böyle bir meslek yok. Yaklaşık 100 bin kişi çalışıyor. Kıyafet sektörü, ayakkabı sektörü, kask sektörü gibi sektörler kuryecilik sayesinde ekmek kazanıyor. Bizi denetleyin, firmaları denetleyin diye üzerine basa basa söylüyoruz." dedi.

Tehlikesine karşın iyi kazanmadıklarını ifade eden Özdemir, "Konfeksiyonda makineci olarak çalıştığım zaman 2 bin lira alıyordum kuryeliğe başladığım zaman 4 bin lira. Aradan o kadar zaman geçmiş aldığım parada artma olmadı aksine düşüş oldu." diye konuştu.

Mustafa Özdemir, motorlu kuryelik mesleğini yapan bir kişinin başka bir işi seçmesinin zor olduğunu dile getirerek,"Ölene kadar bu işi yapmak zorundayım. 22 senedir bu işi yapıyorum bu saatten sonra başka iş yapamam. En iyi bildiğim işi yapmaya devam edeceğim. Bakmak zorunda olduğum 3 oğlum var." ifadelerini kullandı.

"Son 6 ayda 7 motorlu kurye hayatını kaybetti"
Birleşmiş İşçi Sendikaları Konfederasyonu (BİRLİK-İŞ) ve Motorlu Kurye İşçileri Sendikası (MOTO-KUR-SEN) Başkanı Salih Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 bini İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de 100 bin civarında motorlu kuryenin bulunduğunu söyledi.

Tehlikeli meslekler listesinde henüz sayılmasa da motorlu kuryelerin son derece tehlikeli bir iş yaptığına dikkati çeken Aslan, son 6 ayda 6'sı İstanbul'da, 1'i Ankara'da olmak üzere 7 motorlu kuryenin kazalar sonucu yaşamını yitirdiğini belirtti.

Sendikalarını 2 yıl önce kurduklarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile mesleğin profilini düzeltmek ve piyasa değerini artırmak için Mesleki Yeterlilik Kurumu'yla çalışmaya başladıklarını anlatan Aslan, "Bu çalışmanın ilk aşaması olan 'Ulusal Standartlar' bölümü bitti ve Resmi Gazete'de yayımlandı. Kuryelerin birçok kazanımı oldu. Çalışma şartları düzenlendi. Artık kuryelere iş emrini hava şartları ve trafik durumuna göre değerlendirme hakkı verildi. Böylelikle işveren 30 dakika gibi zaman baskısında ısrar edemeyecek. Kar yağdığında kuryeyi işe çıkma mecburiyeti de ortadan kaldırıldı. Kuryelerin mesleğini icra edebilmeleri için 29 tane hayati teçhizatı belirlendi ve şimdiye kadar yapılan yanlış uygulamalar tespit edildi. Bu çalışmanın ikinci kısmı olan Ulusal Yeterliliklerin belirlenmesi çalışmasına da bu sene başlayacağız." dedi.

Mesleğin "tehlikeli meslekler" listesine alınmasını istediklerini kaydeden Aslan, "Bunun birçok kazanımı olacak. Bu meslek asgari ücretle yapılabilecek bir meslek değil. Mesleğin profili değişecek, profesyonellerin yaptığı iş haline gelecek ve kuryelerin önemi ortaya çıkacak." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA