Müfettişler `Paralel Devlet Yapılanması` raporu hazırladı

Kamuoyu`nda `Askeri Casusluk` olarak bilinen davanın soruşturma sürecine ilişkin raporda, FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanması`nın TSK komuta kademesinin ele geçirilmesini hedeflediği vurgulandı.

Ekleme: 08.11.2015 20:30:00 / Güncelleme: 08.11.2015 20:30:00 / Güncel / Ankara Haberleri
Destek için 

Kamuoyunda "Askeri Casusluk" olarak bilinen davanın soruşturma sürecine yönelik müfettişlerce rapor hazırlandı.

Raporda, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), tasfiyesini planladıkları TSK mensuplarıyla ilgili gerçek dışı raporlar düzenledikleri, personeli fişledikleri, TSK komuta kademesinin değişmesini ve işlerliğini yitirmesini sağlayarak ele geçirmeyi hedefledikleri kaydedildi.

Raporda, "İzmir Askeri Casusluk" soruşturması kapsamında ele geçirildiği iddia edilen belgelerin "Devletin güvenliğine yönelik belgeler" olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde Mülkiye Başmüfettişleri F.İ ve A.K tarafından gerçeğe aykırı rapor düzenlendiği, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı M.U ve Teftiş Kurulu Başkanı S.A'nın imzaları bulunan raporda da bu belgelere ilişkin benzer rapor hazırladığının Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca yapılan incelemede tespit edildiği aktarıldı.

Raporda, güvenlik zafiyetiyle kurum içerisindeki evrakların çıkarılması suretiyle Askeri Casusluk dosyasında isimleri yer alan bürokrat ve şahısların karalanması ve tasfiyeleri amacıyla, bu verilerin teknik donanımlı şahıslarca "Pandora veri tabanı"nın içinde yer almasının sağlandığı belirtildi.

Raporda, FETÖ/PDY'nin askeriye, emniyet içindeki yapılanması ve kaynak sağlanmasına ilişkin de bilgilere yer verildi.

Örgütünün operasyonel yetkisi olan KOM Şube Müdürlükleri bünyesinde hücresel olarak yapılandığı kaydedilirken, örgüte eleman kazandırma faaliyetlerinin öncelikli olarak ev ve arkadaş ziyaretleri ile başladığı, kendilerine hedef kitle olarak dini duygularını istismar edebileceklerini düşündükleri muhafazakar insanları seçtikleri bildirildi.

Örgüt üyelerinin emniyet içerisindeki yapılanmanın devamlılığı ve sürdürülebilirliği için örgüte eleman kazandırma çalışmalarına polis okullarından başladıkları, komiserlik sınavlarına büyük önem verdikleri, referansı olanların operasyonel şubelerde görevlendirilmelerini sağladıkları aktarılan raporda ayrıca örgüt mensuplarına sistematik ve psikolojik baskı uygulandığı, ayrılmayı düşünenlere de konuşmamaları için üstü kapalı tehditler yapıldığı bilgisi de evrakta yer aldı.

Aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkındaki "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında adli süreçle ilgili usulsüzlüklerin yanı sıra FETÖ/PDY'nin TSK, emniyet ve yargıdaki yapılanması ve üretilen sahte deliller, müfettiş raporlarıyla da ortaya konuldu.

Raporda, "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma davasının hazırlık aşamasında hayatı boyunca suça karışmamış kişiler ile adli suçlara karışan kişiler arasında sahte raporlarla bağlantı kuruldu" ifadelerine yer verildi.

İzmir'deki operasyonda adliyeye sevk edilen mülkiye müfettişleri, "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma davası"nda delil olarak sunulan, ancak daha sonraki teftişle gizli bilgi ve belge olmadığı ortaya çıkan dosyalarla ilgili "gizli belge" kararını, dönemin müsteşarının yanı sıra dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in oluruyla aldıklarını savundu.

İzmir merkezli 18 ilde "Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik operasyon kapsamında aralarında merkez valileri, mülkiye müfettişi, emniyet müdürü ve polislerin de bulunduğu 57 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartılmıştı.

AA