Şanlıurfa'dan gelip Kırşehir'in köylerinde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan ailenin fertleri, geçimlerini sağlayabilmek için ramazan ayında da pancar tarlaları ve meyve bahçelerinde iftar vaktine kadar çapa yapıyor. Bir yandan geçim derdi diğer yandan sıcakta ramazan ayının zorluğu, bahçe ve tarlalardaki çalışma koşullarını olumsuz etkilese de 14 çocuklu Seltekin ailesi, oruçlarını tutarak sabırla verilen görevleri yerine getiriyor. Ahmet ve Şirin Seltekin, 7 senedir çocuklarıyla birlikte yaz aylarını Kırşehir'in Yeşilli köyünde kurdukları çadırda geçirerek, civar köylerde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyor. Her sabah erken saatlerde kalkan ve işe başlayan ailenin 6 üyesi, dönüm başı 50 lira karşılığında gün boyu çapa yapıyor. En büyüğü 35, en küçüğü 8 yaşında olan çocuklardan 8'i ailenin yanında kalıyor. Çocukların bir kısmı okuyor evli olanlar da farklı illerde aileleriyle çalışıyor. Ramazan ayında çadırda çocuklarının ve eşinin gelmesini bekleyen Şirin Seltekin, çadırın önüne kurduğu ocakta iftar hazırlıyor. Seltekin, iftar saatine yakın tarladan dönen eşi ve çocuklarıyla oruçlarını açıyor. Daha önce Şanlıurfa'da tarla kiralayarak pamuk ektiğini belirten 56 yaşındaki Ahmet Seltekin, yaptığı açıklamada, kiraların çok yüksek olması nedeniyle bu işi bıraktığını ve mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığını söyledi.
Geçimlerini sağlamak için her yıl yaz aylarında ailesiyle mevsimlik tarım işçisi olarak Kırşehir'e geldiğini ifade eden Seltekin, "Beni bir arkadaşım getirdi buraya. O daha sonra Antalya`ya gitti ama ben her sene geliyorum. Buraya alıştım, halkından memnunum. Kıymetimizi biliyorlar, bize haksızlık etmiyorlar." dedi. Yaz döneminde kazandıkları parayla yıl boyu geçinmeye çalıştıklarını dile getiren Seltekin, şöyle devam etti: "Büyük oğullarım bu işi beğenmedi. Askerliklerini yaptıktan sonra İstanbul'a çalışmaya gittiler. Geçim sıkıntısından bazı çocuklarım okuyamadı. Bir tanesi üniversiteyi bitirdi, yeni atandı. Şu an 6 çocuk okutuyorum. 6 kişi çalışıyoruz tarlada, yılda 20 bin lira geçmiyor elimize. Kışın doğru düzgün çalışamıyorum. Üç dört ayda çalıştığımız çocukların okul masrafını karşılamıyor. Üstelik Urfa'dan da borçlu geliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Orucun bir gününü dünya malına vermem" Oruç tutarak çalıştıklarını belirten Seltekin, "Orucu Allah bize farz kılmış. Onun için orucun bir gününü dünyanın malına vermem. Dünya malının bedeli nedir? Dünya malı dünyada kalır. Bizim kanaatimiz öyle. Sabahtan akşama kadar oruçlu çalışıyoruz. Allah da bize yardım ediyor." ifadelerini kullandı. Seltekin ailesinin Kırşehir'de çalışmaktan memnun olduğunu görünce onlarla Kırşehir'e gelen 10 çocuklu Kurt ailesi de aynı kaderi yaşıyor. Ramazan ayında da çalışmaya devam ettiklerini belirten 46 yaşındaki Mustafa Kurt da "Kırşehir'e mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaya 5 sene önce geldim. İlk geldiğimizde işi tam bilmiyorduk. O zamanlar daha sıcaktı. Çalıştığımız zaman susuzluktan yorgunluktan içimiz kuruyordu. Bu sene hava daha serin. Oruçluyuz ama çalışmamızdan geri kalmadık." diye konuştu.