Kime göre kimin kabineye girmesi suç?

Ekleme: 28.08.2015 11:25:00 / Güncelleme: 28.08.2015 11:25:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Ak Parti ile MHP arasında “HDP`nin kabineye girmesi suçunun” kim tarafından işlendiği ile ilgili ciddi bir tartışma var.

Ak Parti çevreleri suçun tümünü MHP`ye yıkarak koalisyona yanaşmamasının ya da azınlık hükümetine destek vermemesinin bu sonucu doğurduğunu iddia ediyor.

MHP ise Ak Partinin şimdiye kadar HDP`yi güçlendirerek bu işe zemin hazırladığını ve CHP ile koalisyon kurmayarak bu sonuca sebebiyet verdiğini söylüyor.

İki taraf da hem haklı hem de haksızdır.

Haklı oldukları taraf koalisyonla ilgili iddiaları, haksız oldukları nokta ise temelde bir hata yapmalarıdır.

HDP seçime girdi mi, girdi.

Baskıyla, zorlamayla, dezenformasyonla da olsa belirli bir oy aldı mı, aldı.

Meclise 80 vekil gönderdi mi,    gönderdi.

Hükümet vekillerin sayısıyla oluşmuyor mu, oluşuyor.

O zaman sorun ne?

HDP yöneticileri silahlı gruplara destek veriyor, doğru; ama vekillerin dokunulmazlığı konusuna yine vekiller karar vermiyor mu?

HDP ayrıştırıcı dili ve uç söylemleri ile gerginliğe sebep oluyor, doğru peki, MHP bunlara sebep olmuyor mu?

Eğri oturup doğru konuşmak lazım.

Bu sistem özü itibariyle propagandaya, manipülasyona, ajitasyona yani kandırmaya ve kışkırtmaya uygundur. İkiyüzlülük yapılmadan siyaset yapmanın çok zor olduğu bir ortamdan söz ediyoruz. Basını ve spekülatörleri arkana aldığında sabah camide, öğlen kilisede, akşam da meyhanede olman yerine ve ortamına göre yansıtılır ve başarılı bir siyasetçi sayılırsın. Güç odaklarına uzak durursan yaptığın iyi şeyler bile farklı şekilde yansıtılır. 

“Siyasi zemin kötü, öyleyse alanı terk edip olanları izleyelim” demiyorum.

Tüm kayganlığa, tüm kirliliğe rağmen alanı terk etmek zihni deforme edilen, yönü değiştirilen kitleleri yalnızlığa terk etmektir. Bunu yapmak ise en kolay olanıdır.

İslami kimliğini her şeyin önüne koyan siyasetçi zor olana talip olur.

İlkeli ve kararlı olmak ve uzun soluklu yürüyüşte umutsuzluğa kapılmamak son derece önemlidir. Evet, emek harcanmadan hiçbir şey elde edilmez; ama bazen emeğin karşılığı uzun süre somut olarak görülmeyebilir.

Şunun göz ardı edilmemesi gerekir:

Parti davası gütmek değil de “Dava partisi olmak” büyük bir misyonu yerine getirmektir.

Dava yücedir ve bu davada bulunuyor olmanın bile büyük bir başarı olduğu unutulmamalıdır. Bu meyanda ilkeli ve kararlı duruşuyla Hür Dava Partisinden büyük beklentilerimiz vardır.

Savrulmadan ve siyaseti iyi okuyarak, ümmetin maslahatını gözeterek yürütülen siyasetin hayırlı semeresi er geç elde edilecektir.

Buna inanmak ve bu inançla yola devam etmek önemlidir.

Hür Dava Partisi, doğru ve ilkeli bir zeminde siyaset yapma, inanç ve değerleriyle uyumlu siyasetler geliştirme çabasındadır ve bu anlamda yeterli bir potansiyele sahiptir.