Diplomasinin SINIRLARI

Ekleme: 05.04.2016 15:50:00 / Güncelleme: 05.04.2016 15:50:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Can Dündar`ın davasını izlemeye gelen Avrupalı konsoloslara çok kızdı.

Herkes biliyor ki, Erdoğan kızınca diplomatik dili bir tarafa bırakır. Nitekim yine öyle oldu ve sert sözlerle konsoloslara tepkisini ifade etti:

“Malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul`daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken değil, Türkiye. Sen konsolosluk binası veya konsolosluk sınırları içerisinde hareket edebilirsin, diğerleri izne tabidir. Bunlar kalkıp bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemli!”

Şimdi rica etsem altı çizili ibareyi bir daha okur musunuz?

Demek ki ne imiş? Konsoloslar, konsolosluk sınırlarının dışına çıkmak için izin almak zorundaymışlar.

Şimdi Cumhurbaşkanına soralım:

Adana`da sadece MİT tırları mı ilgi alanınıza giriyor?

John Espinoza ismi size ne çağrıştırıyor? Sanırım Amerika`nın Adana konsolosu olarak biliyorsunuz; ama hatırlatma babından başka bilgiler de verelim.

B. Avar`ın Ağustos 2012 tarihli yazısından bir bölümü buraya alıyorum:

“Suriye`ye terörist sevkiyatı, PKK ile koordinasyon yapan ABD`nin Adana konsolosu Darnell gitti, yerine ‘çatışma bölgelerinin prensi` John L. Espinoza geldi...

Kariyeri savaş ve çatışma bölgeleriyle bezeli!

Adana`ya Konsolos olmadan önce ABD Dışişleri bakanlığında Kafkasya Ve Bölgesel Çatışmalar (!) Dairesi`nde görevli.

Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan uzmanı!

2008-2009`da Afganistan`ın en karışık bölgesi Pakistan sınırındaki Kunar ve Nuristan`da ‘Yerel yapılandırma` adı altında karanlık işleri yürüten ekibin en kıdemlisi.

2006-2008`de ABD Paris büyükelçiliğinde siyasi ateşeydi. Wiki sızıntılarda Fransız –ABD dışişleri bakanlıkları istihbarat ve terörle mücadele toplantılarına katıldığı belgelendi..

2007`de katıldığı toplantıda ABD- Fransız heyeti PKK ve Avrupa`da radikal İslam`ın durumunu inceledi.

2005-2006 arası Fransa Dışişleri Bakanlığı`nda Rusya, Kafkasya, Kosova ve Belarusya ile ilgilendi (!)

2004`ten 2005`e kadar ABD Bağdat Büyükelçiliği`nde Büyükelçi John D. Negroponte`nin Özel Yardımcısı idi! Kana boyanmış Irak`ta işgal kuvvetleriyle kukla yöneticileri arasındaki ‘ikili ilişkileri geliştirme` ekibindeydi!”

Demek ki, Espinoza`nın ismi “Çatışma bölgelerinin prensi” imiş. Peki, Türkiye`nin Dış İşleri bakanlığı ve istihbaratı bunu bilmiyor muydu da Espinoza`nın bir müfettiş edasıyla Kürt il ve ilçelerini adım adım gezmesini engellemiyordu?

Evet, yine Adana merkezli bir vaka; ama nedense dikkati çekmedi ya da göz yumuldu.

Espinoza, Pkk ile ateşkesin bozulmasından yaklaşık 15 gün sonra görevini başkasına devrederek Adana`dan ayrıldı.

Eğer Espinoza, PKK ile açıkça sürdürdüğü görüşmeleri hükümetten izinsiz yaptıysa  “neden ses çıkarılmadı?” diye sorabiliriz sanırım. İzin alıp yaptıysa bu daha büyük bir istihbarat ve diplomatik faciadır.

Can Dündar`ın mahkemesine gelen konsoloslar hakkında konuşmadan önce Espinoza`nın konuşulması gerekir, aksi takdirde hükümet “ciddiyet ve samimiyet” testinden “bütünlemeye” kalmış demektir.