"Çocuklarımızın maddi geleceğinden daha çok manevi geleceğini düşünmeliyiz"

“O'nu Oku, O'nu Yaşa” sloganıyla Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından bu yıl 6'ıncısı düzenlenen Kutlu Doğum Siyer Sınavı 200 binden fazla kişinin katılımıyla geçtiğimiz pazar günü gerçekleşti.

Yapmış oldukları Siyer Sınavı hakkında değerlendirmelerde bulunan Peygamber Sevdalıları Platformu Sözcüsü Yahya Oğraş, halkın siyer sınavına olan teveccühünün arttığını belirtti.

Siyer Sınavı`nın 64'ü il olmak üzere 220 merkezde gerçekleştiğini ifade eden Oğraş, sınav ile imanlı bir nesli yetiştirmeyi esas aldıklarını belirtti.

Sınav sürecinde emeği geçenlere teşekkür ederiz

Halkın sınava olan katılımında dolayı teşekkürlerini sunan Oğraş, “2017 Kutlu Doğum Siyer Sınavı 29 Ocak Pazar günü Türkiye`de 64 il olmak üzere toplamda 220 merkezde gerçekleştirildi. Bu sınavın gerçekleştirilmesinde özellikle teşekkürü bir borç olarak gördüğümüz belli kesimler vardır. En başta soruların hazırlanması, kitapçıkların basılıp dağıtılması, sınav noktalarında görev alan kardeşlerimiz, katılım sağlayan kardeşlerimiz, okul tahsis eden yetkili mercilere ve bu sınavda aktif olarak rol alan sivil toplum kuruluşu temsilcisi kardeşlerimizin yürütmüş oldukları çalışmalardan, optiklerin toplanmasından, merkeze ulaşmasında emeği geçen bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun. Güzel bir sınav oldu. Kimi engellemelere, kış şartlarına rağmen hamdolsun sonlandırmış olduk.” dedi.

"Nesillerimizin kalp ve ruh sağlığı için büyük çaba içerinde olmalıyız"

200 binin üzerindeki katılımcının sınav vesilesiyle birçok şey kazandığına inandıklarını belirten Oğraş, şunları ifade etti: "7'den 70'e 200 binin üzerinde katılımcı oldu. Birçok yerde ebeveynler ile çocuklar aynı sınava girdi. Belki de ailece sınava girilen tek organizasyon budur. Bu anlamıyla da düzenlemiş olduğumuz sınavın farklı bir özelliği var. Türkiye genelinde daha büyük kitlelerin bu sınava girmesi için gayret göstereceğiz. Her yıl bir önceki yıla göre daha büyük katılımlar oluyor. Toplumun Hz. Muhammed'e olan ilgisini, muhabbeti görüyoruz. O'nun varlığının tüm hanelerde hissedilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Allah'ın, bizim için en güzel örnek olarak sunduğu Hz. Muhammed'in ahlakının, yaşamın tüm alanlarında uygulanması için herkes elinden geleni yapmalıdır. Nesillerimizin kalp ve ruh sağlığı için büyük çaba içerinde olmalıyız. Özellikle çocuklarımızın maddi geleceğini düşündüğümüzden daha çok manevi geleceğini de düşünmeliyiz."

 “Manisa, Aksaray, Osmaniye ve Ardahan`da mülki amirler sorun çıkardılar”

Siyer Sınavı konusunda bazı illerde mülki amirlerin sorun çıkardığını da dile getiren Oğraş, “Bu sınavda esas olan dindar bir nesil yetiştirmektir. Rıza-i ilahi çerçevesinde Siret-i Nebinin toplumuzun her kesimine ulaşmasını, tatbik edilmesini sağlamaktır. Biz bu gayret içerisindeyken maalesef Siyer Sınavı yaptığımız 64 il merkezinden bazı yerlerde mülki amirlerin sorun oluşturduklarını, okul tahsisinde engel çıkardıklarını gördük. Biz bu sınavı yapmadan önce birçok alanda mülki amirlere seslenerek ‘Hz. Muhammed`in hayatını anlama, okuma, yaşama ve yaşatma adına Peygamber Sevdalıları Platformu olarak biz böyle bir işi rıza-i ilahi çerçevesinde ve gönüllü olarak yapıyoruz. Bu konuda size de düşen işin bir ucundan tutmanızdır.' demiştik. Duyarlı birçok mülki amirler bu işi yapmakla birlikte Türkiye`de özellikle Manisa, Aksaray, Osmaniye ve Ardahan`da mülki amirler maalesef sorun çıkardılar. Keşke bunlar olmasaydı, ama sonuçta bu bir vakadır.” ifadelerini kullandı.

Önümüzdeki yıllarda benzeri sorunlar yaşamamayı umduklarını belirten Oğraş, sözlerine şöyle devam etti: “Osmaniye, Aksaray ve Manisa`da platforma üye olan oradaki derneklerin kişisel gayretleri sonucunda sınav için belli yerler tahsis edildi. Ancak Ardahan`da maalesef sınav yapılamadı. Akabinde mülki amirler yanlış bir anlaşılma olduğu noktasında bir özür beyanında bulundular. Umarım diğer illerimizde yaşanan sıkıntılar da bir hatadan kaynaklansın. Türkiye`nin yöneticileri Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan toplumun özgürce, hürriyet içerisinde kendi dini ve inançsal gereklerini yerine getirmesi teminatı veriyorlarsa ve buna rağmen mülki amirler bu tür faaliyetlere engeller çıkarıyorlarsa burada tabi ki büyük bir soru zihinlerde oluşuyor. Onun için biz inşallah bir daha bu tür sorunları yaşamama temennisinde bulunuyoruz.” (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz – İLKHA)