Bekar da olsan asgari ücretliysen yaşamıyorsun!

Türk-İş Mart ayına ait açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarına göre: - Asgari ücret yılbaşından bu yana bekar bir işçi için aylık net 1.603,12 TL olarak uygulanırken, geçen yılın sonunda 1.989 TL olan bir kişinin yaşama maliyeti bu ay 2.055 TL oldu. Bu rakamlara göre asgari ücretli bir bekarın bile yaşaması zor.

Ekleme: 27.03.2018 23:58:00 / Güncelleme: 27.03.2018 23:58:00 / Ekonomi / Ankara Haberleri
Destek için 

 

EKONOMİ SERVİSİ

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların geçim şartlarını her ay düzenli olarak ortaya koyan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasını açıkladı. Türk-İş tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre:

DÖRT KİŞİLİK BİR AİLENİN AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETTEN FAZLA

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.662,70 TL oldu.

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.415,96 TL oldu.

BEKAR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ İSE 2.055,15 TL

Asgari ücret yılbaşından bu yana bekar bir işçi için aylık net 1.603,12 TL olarak uygulanırken, geçen yılın sonunda 1.989 TL olan bir kişinin yaşama maliyeti bu ay 2.055 TL oldu. Gelir ile yapılması gereken harcama arasındaki fark fiyat artışlarıyla giderek açılmakta ve asgari ücretin satın alma gücü gerilemektedir.  

Aynı şekilde, dört kişilik bir ailenin -insan onuruna yaraşır düzeyde- geçimi için gerekli harcama tutarı, fiyat artışları nedeniyle, giderek artmaktadır. Yılın ilk üç ayı sonunda bu tutar 178 TL artış göstermiştir. Aynı dönemde sadece gıda için yapılması gereken harcama tutarındaki artış ise 55 TL`dir.   

ASGARİ ÜCRETİN YETERSİZLİĞİ HER GEÇEN GÜN DAHA İYİ GÖRÜLMEKTE

Fiyat artışları karşısında aile bütçesine gelen yük çalışanların geçim şartlarının ağırlaşmasına yol açmaktadır. Milyonlarca çalışanın ailesiyle birlikte “geçim ücreti” olan asgari ücretin yetersizliği her geçen gün daha iyi görülmektedir.  

İstihdamda sağlanan artışın, Uluslararası Çalışma Örgütü`nün “insana yakışır iş” olarak tanımladığı kapsamda olması ve bu çerçevede insan onuruna yaraşır geçim şartlarını sağlayacak harcama tutarını karşılayacak bir gelirin haneye girmesi önem taşımaktadır. Gelirin harcamayı karşılamaması durumunda aradaki fark borçlanarak karşılanmakta ve bu durum çalışanların geçim şartlarını daha da ağırlaştırmaktadır.   

MUTFAK ENFLASYONU

TÜRK-İŞ`in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2018 Mart ayında şu şekilde gerçekleşti:              

•             Ankara`da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,60 oranında arttı.               

•             Yılın ilk çeyreği itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 3,39 oranında gerçekleşti.              

•             Gıda enflasyonunda son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 12,29 oldu.      

•             Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 10,44 olarak hesaplandı.      

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Mart 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi: 

•             Süt, yoğurt, peynir grubunda; süt ve yoğurt fiyatı ortalamada fazla değişmezken, peynir fiyatında –düşük de olsa- artış görüldü.   

•             Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; et ithalatıyla fiyatı düşen “ucuz et” pahalandı. Geçen ay dikkatini çektiğimiz kıyma et fiyatında yapılan indirim bu ay biraz zamlanmış olarak devam etti ve fakat kuşbaşı fiyatı arttı. Hesaplamada dikkate alınmayan bonfilenin kilogram fiyatı da kasap ve marketlerde 77 TL`ye dayandı. Tavuk fiyatı aynı kaldı. Sakatat ürünlerinin (dana ciğer, yürek, böbrek) fiyatı da değişmedi. Tezgahlarda satışı fazla olan balık ürünleri ortalama fiyatında bu ay önemli bir artış olmadı. Yumurtanın fiyatı yine aynı kaldı. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatları da ortalamada değişmedi.  

•             Yaş sebze-meyve fiyatları bu ay artış gösterdi. Artışta, özellikle benzin ve motorine son dönemde gelen zammın etkisinin olduğu pazar esnafı tarafından ifade ediliyor. Yaş sebze-meyve fiyatlarındaki bu gelişme mutfak harcamasını olumsuz etkiledi. Geçtiğimiz ay 4,04 TL olan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 4,40 TL olarak hesaplandı. Sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 4,58 TL (geçen ay 4,17 TL) ve meyve ortalama kilogram fiyatı 3,93 TL (geçen ay 3,67 TL) oldu.  

Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Örneğin geçtiğimiz ay TÜİK verilerinde fiyatı en fazla artan ürünler arasında yer alan fasulye, fiyatının yüksekliği ve az olması nedeniyle hesaplamamızda -geçtiğimiz ay olduğu gibi- yer almadı. Araştırmada, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi. 

•             Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; gıda harcaması içinde ağırlıklı yeri ve önemi bulunan ekmek fiyatı değişmedi. Aynı şekilde bu gruptaki ürünlerin fiyatı da aynı kaldı.     

•             Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin fiyatı arttı. Aynı şekilde zeytinyağı fiyatı da artarken ayçiçekyağı fiyatı aynı kaldı. Siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatında önemli bir değişiklik görülmedi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden fındık ve antep fıstığı fiyatı arttı, diğerlerinin fiyatları değişmedi. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı da aynı kaldı. Bal, reçel, pekmez, şeker ve tuz fiyatı genelde yine değişmedi. Çay ve ıhlamur fiyatı ile salça fiyatı da aynı kaldı.   

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu  (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksindeki gelişime son oniki ay itibariyle bakıldığında, son dönemde fiyatlarda artış yönünde bir gelişme ortaya çıktığı görülmekte.    

Türk-İş tarafından hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.