Gözümüzün nuru, göz aydınlığımız, huzurun kaynağı, en yükseklerden ta Miraç`tan bize hediye edilen, ve ibadetin özü olan namaza ne kadar ehemmiyet verip ciddiye alıyoruz. Malumunuz bir kişi ben iman ettim dedikten sonra o kişinin imanın ayrılmaz parçası olan namazı kılması gerekir. Rabbimiz Kur`an-ı Kerim`de Bakara Suresinin ilk ayetlerinde müminlerin özelliklerini sayarken “onlar ki gayba iman ederler” dedikten hemen sonra “namazı ikame ederler” buyurmaktadır. Resulullah (s.a.v) de namazın önemine binaen hepimizin bildiği gibi “namaz dinin direğidir” buyurmuştur.
Namaz hayatımızda olmadığı zaman imanımızın zayıflayıp esen rüzgarlar karşısında (bela ve musibetler karşısında) Allah (c.c) korusun elden gideceğini unutmamak lazımdır. Düşünelim ki kolonsuz bir ev nasıl ki en küçük bir deprem karşısında yerle bir oluyor ise namazsız bir kişinin de en küçük bir imtihan karşısında imanının tehlikeye girebileceğini aklından çıkarmaması gerekir. O halde şunu diyebiliriz ki; imanımızın dimdik ayakta durması hakkıyla ve bilinçlice namaz kılmamıza bağlıdır.
Bu kadar ehemmiyete haiz namazımıza ne kadar önem veriyor ve ciddiye alıyoruz? İftitah tekbiriyle ibtida ettiğimiz namazımızda dünyadaki işlerimizi bir kenara bırakıp tüm benliğimizle Rabbimizin huzurunda el bağlayabiliyor muyuz? Namaz bizi günlük kazanç hırslarından, haram rızık elde etmekten, dolandırıcılık ve dalaverecilikten uzak tutuyor mu? Namaz bizim ticaretimize, kazancımıza ne kadar karışıyor ve ticaret ve kazancımızı ne derece etkiliyor acaba bunun farkında mıyız? Ölçüp ve tartarken hakkıyla ölçüp tartabiliyor muyuz? Diyebilirsiniz ki namazın bunlarla ne alakası var. Elbette ki alakası var. Çünkü İslam sadece kişinin ibadetini ele alan bir din değil bilakis hayatın tüm alanlarını düzenleyip ona göre hüküm veren bir dindir. Rabbimiz (c.c) Kur`an-ı Kerim`de “Şüphesiz namaz her türlü fuhşiyattan (kötülükten) alıkoyar” buyurmaktadır. Namaz kılan kişi imani yönden kuvvetlendiği zaman her türlü fuhşiyattan uzaklaşır.
İmani yönü zayıf olan kişi namazı bilinçsizce kılar. Namazın öneminden habersiz olarak münkeratları yapmaya elverişli hale gelir. Namazın bize ne emrettiğini ve bizi nelerden men ettiğini bilerek kılmamız lazım ki; önemini anlayalım ve bize etkisi her açıdan daha fazla olsun.
Hülasa; sözlerime son verirken Rabbimizin beyinleri zonklatan ve aklımızdan hiç çıkarmamamız gereken şu ayetleri vird haline gelecek şekilde öncelikle kalbimizden daha sonra dilimizden düşürmememiz lazım gelmektedir.
“Veyl (yazıklar) olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarından gafil (bihaber) dirler. Namazlarını ciddiye almazlar. Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar.” (Maun 4-6)
Sekerat halinde dahi namazı şiddetle tavsiye eden bir Peygamberin ümmeti nasıl oldu da namazı kılmayı dahi bilmeyen bir nesil aşamasına kadar geldi. Rabbimiz (c.c) hakkıyla namazından haberdar olan ve bilinçlice namaz kılanlardan eylesin. (Amin)
Musab Irmak / Batman – Yaş: 21
Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Batman`dan Musab Irmak kardeşimiz, her gün beş defa kıldığımız namaz bizi insan kılmıyorsa, bizi sorumluluk sahibi bir Müslüman haline getirmiyorsa elbette kıldığımız namazı gözden geçirmemiz gerekir. Namazda kimin huzurunda olduğunun bilincinde olan bir Müslüman namaz dışındaki vaktini de Allah`ın rızası doğrultusunda yaşayacaktır. Ayet ve hadislerle bunu çok güzel özetlemişsiniz. Bir hatıratınız üzerinden de namazın önemini daha canlı bir şekilde ifade edebilirdiniz. Tecrübe ve yaşantılarınızı da paylaştığınız yeni yazılarınızı bekliyoruz.