Farklı isimler altında İslam toplumlarına ithal edilen bu tarz gün ve gecelerin sadece batılı kapitalistlerin iştahlarını kabarttığını belirten ilahiyatçılar ailelere ve gençlere de önemli uyarılarda bulundu.
Konuyla ilgili olarak İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Ana Bilim Dalı Başkanı ve Yaşayan Diller Enstitü Müdürü Doç. Dr. Vecihi Sönmez, batıdan gelen bu tarz geleneklerle Müslümanlar arasına gayri İslami bir yaşam tarzı geliştirilmek istendiğine dikkat çekti.
Müslümanların İslam, İman ve Takva gibi kavramlara yabancılaştırıldığını ifade eden Doç. Dr. Sönmez, “Batıdan gelen güya hoşgörü, güzel şeyler olarak lanse edilen kandırmacalarla Müslümanların arasına İslami olamayan bazı şeyler bilinçli bir şekilde sokuluyor. Bu meseleler üzerinde çok da teşviksel bir şekilde hem medya hem de basın aracılığıyla bazı çalışmalar yapılıyor. Bunlardan bir tanesi de bu gün ve geceler adı altında yapılan kutlamalardır.” dedi.
“İslam bu hayat tarzını bizlere yasaklamıştır”
14 Şubat ‘Sevgililer Günü` adıyla yapılan kutlamalarda her türlü fuhşiyatın ve sarmaş dolaş muhabbetlerin hem TV ekranlarında hem de sokaklarımızda alenen yapıldığını hatırlatan Doç. Dr. Sönmez, “Özellikle İslami ruha uymayan hal, hareket ve söylemler ile gençliğimizi, toplumumuzu dejenere etme ve kendi asli kültüründen uzaklaştırılarak ailesel muhabbeti zedeleyecek bazı adımlar atılmaktadır. Nitekim Kur`an-ı Mübin bu konuyla ilgili olarak; batıldan gelen İslami bir kural ve kaideye dayanmayan şekilde bir yaşam tarzını bizlere yasaklamıştır.” şeklinde konuştu.
Niye toplumda eşler katlediliyor?
Bu tarz gün ve gecelerin eşler arasında sevgi duygusunu tahsis etmediğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Sönmez, “Sevmek; karşılıklı sevgi ve karşı cinse zulmetmemeyle olur. Peki, bugün niye cahili toplumda eşler katlediliyor? Onların korunması, gözetilmesi noktasında neden hiçbir gelişme yok? Çünkü bu tarz geleneklerin temelinde gerçek bir muhabbet yoktur.” İfadelerini kullandı.
“Çözüm, İslami bir aile terbiyesinden geçiyor”
Bu tarz ahlaki yozlaşmalar karşısında ebeveynlere ve İslami camialara çok iş düştüğünü anlatan Doç. Dr. Vecihi Sönmez, “Biz anne baba ve Müslümanlara düşen, bu yozlaşmayı en asgariye indirebilecek tedbirleri almak ve bunun yollarını araştırmaktır. Bunun da yolu en başta İslami bir aile terbiyesi ve eğitimin bu geçlere verilmesidir. Özellikle Cemaatlerin kendi fertlerinden ziyade, bütün gençliğe ulaşmaları ve bütün gençliği kapsayacak program ve çalışmalar içerinde olmaları gerekmektedir.” diye konuştu. (Murat Dalgın-İLKHA)