Elazığ Müftülüğünden `Hz. Peygamber Tevhid ve Vahdet` konferansı

Elazığ Müftülüğü Kutlu Doğum haftası dolayısıyla `Hz. Peygamber Tevhid ve Vahdet` konulu konferans düzenledi.

Ekleme: 15.04.2016 08:00:00 / Güncelleme: 15.04.2016 08:00:00 / Etkinlikler / Elazığ Haberleri
Destek için 

Elazığ Müftülüğü tarafından düzenlenen 'Hz. Peygamber Tevhid ve Vahdet' konulu konferansa Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz katıldı.

Edibe Can Konferans Salonunda düzenlenen program Cabir Karataş hocanın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından açılış konuşması yapan Elâzığ il Müftüsü Peyami Güngör, "Elbette ki bu haftayı kutlamamızın sebebi, o yüce Resulü daha iyi tanımak ve anlamaktır ve onu hayatımızın her şubesinde kendimize rehber edinmektir.  Muhakkaktır ki insanoğlu onu tanımadıkça, onu sevmedikçe onun yolundan gitmedikçe hiçbir zaman kurtuluşa ermesi mümkün değildir." dedi.

Daha sonra bir konuşma gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise Hz. Muhammed'in alemlere rahmet olarak gönderildiğini, Kur'an-ı Kerim'in canlı bir örneği olduğuna dikkat çekti.

"Muhammedî duyguları ve coşkuları insanlara ulaştırmanın derdine düşmüşlerdir"

Prof. Yılmaz şöyle konuştu: "Asr-ı Saadetten günümüze kadar insanlar her vesileyle onu anmak, anlamak ve onun idrakiyle hayata bakmak üzere kendilerine çok yüksek seviyede vasıtalar vesileler bulmaya çalışmışlardır. Asr-ı saadetten beri onun hasretini yüreklerinde hisseden insanlar bu hasretin vuslata dönüşme özleminde hep beklemişlerdir.  Ta onun ufkuyla başlayan, onun dünyasının değişmesiyle başlayan bu hasret, günümüze kadar inananların yüreklerinde aşk olmuş, sevda olmuş, söz olmuştur. Nitekim onun vefatından sonra Medine kendisine dar gelen sahabelerine bir kısmı Şam'a, bir kısmı bir kısmı Mısır'a, bir kısmı başka diyarlara göçmüşlerdir. Bir kısmı da onun mesajlarını yeni ufuklara taşımak üzere orta Asya'ya, Anadolu'ya, Kuzey Afrika'ya doğru kanat açmış oralara da Muhammedî duyguları ve coşkuları insanlara ulaştırmanın derdine düşmüşlerdir."  (Sinan Bilici-İLKHA)