"Ehad" Gibi Bir Başlangıç (Doğrugenç Haftanın Yazısı)

Mekke, yaşanılan dönemin ve sonraki dönemlerin en çok bahsedileceği insanları üzerinde taşıyordu.
O dönemlerde despot ve zalimlerin karşısında dik duran samimi cesur ve fedakâr mazlumları taşıyordu Mekke. Kölelerin, savaşçıların, mazlumların, yer yer zengin insanların tek çatı altında ve sınıfsız, eşit olarak toplanmasına şahit oluyordu Mekke.

Zamanın zalimleri, müşrikleri bunları isyancı, yalancı, büyücü hatta ve hatta terörist olarak görüyordu. Ellerinde bulunan tüm silahların yönü ise sadece kendilerine siper aldıkları yalnızca ve yalnızca tek kelime "EHAD" diyen samimi ve cesur Müslümanlara yönelikti.

Zalimler bunun kendilerini yenecek, kahredecek, işkence ettirecek bir silah olduğunu bilmiyordu. "Samimiyet ve fedakârlığın" henüz farkına varamamışlardı.
Bir insan nasıl olurda tek bir kelime ile zalimleri çıldırtacak işkence ettirecek seviyeye getirir diye alamıyor kendini insan. Onlar sadece "EHAD" diyerek zamanın zalimlerine işkence ettiriyorlardı işkence altında olmalarına rağmen tek bir kelime haykırmalarına rağmen.

Yeni bir Mekke havası estirmek için, yeniden işkence altında işkence edebilmek için, ümmet olarak, Müslüman gençler olarak kalkıp hep bir ağızdan ve Hz. Bilal gibi bir iman ile "EHAD" ler yükselsin. Zalimlerin, tağutların, despotların üzerine fedakârlık, samimiyet, inanç, iman ve dua ile yola çıkmak gerekir, iman ve dua ile.
Başlangıcımız taşlar altında "EHAD" ile başlamasa da Hz. Bilaller gibi işkence altında olmasakta, "EHAD" diyip Bedirleri yaşamak lazım içimizde. Hz. Bilal sustu, sesini yükseltme sırası sizde, ey Müslüman gençler! Bu davanız, kutlu yolunuz Mekke'de en yüksek taşlar üstünde ezanlar ile bitsin.

Mushaf Durna / Aksaray - Yaş: 21

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

Aksaray`dan Mushaf Durna kardeşimiz, tek olan Allah`a imanı ve teslimiyeti öğreten ilk örnek nesil her yönüyle bize rehber oldular. İmanda, fedakârlıkta, kardeşlikte, sabırda ve mücadelede yolumuzu aydınlattılar. İman ettiği değerleri bu kadar somut bir şekilde toplumsal hayata hâkim kılmış, bu değerleri pratikte gösterebilmiş bir başka din ve ideoloji tevhid dininden başka gelmemiştir. İlk Müslümanların iman ettiği değerlere nasıl sahip çıktığını bu değerler uğruna her türlü bedeli ödediklerini “ehad” kavramı üzerinden ifade etmişsiniz. İsabetli tespitleriniz ve açıklamalarınız için teşekkürler. Yazım ve dilbilgisi kurallarına daha çok dikkat edelim. Bu tür örnek yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.