"Kadın düzelirse toplum düzelir bozulursa toplum da bozulur"

Şanlıurfa`da TESSEP tarafından "Müslüman Kadının Kalesi Tesetür" temalı düzenlenen programda konuşan Nisanur Dergisi yazarlarından Aynur Sülün, kadın düzeldiğinde toplumun düzeleceğini, bozulduğunda toplumun da bozulacağını söyledi.

Ekleme: 30.10.2017 15:35:00 / Güncelleme: 30.10.2017 15:35:00 / Güncel / Şanlıurfa Haberleri
Destek için 

Şanlıurfa'da Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) tarafından "Müslüman Kadının Kalesi Tesettür" temalı bir program düzenlendi.

Tesettür Seferberliği Platformu tarafından "Müslüman Kadının Kalesi Tesettür" temalı, kadınlara yönelik düzenlenen programda, hayâ ve tesettürün toplumun iffetini koruyan kalkanlar olduğu ifade edildi.

Şair Nabi Konferans Salonu'nda gerçekleşen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından sinevizyon gösterimi ve şiir dinletisiyle devam etti.

Programın açılışında bir konuşma yapan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) Şanlıurfa İl Temsilcisi Zeliha Yıldız, programa katılanlara teşekkür ederek, bu gibi programların toplumun ıslahına yönelik olduğunu ve bayanların bu gibi programlara daha çok dikkat edip katılmaları gerektiğini söyledi.

Daha sonra bir konuşma yapan (TESSEP) Şanlıurfa Platform üyesi Emel Yalçın ise kadının bir hazine olduğunu ve bu hazinen sahibi olan Allah'ın kadın için özel bir muhafız olarak tesettürü tahsis ettiğini söyledi.

"Kadın düzelirse toplum düzelir kadın bozulursa toplum da bozulur"

Yalçın, "Aynı zamanda toplumun mihenk taşı olan kadın, Rabbimizin ona bahşettiği bu özel örtü kalesine sığınarak, şer güçlerin hilelerine karşı kendini ve toplumu muhafaza eder. Zira toplumun ıslahında da ifsadında da kadın önemli bir aktördür. Bu sebeple diyoruz ki kadın düzelirse toplum düzelir, kadın bozulursa toplum da bozulur. Öyleyse ey Müslüman kardeşim! Sen sabrınla bir Asiye, iffetinle bir Meryem, tevekkülünle bir Hacer, cömertliğinle bir Hatice, iffetinle bir Aişe, cehtle ve gayretinle bir Fatıma, Müslüman bir kadın, Müslüman bir eş ve Müslüman bir anne olmalısın. TESSEP olarak böyle bilinçli anneler, eşler ve kızlar yetiştirmektir." dedi.

Daha sonra bir konuşma yapan Nisanur Dergisi Yazarı Aynur Sülün, toplumun kalesinin kadın olduğunu belirterek, kadın düştüğü zaman, toplumsal değerlerin hepsinin çökeceğini söyledi.

"Toplumların kalesi kadındır kadın düştüğü zaman, toplumsal değerlerin hepsi çöker"

Sülün, "Toplumların kalesi kadındır. Kadın düştüğü zaman, toplumsal değerlerin hepsi çöker. Kadının yaradılışında insanlık neslinin devamı için, o kadar mühim fıtri değerler vardır ki bu değerler ıstılaya uğradığı zaman eğer ki kadın buna karşı güçlü bir direniş sergileyemiyorsa düşer. Ahlak ifsatçıları tarafından yağmalanır. Kendisindeki fıtri değerler işgale uğrar ve o toplum bir daha ayağa kalkamaz. İşte kadın öncelikle ailenin kurtuluşu için daha sonra toplumun kurtuluşu için, o kadar önemli bir yere sahiptir ki aileyi bağlayan, birleştiren değerler, kadının fıtri değerlerini korumasıyla oluşur. Ve aile dağıldığında, toplumu bir araya getiren, topumu bağlayan unsurlarla parçalanmış ve dağılmış olur. Dolayısıyla insanlık ailesinin birleşmesi veya dağılması açısından kadın stratejik bir rol oynar. İnsanlık ailesinin ayakta durabilmesi için kadının kendi fıtratına, yaradılışından beri verilmiş olan özelliklerinin korunması şarttır." diye konuştu.

"Hayâ ancak tesettürle korunur"

Kadını ahlaki anlamda istilalara karşı koruyabilecek gücün hayâ ve edep olduğunu ifade eden Sülün, "Peki, kadını ahlaki anlamda istilalara karşı koruyabilecek güç nedir? İstilalara karşı kadını koruyabilecek güç hayâ ve edeptir. Evet, Allah-u Teâlâ kadına erkekte olmayan bir takım değerler, insanlığın neslinin devamı için gerekli olan bir takım şeyler bahşeden Allah-u Teâlâ yine kadındaki bu değerleri muhafaza etmek amacıyla ona yoğun bir hayâ duygusu vermiştir. Peki, hayâyı koruyan şey nedir. Hayâ ancak tesettürle korunur. Tesettür de hayâyı ve edebi muhafaza etme amacıyla kadına verilen bir rahmet kıyafetidir. Tabi bu tesettürün anlam ve amacına hizmet edebilmesi için içerisinde hayâdan ve edepten tohumları barındırması gerekiyor. Tesettür sadece bir giyim değildir. Davranışlarla, yürüyüşle ses tonu ile hatta sosyal medyadaki paylaşımlar ile birbirini tamamlaması gerekiyor. Yani tesettürün bir davranış boyutu vardır. Birde giyim boyutu vardır. Ve ikisinin birbirini tamamlaması ve bütünlük içerisinde bulunması gerekiyor." ifadelerini kullandı.  

Programa katılan Kudret Ünel, bu gibi programların sadece tesettürlülere yönelik olmadığı ve her Müslüman kadının, bu programlara gelirken akrabalarını ve komşularını davet etmesi gerektiğini söyledi.

Ünel, "Türkiye genelinde yapılan çalışmalar içerisinde, halkı bilgilendirme, adına gençlerimizi bilgilendirme adına bacılarımız gerçekten büyük fedakârlıkta bulunuyor. Bugün de bir programa katıldık. Gençlerin bu programı yürütmesi bizi çok etkiledi. Yalnız benim dikkatimi çeken başka bir durum oldu. Özellikle bu programa katılan kardeşlerimizin tesettürleri düzgün, güzel bir şekilde kendileri geliştirdiklerini gördüm. Muhtemeldir ki katıldığı programlardan okumaya yönelik durumlarını görebildik. Çünkü kendileri bilinçli bir şekilde görünüyorlardı. Yapmacık bir kıyafetle katılmamışlardı. Benim onlara tavsiyem, geldikleri zaman çevremize duyarlı ve sorumluluk sahibi bir Müslüman olarak en azından bir komşu bir akraba veya bir okul arkadaşımızı bu programlara davet etsinler. Tesettürlü olsun olmasın çünkü bu programımız sadece tesettürlü kardeşlerimize yönelik olmadığını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Programa katılan Fadile Demir ve Pakize İlhan, tesettürün Allah'ın kadınlara verdiği bir zırh olduğunu ve bu gibi programların sıkça yapılması gerektiğini söyleyerek, Tesettür Seferberliği Platformunun bu programı düzenledikleri için teşekkürlerini ilettiler.

Dua ile son bulan programa, Nisanur Dergisi Yazarı Sülün'ün yanı sıra, HÜDA PAR Kadın Kolları İl Başkanı Fadile Demir ve davetliler katıldı. (Hüseyin Sayhar, Ramazan Casuk-İLKHA)




























 

İlgili Haberler