ABD ve Avrupa`nın pişmanlığı

Ekleme: 03.09.2016 10:23:00 / Güncelleme: 03.09.2016 10:23:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Gerek Amerika`dan gerekse de Avrupa ülkelerinden peş peşe 15 Temmuz darbe girişimine geç tepki vermiş olmanın pişmanlığı dile getiriliyor.

“Keşke”lerin pek bir şey ifade etmediği konusunda herkes hemfikir; ama yine de bir gün lazım olur, diye dillendiriliyor.

Türkiye kamuoyu darbede hem Amerika`nın hem de Avrupa`nın parmağı olduğu konusunda neredeyse kesin bir kanaate sahip. Barkey`in, Fuller`in ismi sık sık dile getiriliyor.

Bölgesel ve küresel politikaların uygulanabilmesi için de küresel güçlerin Türkiye`de bir darbeye ihtiyacı vardı. Bunun aslında birkaç sebebi var.

Küresel güçler Türkiye`nin proaktif bir siyaset izlemesinden ciddi biçimde rahatsız durumdadır. Eski günlerde olduğu gibi Amerika yörüngesinde hareket eden “Amerika ikna olduğunda ikna olan”, hedefleri bile dışarda belirlenen bir ülke istiyorlar. Bu açıdan darbecilerin ideolojisinin bir önemi yoktur küresel güçler için.

Suriye politikasında “dost ve müttefik ülkeler”in gazına gelen ve kaosu durdurmak için bütün kapıları zorlamayan bir Türkiye ile, sıkıntıya düşmüş, dış politika hedefleri çökmüş durumdaki bir Türkiye ile devam edilebilirdi; ama çözüm için bölgesel güçleri denkleme çeken bir Türkiye ile devam edilmesi zordu.

Ekonomik anlamda da bağımlılığı azalmış bir Türkiye, IMF`ye muhtaç olmayan bir Türkiye rahatsız edici olmaya başlamıştı.

Darbe alfabetik sıralamada hangi planlamaya giriyordu bilemiyoruz; ama sırada başka şeylerin olduğu kesin.

AB Komiseri Günther Oettinger`in sarf ettiği sözler meselenin izahı açısından oldukça önemli: “Türkiye ile iyi ilişkiler AB açısından önemli. Ancak bugünkü şartlar altında bir üyelik önümüzdeki on yılı aşkın bir süre için gerçekçi değil. Bu daha çok Erdoğan sonrası dönemin bir konusu olacaktır.”

“Erdoğan sonrası” ifadesini Amerikalı uzmanların darbenin başarısızlığını konuşurken “Erdoğan öldürülmeliydi” açıklamasına eklersek pişmanlığın farklı bir boyutunun da olduğunu görebileceğiz.

Adamlar “Keşke hedeflerimizi daha iyi belirleseydik” diyor olabilirler mi?