Kalkınmanın Aracı Teknik Okullardır

TESK Genel Başkanı Palandöken, “Nasıl ki mimar, mühendis, doktor, avukat gerekliyse aynı ölçüde esnaf ve sanatkâr da gerekli. Bu sebeple mesleki teknik liseler ve yüksekokullara teşvik önemli. Ara eleman ihtiyacını karşılamak ve esnaflığın geleceğini korumak için mesleki eğitim yaygınlaştırılmalı” dedi.

Ekleme: 09.09.2017 09:32:00 / Güncelleme: 09.09.2017 09:32:00 / Ekonomi / Ankara Haberleri
Destek için 

EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli aracı mesleki ve teknik eğitimdir. Ara eleman ihtiyacını da önemli ölçüde karşılayan mesleki ve teknik okullara yönlendirme artırılmalıdır. Yaşantımızın her alanında yeri olan esnaf ve sanatkârın geleceğine böyle sahip çıkılabilir. Meslek liselerinden mezun olan çıraklar ustalaşarak yöneldiği mesleğin devamlılığını sağlar. Ülkemizin ve esnaflığın geleceği için kendi mesleğini eline alan gençleri yönlendirmeliyiz. En önemlisi kendi işinin patronu ve geleceğin işverini olur. Böylelikle istihdam da çözüme kavuşur” şeklinde konuştu.

Teknik Okul Mezunları İşi Sahada Öğrenmiş Olur

Mesleki eğitime uygulamalarına ağırlık verilmesi gerektiği söyleyen Palandöken şunları söyledi: “Mesleki ve teknik okullarda en verimli eğitim teorinin pratik ile pekiştirilmesidir. Mesleğini işin ustasının yanında sahada öğrenmiş bir çırak kadar işe hakim olan mezunlar yetiştirilmelidir. İş ortamında verilen eğitim sınıf ortamından daha faydalı olacaktır. Çıraklık eğitimlerinden 89 meslek dalında, 14 yaşını tam doldurmuş ve 19 yaşından gün almamış her genç faydalanabiliyor. Ahilik teşkilatından gelen usta-çırak ilişkisi bilinci ile eğitim alan gençler geleceğin umut kaynağıdır.Teknolijiye ne kadar önem verirsek verilim önceliği gençlere ve esnafa vernmeliyiz. Bu işi şimdiden cazip hale getirmeliyiz”

Çırakların Eğitim Dönemi Emekliliklerine Yansıtılmalıdır

Palandöken çıraklık eğitimleri ile stajyerlik döneminin sigortalılık dönemine eklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çırakların eğitim aldıkları dönem, emeklerinin karşılığı olarak emekliliklerine yansımıyor. Sigortalılık başlangıcı işe giriş tarihleri değil staj ve çıraklık eğitiminin başladığı tarih olmalıdır. Stajyer ve çırakların çalıştıkları dönemde iş kazası, meslek hastalığı veya hastalık riskine maruz kalmaları durumunda kendilerine gerekli yardımların (gelir bağlanması, istirahatli olunan sürede geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, sağlık yardımı gibi) yapılması olumludur. Fakat bu yeterli değildir. Aynı zamanda çıraklık veya stajyerlik dönemindeki prim gün sayıları emeklilik hesabında prim ödeme gün sayısına dâhil edilmelidir” diye konuştu.