Ahmet'in babası eşine bir poşet içinde bir şeyler verip ondan bunları dağıtmasını istedi. Bunu gören Ahmet merakla babasının yanına gitti. Annesinden dağıtmasını istediği o şeylerin ne olduğunu sordu. Babası: Evladım bahar mevsimine girdik. Biliyorsun ki, bahar mevsimiyle birlikte kutlu doğum etkinliklerine start veriliyor. Bunlardan biri de salâvat seferberliğidir. Ben de bu seferberliğe bir katkıda bulunmak amacıyla zikirmatikler satın aldım. Annenden bunları konu komşu, akraba, kısaca ulaşabildiği herkese dağıtmasını istedim ki bu sayede daha çok kişi bu seferberlikten haberdar olabilsin. Ve belki çok küçük de olsa bu hediye bu seferberliğe kalplerin biraz daha ısınmasına vesile olabilir diye düşündüm. Hem zikirmatik gibi pratik kullanışlı bir tespih ile insanların her ortamda kolayca salâvat çekmesini sağlayabiliriz.
Ahmet:
Çok haklısın babacığım. Ben geçen sene zikirmatik sayesinde okula gidiş gelişlerde, teneffüslerde, binlerce salâvat çekebilmiştim, dedi. Babası ve abisinin konuşmasını dikkatlice dinleyen küçük Reyyan: Babacığım salâvat seferberliğine herkesin katılmasını neden bu kadar çok istiyorsun? Salâvat getirmek çok mu önemli, çok mu faziletli? Babası tebessüm ederek Ahmet`e: Bu sorunun cevabını kardeşine sen verebilir misin?
Ahmet kardeşine dönerek:
Şüphesiz Allah ve melekleri Resulullaha salatû selam getirirler. Ey müminler siz de ona salâvat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.' (Ahzab 56) Sanırım bu ayet-i kerime salâvat getirmenin ne denli önemli olduğunu anlamana yardımcı olur. Faziletine gelince peygamber efendimiz 'İnsanların bana en yakın olanı üzerime çokça salâvat getiren kimsedir ' buyurmuştur. Yani gözümüzün nuru peygambere(sav) yakın olmanın yolu salâvat çekmekten geçer. Ayrıca içinde salâvat çekilen ev Allah katında bir yıldız misali parıldar. Hem salâvat-ı şerife öyle bir berekettir ki, sahibinin dünya ve ahirete yönelik nice güzellikler kazanmasını sağlar.
Küçük Reyyan:
Eğer öyleyse salâvat Allah'ın bizlere vermiş olduğu manevi bir hazinedir. Ben de bu seferberliğin küçük bir üyesi olmak istiyorum. Böyle fazileti bol, ulvi bir hazineden mahrum kalmak istemem, diyerek babasının elindeki zikirmatiği kapıp kaçtı. Reyyan`ın bu muzipliği karşısında Ahmet ve babası, 'Eyvah, hazinemizin anahtarı gitti' deyip gülüştüler. Ertesi sabah, Ahmet'in okula giderken kumbarasında biriktirdiği paraları da yanına aldığını gören annesi: Evladım ne yapıyorsun, onları bisiklet almak için biriktirmiyor muydun?
Ahmet:
Evet, ama benim peygamberime duyduğum sevgi, bisiklete duyduğum sevgiden milyonlarca kat daha fazla deyip evden çıktı. Yol üstündeki kırtasiyeye uğrayıp okuldaki öğretmen ve arkadaşları sayısınca zikirmatik satın alıp okulun yolunu tuttu. Sınıfa girdiğinde ders başlamıştı. Ahmet, öğretmeninden müsaade isteyip zikirmatikleri arkadaşlarına dağıttıktan sonra tahtaya çıktı: Arkadaşlar! Âlemlere rahmet, gönüller sultanı peygamber Efendimizin kutlu doğum ayı münasebetiyle salâvat seferberliği başlatılmıştır. Sizlerden de bu seferberliğe katkı sunmanızı istiyorum.
Çünkü peygamber efendimiz, biz çocukları çok severmiş. O(sav), çocuklara hep iyilik, şefkat ve hoşgörüyle muamele etmiş ve edilmesini tavsiye etmiş. Bunu yaşantısıyla da bizzat göstermiştir. Bir bayram günü yetim bir çocuğu sahiplenip bağrına basması, kuşu ölen bir çocuğun üzüntüsüne ortak olup onunla yas tutması, çocuklara ne derece önem verdiğinin ispatıdır. Ki bu örnekler binlerce örnekten sadece birkaçıdır. Bu durumda biz de salâvat seferberliğine katılarak ve katılımı sağlayarak bizi böylesi seven, düşünen rahmet peygamberine bağlılığımızı ve vefamızı gösterelim. O' nu (sav) unutmadığımızı ve ne kadar çok sevdiğimizi dillerimizde Muhammed nidasıyla tüm dünyaya gösterelim, dedikten sonra onu desteklemesini istercesine öğretmenine baktı. Öğretmeni de onu anlamış olacak ki öğrencilerine: Arkadaşınız çok haklı... Peygamber efendimizi bizim kadar sizin de sahiplenmeniz gerekir. Var mısınız okulumuzu Muhammedi sevda ile süslemeye?... Haydi, çocuklar salâvat seferberliğine!
Arzu Aşkın / Siverek - Yaş: 26
Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Şanlı Urfa İlimizin Siverek İlçesinden Arzu AŞKIN Bacımız: Her nisan ayı yaklaştığında bizleri bir heyecan sarar Efendimizin doğumunu o güzel sevdayı düşünerek çeşitli etkinlikler yaparız. Herkes bir şeylerle uğraşırken daha çok bayanlar ve çocuklar zikirmatikle sevdasını nakş eder. Yolda yürürken bir yerde otururken hep Efendimize salâvat getirirler.
Onun güzelliklerini çocuklara anlatarak onların benimsemelerine vesile olurlar. Bu şuurla hareket eden çocuklar aldıkları harçlıklarla gönül dünyalarını süsledikten sonra gönüldeki güzellikleri dışarıya yansıtmak isterler. Bu dışsal davranış boyutunu yansıtmak bir anlamda bir sahiplenmenin işaretidir. Neyi sahiplenmek diye düşünebiliriz. Değerlerimizi özellikle ümmeti olduğumuz son Peygamberi H.z Muhammed (a.s)ı onun yolunu, mirasını sahiplenmek. Ne mutlu o insanlara ki onun adı anıldığında yollara düşenlere kapı kapı etkinlikler için davet edenlere onun adı anıldığında salâvat getirenlere.
Duygularınızı paylaştığınız için teşekkürler. Yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.