Şehid Hüseyin Yeşilmen ve Şehid Hasan Çeken ( Yılmaz)

Ekleme: 28.01.2016 09:00:00 / Güncelleme: 28.01.2016 09:00:00 / Kim Kimdir?
Destek için 

DOĞRUHABER HABER MERKEZİ

Seyyid Hüseyin Yeşilmen

Şehid Seyyid Hüseyin, 1947 yılında Midyat`ın Gürışık (Gundık Xacê) köyünde dünyaya gelir. 1978`de Mardin Bayındırlık Müdürlüğünde göreve başlar. 1980`de ailece Midyat`a, 1982-1989 yılları arasında Nusaybin`e taşınarak orada ikamet eder. 1987`de Şehid İbrahim Hoca ve dava arkadaşları ile tanışması sonucunda İslami dava hizmetinde azimle çalışmaya başlar. İslami davayı gerek akrabaları arasında, gerekse tanıştığı eş-dost ve yakınlarına tanıtmak için öncelikle kendi akrabaları arasında haftalık İslami sohbetler başlatır. Motosikletiyle köy ve mezralara giderek davasını anlatmaya devam eder. Muhammedi davayı özüne uygun olarak anlattıkça, geniş halk kitlelerinde itibarlı konuma gelir. 1991-1992 yılları arasında İslami mücadeleden dolayı özellikle İdil, Cizre ve Nusaybin civarlarında bulunan dava erlerine konulan ambargo sonucu yiyecek ve gıda maddeleri ulaşmıyor, onlara hiçbir şey satılmıyor, kendilerinden de hiçbir şey alınmıyordu. Defalarca kamyon kasasına doldurduğu ihtiyaç malzemesini köy köy, mahalle mahalle dolaşarak dağıtma yolunu ve çarelerini arardı. 28 Ocak 1993`te Tepeköyü`ne gider. Hasan adındaki dava arkadaşıyla birlikte, Cizre`deki abluka ve ambargo altındaki Müslümanlara yardım götürmek üzere yola koyulurlar. Düşmanları Cizre`de Şehid Şeyh Zeki Mahallesi`nin girişinde, asker kılığına girerek arabayı durdururlar. Tuzağa düşürüldüklerini anlarlar ama tüm direnişlere rağmen kaçırılırlar ve işkence neticesinde şehid edilirler. Arabaları da Cizre çıkışında yakılmış ve terk edilmiş olarak bulunur.

Şehit Hasan Çeken (Yılmaz)

Şehid Hasan 1961 yılında İdil`in Tepeköy (Xerabêrapın) köyünde doğdu. Küçük yaşlarda Kur`an`ı okuyup namazlarını itinayla kılardı. İki kız ve bir erkek çocuğu vardı. Abidliğin yanında cihad ruhuyla da yanıp tutuşmaktaydı. 1987`den beri İslami hassasiyeti olan ve bölgede kendini gösteren İslami cemaatle tanıştıktan sonra günbegün bu uğurda aktif rol oynamaya başladı. Kendi köyleri ambargo altında olmasına rağmen, kendilerinden daha zor durumda olan Cizre`deki dava arkadaşlarına, bir nebze olsun yardımda bulunabilmek için, aynı zamanda dayısı olan Şehid Seyyid Hüseyin ile beraber 29 Ocak 1993 tarihinde Cizre`ye doğru yola koyuldu. Cizre`de yolları kesilen şehidler, pusuya düşürülüp esir alındılar. Kaç gün ellerinde tutuklu kaldıkları bilinemese de 2-3 gün sonra araçları Cizre-İdil yolu üzerinde yakılmış halde bulundu. Çeşitli bilgilere rağmen en çok tahmin edilen onların parçalanarak şehit edildikleri ve Dicle nehrine atıldıkları yönündedir.