Zindana Mektup (Doğrugenç Haftanın Yazısı)

Ey özgürlük çağında, Yusufi makamın aziz bahadırları vermiş olduğunuz bu mücadelenin yüzlerce, binlerce çiçek olduğunu görüyor olmanız sizin ne kadar değerli, ne kutlu bir sevdanın yolcusu olduğunuzu gösteriyor. Ben sizlere bu yetiştirdiğiniz yüzlerce ve binlerce çiçekten biraz bahsetmek istiyorum. Yaptıkları İslami çalışmaları anlatıp sizleri bir nebze de olsa sevindirmek ve umutlandırmak; çekmiş olduğunuz bu sıkıntıların, işkencelerin, muhaceratların, mücadelenin kesinlikle boşuna olmadığını, bizleri gururlandırdığını, cesaretlendirdiğini daha çok şevk ve gayretimizi artırdığını bilmenizi istiyorum. Evet vermiş olduğunuz bu harbi Kuran`iyenin genç davetçileri olarak şarktan garba kadar her yere ulaşıp İslami tebliğde bulunduk. Kimilerine göre yine eskisi gibi irtica olduk camileri doldurduk, ajan olduk dernekler açtık, hırsız olduk yetimlere kimsesizlere destek olduk. Ama birilerinin gözünde hep diken olduk. Bizler, sizin o samimi ektiğiniz tohumlarız. Bu ektiğiniz tohumlar, çiçek açtı, filizlendi ve hamd olsun meydanları doldurup taşırmaktadırlar. Kimimiz şehit, kimimiz sırra kadem olmuşuz, varsın birileri eskidende olduğu gibi söylediğini söylesin. Bizim için önemli olan rıza-i ilahi. Tabi yine küfür tek millet olduğunu ispatladı. Her fırsatta kutsallarımıza saldırmaktadırlar. İçimizdeki hainler, ateşperestler Peygamberimize (s.a.s) dil uzatmaktadırlar. Ama sizler üzülmeyin. Hüseyinler sıkılmadan yes ve ümitsizliğe kapılmadan biiznillah Peygamberin davasını, İslamı garrayı insanlara ulaştırmaya devam edeceklerdir. Sizlerin, bizim gurur kaynağımız olduğunuzu bilmenizi isteriz. Sözlerimi bitirmeden önce sizi Allah`a emanet ediyorum. Sizin o pak alnınızdan öpüyorum. Selam ve dua ile.

Mürsel Gülsarı / Van (Erçiş) - Yaş: 24

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

Van İlimiz Erçis İlçesinden Mürsel GÜLSARI Kardeşimiz:İnsanoğlu gösterdiği davranışların sonucunu her zaman merak etmiştir. Her ne kadar rıza -i ilahi gözetilse de içerde ve dışarıda neler olup bittiğini insani olarak düşünebilir.İnsan kendi tarihine baktığında birçok insan haksızlıklara uğramıştır: kimi iftira kimi zindan kimi de hicret etmek zorunda kalmıştır.
Bunları hikmet nazarıyla incelediğimizde birbirini unutanlar kardeşlik hukukunu gözetmeyenler ebeveynlerin kıymeti ya da evlat kıymetini bilmeyenler bu imtihanın vasıtalarıyla  bir anlık  olsa da düşünüp kendilerini bulmuşlardır. Bu bulma geç gerçekleşse bile bir ümidin göstergesidir.Bu yüzden her inanç sahibi, her türlü sıkıntıda ümidini kesmemelidir.Her ne kadar sahipsiz olduğunu düşünse de mutlaka hakkı gözetenler olacak, hak yolunda çile çekenlere saygıda kusur etmeyeceklerdir.
Duygularınızı güzel ifade etmişsiniz.Teşekkürler.Yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz.Allaha emanet olunuz.