Mazlum Ve Mustazaftır Benim Coğrafyam (Geçen Haftanın Yazısı)

Zulüm üstüne zulüm görüyor benim coğrafyam... Acı, gözyaşı, hasret düşmüştür hep payına. Mazlumiyetini dile getiremez benim coğrafyam. Ekmeğine kan damlamıştır çünkü mecali kalmamıştır yaşadığı dehşeti haykırmaya. Öyle ya ya susacaktı ya da karanlık odalarda tüm azaları feryad edecekti, belki de kim vurduya gidip seneler sonra kemikleri şahitlik edecekti çaresizliğine.

Ah Ah... Kimsesiz bir çocuk gibidir benim coğrafyam. Yanlızlığa terk edilip her şey müstehak görüldü. Ne ses edebildi, nede derdini anlatabildi. Yazın ortasında en soğuk, en sert kışları yaşadı. Rüyalarda hissetti en güzel iklimleri, baharları... İhanetleri, kalleşlikleri, arkadan sırta saplanan bıçakları gördü. Ama dönmedi, vazgeçmedi yolundan. Çünkü yolu İslam`dı benim coğrafyamın. Mutluluk ise yasaklanmıştı, tozlu raflara kaldırılmıştı. Tebessüm etmek bile unutulmuştu. Gülmek mi dedin? Kata ve asla. Ya yanlışlıkla ya da rüyalarda olmuştu. Birde şehitleri vardır benim coğrafyamın. Cehdlerini şehadet tacıyla noktalayan. Kalemim titrer, utanır bu yiğitleri anlatmaya. Hepsinin apayrı bir uzanışı vardır rızayı ilahiye. Hangisinden başlayayım, hangisini anlatayım bilmiyorum ki. Tarihe adlarını kanlarıyla yazan kahramanlardan mı? Yoksa destan olmuş susanın güllerinden mi? Ya da Amedin (Diyarbakırın) bağrında vahşice, hunharca alçakça işkence edilip balkonlardan atılan, benzinle yakılmaya çalışılan, arabayla o mübarek naaşları ezilmeye maruz kalan Yasin ve arkadaşlarını mı anlatayım? Ya da bu mübarek şehitlerin hocası Şehit Aytaç Baran`ı mı? Kozluca (Xanık) şehitleri M. Şerif Şimşek ve Abdulcelil Talayhan`dan mı bahsedeyim yoksa?
İşte sırf Müslüman kimliğe sahip olduğu için böyle bedeller ödüyor benim coğrafyam... Fakat ne acıdır ki söz konusu benim coğrafyam olunca üç maymun oynanıyor. Eli kanlı katillerin, baronların insafına bırakılıyor. Doğru ya yetim ve öksüzdü benim coğrafyam, sahipsizdi. Ama olsun. Bugün sabır düştü benim coğrafyama. Gün gelir devran döner. Kuşun kafesi saraya, sabrıysa zafere dönüşür...

Gülsüm Çeltik / Bitlis (Tatvan) - Yaş: 18
 

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

Tatvan`dan Gülsüm Çeltik bacımız, İslam`ı kendine dert edinen her Müslüman ağır bir yük ve sorumluluk yüklendiğinin farkındadır. Zira İslam`a sahip çıkmak (hele ki asrımızda) bir bedel gerektirir. İnsanlığın bireyselleştiği, nefis ve haz merkezli yaşadığı asrımızda Allah`ın emir ve yasaklarına göre yaşamanın birde nefsimizden kaynaklanan zorlukları vardır ve nefsimiz bir an dahi bizi yalnız bırakmaz. Bu kadar zorluğa rağmen Allah`a adanmanın ve O`nun yolunda feda olmanın mü`mine verdiği huzur ve mutluluk tarif edilemez. Yazınızda bu duyguları iliklerine kadar yaşayan coğrafyamızı işlemişsiniz, kesitler sunmuşsunuz. Anı ve yaşantılarınızı da paylaştığınız örnek yeni yazılarınızı bekliyoruz.