Chavez modeli Çökerken

Ekleme: 12.12.2015 13:55:00 / Güncelleme: 12.12.2015 13:55:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Venezuela`da seçim sonuçları açıklandığında Hugo Chavez`in siyasi çizgisini takip eden Nikolas Maduro`nun başında olduğu iktidardaki sosyalist hükümetin iktidarını kaybettiği ortaya çıktı. Chavez`in kemikleri sızlar mı bilinmez; ama sonuçların birçok yerde sosyalistlerin yüreğini sızlattığı kesin. Her zamanki gibi “Nerede hata yaptık?” sorusunu soranların sayısı az. Onun yerine ya “Rakipler, burjuvazinin genlerinde bulunan ahlaksız yöntemleri kullandılar” diyorlar ya da “Devrimden başka çıkar yol yok!” moduna giriyorlar.

Venezuela`dan önce coşkuyla karşılanıp hayal kırıklıklarına neden olan Syriza ve Çipras örneği vardı. Tabii Çipras seçimi kaybetmedi; ama ekonomik tıkanıklıkları aşmak için uluslararası sermayeye boyun eğmek zorunda kaldı.

Oysa ne gürültü koparmıştı SYRİZA zaferi. Solcuları küresel hayallerin kucağına atıyor, entel barlarda coşkulu kahkahaların atılmasına sebep oluyordu Çipras.

Hatta heyecan “solcu takılan” parti liderlerine de sirayet etmişti.

“Çipras`tan neyim eksik?” diye düşünen Kemal Kılıçdaroğlu Kemalist bir partinin başında bulunduğunu unutuyordu. Demirtaş ise Kandil`den yediği fırçalardan dolayı ağız tadıyla bir Çipras pozu bile verememişti.

Her şeye rağmen Çipras yerinde; ama Maduro`nun Venezuela`sında iktidar el değiştiriyor. Seçim sonuçlarına saygı göstereceklerini söylüyor Maduro; ama bu arada “devrim”den de söz etmeyi unutmuyor.

Seçimi kaybeden Devlet Başkanı Nicolas Maduro, “Bolivarcı devrimin yeniden doğuşu” için çağrı yaparak, devrimin başlangıcındaki ruhuna geri döneceklerini söyledi.

Kafanız karıştı değil mi?

“Hem seçim sonuçlarına saygı hem de devrim nasıl yan yana geliyor”, diyorsunuz. Kafanızın karışması normal. Devrimden hendek ve barikatları, infazları ve tehditle göç ettirmeleri anladınız, çünkü yaşadıklarınız bunlar. Oysa Maduro öyle anlamamış. 17 yıl önce seçimleri kazandıklarında yaptıkları yasal ve yapısal düzenlemelerin devrim olduğunu düşünüyor ve tekrar 17 yıl önceki ruha dönüp seçim kazanmak için çalışmaktan söz ediyor.

Tabii sonuçlara rağmen başarılı olduklarını düşünüyor Maduro. Mücadeleye devam edeceklerini söylüyor. Ama bu arada çöken sistemin birçok yerde “model” olarak gösterildiğini ve çöküşün ileriye yönelik önemli sonuçları olacağını unutuyor.

Solun çöküşünde şu ayrıntının ise göz ardı edildiğini düşünüyorum.

Batıda yükselen bir faşizm dalgası var. Sol, bu dalga karşısında durabilmek ve taban kaybetmemek için faşist söylemlere ve eylemlere, faşist zihniyetlerle ittifaklara girişiyor. Mesela Çipras`ın koalisyon ortağı aşırı milliyetçi bir parti. Bu tutum soldaki coşkuyu alıyor ve onları ruhsuzlaştırıyor. Bunun yanı sıra halk, faşistleri taklit eden solculara yanaşacağına gerçek faşistlere destek vermesinin daha mantıklı olduğunu düşündü herhalde. Fransa`da iktidardaki solun faşist bir söyleme yönelmesinden sonra sağcı faşist partinin oylarını artırmasının başka bir açıklaması yoktur sanırım.

Bölgemizde de solun birçok yerde faşistlerle ittifaka girdiği görüldüğü için savrulmanın küresel çapta olduğu kolaylıkla söylenebilir.

Peki modellerin çökmesi nelere sebep olabilir?

Dünyada farklı açılımlara; ama bizde solcu faşizmin zirve yapmasına ya da derin bir melankoliye ve halüsinasyonlarla sonuçlanacak bir ayyaşlığa sebep olabilir.