HAMAS`ın `Bölgesel Denklem` Formülü

Ekleme: 27.02.2016 22:36:00 / Güncelleme: 27.02.2016 22:36:00 / H.S Haber Yorum
Destek için 

HÜSEYİN SAĞLAM / DOĞRUHABER / ANALİZ

Hamas`tan üst düzey bir heyet 9 Şubat`ta İslam Devrimi`nin 37. yıldönümü törenlerine katılmak için Tahran`daydı.

Konuyu bir analiz ile gündemine taşıyan al-monitor.com sitesi, söz konusu ziyaretin sadece kutlamalara katılmakla sınırlı bir ziyaret olmadığına işaret ederek, ziyaretin, “Arap Baharı” ile birlikte HAMAS`ın daha ziyade siyasi kanadı ile İran arasında bozulan ilişkilerin yeniden onarılmasına dönük kapsamlı görüşmelere de konu olduğunu ve bu nedenle ziyaret süresinin planlanandan daha uzun sürdüğünü belirtti.

İki tarafın kısmi olarak bozulan ilişkilerin yeniden onarılması etrafında yaptıkları görüşmelerin detaylarıyla ilgili linkten bakılabilir. Ancak özellikle HAMAS tarafının bölgesel gerginliklerle ilgili al-monitor.com sitesine yaptıkları değerlendirmeler oldukça ilgi çekici. İsim açıklanmadan “Üst düzey yetkili” sıfatıyla başvurulan HAMAS`lı kaynak veya kaynaklar, bugün Irak ve Suriye özelinde yaşanan ve tüm Müslümanları olumsuz etkileyen kargaşa ortamına karşı “bizce tanıdık olan” ancak genel olarak etkili tarafların çoğunun pek de umursamadığı “ilginç” çözüm önerilerinde bulunuyor.

Mesela tespit açısından “yetkilinin” şu belirlemesi “on numara” dedirtecek cinsten olmalı:

“Bölge yanıyor ama henüz patlamış değil. Haritalar yeniden çiziliyor. Tüm yapılar şu an değişikliğe açık, hiçbir şey sabit değil. İşler böyle giderse ancak Daeş ve İsrail sabit kalır. Bunun olmaması için mücadele etmeliyiz. İsrail her zaman bir tehdit hissetmeli. İsrail tehdit altında olduğunu hissetmezse bunun bedelini hepimiz öderiz.”

Çok ilginç, bir o kadar da doğru olsa gerek; “İsrail her zaman bir tehdit hissetmeli. İsrail tehdit altında olduğunu hissetmezse bunun bedelini hepimiz öderiz.”

Zaten bugün yaşanan acıların temel sebeplerinden birisi de bu değil midir? İsrail, yaşanan karmaşanın tam ortasında bugün kendini daha çok güvende hissediyor. Bu durum, hem yaşanan karmaşanın sebebini anlamada önemli bir veridir, hem de kargaşa mimarlarının hedeflediği bir sonuçtur aynı zamanda.

Biliyorum, çoğunuza tanıdık gelecektir bu tespit ve öneri. Bölgesel aktörler burun kıvırmaya devam etseler de maalesef realite ve tek çıkış yolu budur. Şöyle diyor HAMAS`lı yetkili:

“Mezhep savaşı sadece İsrail`in işine yarıyor. Buna siyasi bir çözüm bulunmalı. Böyle bir anlaşmayı ancak Türkiye ve İran sağlayabilir, buradaki tek birleştirici unsur da Filistin. Bölgeyi mezhepsel savaştan Filistin kurtarabilir. Direniş büyük başarı kaydetti ve yekvücut olursa tüm Arap dünyası arkasında durur. Bu, mezhep savaşını bitirmek için bir fırsat.”

Bugün bölgesel bazda ters işlemekle Müslümanların canını yakan siyasi ve askeri denklemin garabetine işaret eden yetkili, oluşması gereken bölgesel denklemle ilgili şu tarihsel sözü söyleyerek adeta taşı gediğine koyuyor:

“Bizim canımız yandığında İsrail rahatlıyor. İsrail`in canı yandığında biz iyi hissediyoruz. Denklem bu.”

Bu denklem formülünün üzerine başka söz söylenir mi, bilmiyorum. Gerisi, israil`le hala bile “diyalog” kapısını aralamakla uğraşanlara kalmış bir şey! Derleme: (http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2016/02/iran-hamas-arab-spring-tehran-visit-repair-relations.html)