Sahipsiz hendekler ve özgürlük

Ekleme: 03.02.2016 10:40:00 / Güncelleme: 03.02.2016 10:40:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Birçok yerde hayatı çekilmez hale getiren ve insanların tüm birikimlerini bir tarafa bırakarak göç etmesine neden olan “çukur siyaseti” halkın tepkisini çekmeye devam ediyor. Mahkeme, yargılama, ceza ve infaz gibi süreçleri yaşayan halk halen korkudan dolayı sesini çıkaramıyor ve devletle varılacak bir anlaşma sonrası yine örgütün insafına terk edileceklerinin korkusunu yaşıyorlar.

Ekranların karşısına çıkan HDP siyasi çizgisinin taraftarları önce “biz de hendeklere karşıyız” diyorlar; ama hemen ardından devleti suçluyor, örgüte yönelik hiçbir şey söylemiyorlar.

Elbette suçun büyüğü, halkı Pkk`nin insafına terk eden, silah yığılmasına göz yuman ve şimdilerde ağır silahlarla şehirlerde yıkıma yol açan devletindir. Devlet, hiç de şeffaf olmayan bir müzakere süreciyle, Öcalan`ın konumunu güçlendirerek, HDP`yi bölgenin tek hakimi konumuna getirerek halihazırdaki ortama zemin hazırlamıştır.
Şimdi şehirlerde yüksek düzeyde bir savaş devam ediyor.

Evlerine dönenler Pkk`ye karşı seslerini yükseltiyorlar; çukurlara, barikatlara, evlerinin yağmalanmasına tepki gösteriyorlar.

Pkk, hafiften yan çizmeye başlıyor.

Son açıklamada yan çizmenin ve “devrimci halk savaşının” sahiplenilmeyeceğinin izlerini görmek mümkün:

“HPG KAMUOYUNA; PKK`nin silahlı gücü HPG olarak herhangi bir şehirde şehir savaşını yürütmek üzere görevlendirilmiş bir birimimiz yoktur.”

“Ceylanpınar`daki polislerin infazını da önce üstlenen HPG`nin sonra yan çizdiğini” söyleyebilirsiniz. Hatta bir süre önce Van/Edremit`te çatışmada öldürülen 12 kişiyi sahiplendiğini de göz önünde bulundurarak HPG açıklamasının fazla önemsenmemesi gerektiğini de söyleyebilirsiniz.

Ama önce YDG-H`nin lağvedilmesini ve şimdi de bu açıklamayı göz önünde bulundurarak PKK`nin bir taraftan ittifak arayışları ve çatışmaları başka yerlere yayma gayretini, öte taraftan da “Çukur siyaseti ve savaşını” yürütenleri eleştirerek çatışmayı durdurma kapısını da açık tutmak istediğini görebilirsiniz.
Çukurları savunma görevi başkalarına ihale edilmiş gibi.

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit şöyle demiş: “O barikatların arkasında direnenler sadece kendileri için direnmiyor. O direnişin Karadeniz`e, tüm Batı`ya yeni bir özgürlük getireceğini çok iyi biliyoruz. Hiçbir mücadelenin kaderi sadece kendisine bağlı değil. Sonuçları da sadece kendisini etkilemez.”

Ama PKK şunu unutuyor: Türk solu iyi slogan atar. O kadar!

Ne Karadeniz ne de Batının herhangi bir yerleşim yeri, çukurlar ve barikatlar ile özgürlük getirmek istemeyecektir.