Kemalistler nereye gidecek?

Ekleme: 09.02.2016 19:48:00 / Güncelleme: 09.02.2016 19:48:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Eskiden çok meşhur bir slogandı: “Komünistler Moskova`ya!”

Sonradan komünizm üzerindeki yasaklar kalkınca “Şeriat tehlikesi” gündeme geldi ve sloganların şekli de değişti. Kimi gazeteler “Mollalar İran`a” şeklinde manşetler atarken, bir dönem cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel, “Türban gericiliktir, başı bağlı okumak isteyenler Arabistan`a gitsinler” açıklaması yapmıştı.

Şimdilerde Gülen grubuyla ilişkisi olup da yargı takibinden kurtulmak isteyenler soluğu Amerika`da alıyorlar. Hani biliyorsunuz hocaları da uzun bir zamandır Pensilvanya adı verilen bir Amerikan beldesinde ikamet etmektedir.

“Kemalistlerin bu işle ne alakası var?” diyeceksiniz; ama biraz sabretmenizi öneririm.

Son yirmi yıllık sürece baktığımızda ülkede Kemalistlerin birçok alanda gerilediğini fark ederiz.

İlk çekişmeler ordu içerisinde kendini gösterdi; ama Kemalistler yenilmedi.

2001`deki ekonomik kriz siyasi anlamda Kemalistleri gerilettiyse de bürokrasinin büyük bir kısmı ellerindeydi.

Önce MİT`i kaybettiler ardından YÖK`ü. Yüksek yargıda da yaprak yaprak döküldüler.

Gülen grubunun yargı ve polis marifetiyle yaptıkları karşısında Asker de geri çekildi ve Kemalistlerin en önemli gücü sessizliğe gömüldü. Hatta Kemalistlerden Süheyl Batum, “Biz asker zannederdik, meğer kâğıttan kaplanmış” diyerek eleştirdi onları.

Yıllarca muhalefette görünseler de bürokratik hâkimiyetten dolayı iktidarda kalmışlardı; ama işte son yıllarda gerçekten muhalif konuma düşmüşlerdi.

CHP ve Cumhuriyet gazetesi halen ellerindeydi ve buraları son mevzi olarak kabul ediyorlardı.

Ama şimdi buralar da birer birer düşmeye başladı.

CHP içerisinde Kemalistler tasfiye edilirken uluslararası bağlantılarından şüphelenilen kimi isimler partide önemli görevlere getirildi.  

Ve Cumhuriyet Gazetesi…

Ortodoks Kemalistlerin hiç hazzetmediği Can Dündar, gazetenin başına getirildi.

Keskin Kemalistlerden Hikmet Çetinkaya bile yeni duruma uyum sağladı ve bir dönem “takkesiz liboş” dediği kişilerle teşriki mesaiye, “takkeli liboş” dediği kişilere ise destek vermeye başladı.

Kemalistler, yalnız, çaresiz ve kahır doluydular.

Mustafa Balbay`ın Cumhuriyetteki yazılarına son verilince şunları söyledi:

“Ben yüzünüze başka, arkanızdan başka konuşmam. Bu tablo Cumhuriyet`te ‘Fetoculuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest; ama CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak` diye özetlenecek bir tablodur. Üstelik ben bu gazete için bedel ödedim. Açın iddianameye benimle ilgili bölüm Cumhuriyet`le başlıyor Cumhuriyet`le bitiyor.”

Atatürk resminin indirildiğini deşifre eden Aylin Nazlıaka`nın da partiden ihraç edilmesi konuşuluyor.

Anlayacağınız durum vahim.

Şeriatçılar için yer belirleyenler, komünistleri bir yerlere gönderenler bu işe bir el atıp Kemalistleri de bir yerlere yönlendirseler artık…