Heykeller neyin ölçüsü?

Ekleme: 06.10.2015 09:56:00 / Güncelleme: 06.10.2015 09:56:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Barzani ailesi Kürdistan`ın en köklü ailelerinden biridir.

Molla Mustafa Barzani, kurduğu PDK (Kürdistan Demokrat Partisi) ile yakın döneme damga vurmuş ve uluslararası alanı meşgul etmiştir. Molla Mustafa Barzani uzun sürgün ve savaş yıllarının sonunda 1976`da vefat etti. Halihazırda lider durumundaki kişi Mesud Barzani`dir.

Birçok kişi politikalarıyla ve uluslararası ilişkileriyle Mesud Barzani`yi pragmatik olarak tanımlasa da bu pek doğru değil. Geleneksel kültüre bakışı ve siyasi duruşu ile ilkeli bir siyaset takip eden Barzani, ideolojik anlamda bir milliyetçidir.

Mesud Barzani, son olarak bir heykel meselesiyle gündeme geldi. Basında yer alan haberin bir kısmını buraya alıyorum: 

“Mesut Barzani`nin Basın Danışmanı Kifah Mahmud, Kürt liderin, heykeltıraş Dahil Mendelawi`nin yaptığı babası Molla Mustafa Barzani`nin heykelinin Bağdat`ta dikilmesine karşı çıktığını söyledi. Mahmud, “Başkan Barzani, babasının açtığı yolun, birlikte yaşam kültürü, halkların özgürlüğü ve barışının günlük yaşamda pratikte yaşanmasını doğru buluyor. Ancak heykel dikilmesini, resim asılmasını doğru bulmuyor. Bu nedenle Molla Mustafa Barzani`nin Bağdat`a heykelinin dikilmesini kabul etmedi” dedi.”

İlginç bir şey, öyle değil mi?

Hani benzer örnekleri hatırlıyoruz da ondan şaşırıyoruz.

Şöyle bir olay anlatılır:

1945`li yıllardır.

“Ebedi şef” Atatürk ölmüş, “Milli Şef” İsmet İnönü cumhurbaşkanı koltuğundadır. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, şair, yazar ve sanatçıları toplar. Onlara her yerde Atatürk`ün heykellerinin olduğunu, Milli Şef için de bir şeyler yapılması gerektiğini söyler ve görüşlerini almak ister.

“Eski kral öldü, yaşasın yeni kral” modundakiler hemen kendilerini gösterirler ve “Milli şef için de heykeller ve anıtlar yapalım” derler.

Hasan Ali Yücel biraz çekinerek de olsa o sıralarda bir üniversitede “Estetik” derslerine girmekte olan Necip Fazıl Kısakürek`e de aynı soruyu sorup görüşlerini sorar.

Necip Fazıl`ın cevabı kısa ve nettir: “Bence kafası vidalı olsun.”

Milli Eğitim bakanı anlamadığını söyleyince Necip Fazıl izahatta bulunur: “Her yeni cumhurbaşkanı için bu kadar heykel yaparsak devletin ekonomisi çöker. Onun yerine at üzerinde, ayakta, oturur vaziyette heykeller yaptıralım; ama kafa yeri vidalı olsun. Her cumhurbaşkanı değiştiğinde sadece heykelin kafa yerine yeni cumhurbaşkanınkini monte ederiz.” Bu cevaptan mıdır bilinmez; ama İsmet İnönü`nün heykelleri yapılmaz.

Yine iddialara göre o sıralarda İstanbul`a turist olarak gelen ve çok genç yaşta olan ünlü romancı Gabriel García Márquez, bu olayı duymuş ve bir diktatörü anlattığı romanını yazarken bundan esinlenmiş.

Evet, İnönü heykelleri yapılmadı; ama dünyada Atatürk kadar heykeli yapılan bir kişi daha yok! Büst ve heykel sayısı sıralamasında Türkiye dünya birincisi.

Bir internet sitesindeki araştırmaya göre Türkiye`deki heykel ve büst parasıyla bakın neler yapılabilirmiş: 5 havaalanı, 2.000 km. asfalt yol, 3 adet yolcu uçağı, 450 tam teşekküllü hastane, 200 fabrika, 20 üniversite, 500 okul!

Eğer Mesud Barzani, heykel yapımının varacağı noktayı görüp böyle bir karar vermişse bu onun ileri görüşlü bir devlet adamı olduğunu gösterir. Bir defa heykel ve büstlerin önü açılırsa artık kolay kolay kimse durduramıyor.

Hele bir de heykel ve büstler çağdaşlık simgesi sayılıyorsa…