Hüseyin Kaya - Doğruhaber
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu`nu Beştepe`ye çağırdı ve darbe girişimine karşı beraber hareket etme iradesini ortaya koydu.
Bahçeli`nin darbe girişimi karşısındaki tutumu süreç içerisinde görüldü; ama Kılıçdaroğlu çok net değildi. Taksim`deki mitingde de darbecilerin kimliği ile alakalı bir şey söylememeye özen göstermişti.
Beştepe`de ne konuşuldu tam olarak bilemiyoruz; ama Kılıçdaroğlu`nun üslubunda ilginç bir değişiklik göze çarptı. FETÖ yapılanmasından söz eden Kemal Bey, bununla da yetinmeyip Amerika`dan Fethullah Gülen`i Türkiye`ye iade etmesini istedi.
Bu arada her ne hikmetse HDP`nin avukatlığını yapmaktan da geri durmadı.
Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanına HDP`lilerin de toplantıda olması gerektiğine ilişkin görüşlerini ilettiğini söyledi. Şunları söylemiş CHP lideri: “Darbe girişimi parlamenter sisteme yönelik yapıldı. TBMM`deki darbe karşıtı ortak bildiride HDP`nin de imzası var. HDP`yi buraya davet etmemek, HDP`ye oy veren yurttaşların kendini ötekileştirilmiş hissetmesine neden olabilir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Beye bunun nedenini izah etmiş: Sorun HDP`li Sırrı Süreyya Önder`in, darbe girişiminin ardından sivil toplum kuruluşlarının TBMM`yi ziyareti sırasında tepkilere neden olan sözleri imiş.
Erdoğan`ın gerekçesi gerçekten de bu ise bu bir skandaldır. HDP, meclisteki bildiriye imza atmış olabilir; ama HDP eş başkanı Demirtaş`ın sözlerinin tolere edilebilecek bir tarafı yoktur. Demirtaş darbeye karşı alanlara çıkanları tanımlamak için “AKP, Hüda Par, İşid birlikteliği” şeklinde açıklama yaptı. Herkes biliyor ki, HDP tabanı partinin davetiyle darbeye karşı alanlara çıkmadı. Zaten alanlara çıkanların hiçbir yere zarar vermemeleri, bomba ve Molotof kullanmamaları da HDP tabanı ile bir alakalarının olmadığını göstermesi açısından önemli bir ayrıntıdır.
6-8 Ekim`de HDP tabanının sokağa döküldüğünde nasıl bir vahşete imza attığı konusu hafızalarda tazeliğini koruyor. Gülen grubuyla HDP`nin ilişkileri ve seçimlerde her yerde HDP için oy isteyen Gülen grubu mensuplarının varlığı biliniyorken, HDP`nin “Gülenci darbe”ye karşı olduğunu söylemenin bir anlamı var mı?
Ekrem Dumanlı ile Gültan Kışanak arasında yapılan görüşmenin içeriği tam olarak anlaşıldığında ittifakın boyutları da ortaya çıkacaktır.