İslam Ülkelerini kasıp kavuran fitne ateşi gittikçe halkasını genişletiyor. Öyle ki içerisinde farklı iki düşüncenin bulunduğu herhangi bir İslam ülkesinde imkân nispetince illaki karışıklık çıkarılmak isteniyor. Topraklarımızda iç kaos çıkarmak isteyen emperyalist güçler artık sadece kendisine tabi olmayan yönetimleri değil, kendisine tabi olan, kuklalık görevini en iyi şekilde yerine getirenleri de hedef alıyor. Kendisine tabi olmayanların dizginlerini ele almak için ülkeyi karıştırırken, kendisinin kuklası olan ülkeleri ise gelecek ile ilgili ciddi endişe taşıdıklarından dolayı karıştırıyor. Fakat ne olursa olsun, lideri ister kukla ister anti-emperyalist olsun, sonunda içerisinde Müslümanların yaşadığı her ülke daima İslam düşmanlarının hedefindedir. Arakan`da Müslümanlar devlet oldukları için mi Budist barbarların hedefindeler? Mısır`daki İslami camialar sadece Mursi dönemiyle birlikte devlet olduktan sonra mı hedef oldular? Yoksa doksan yıldır domino misali devrilen Firavunların despotizmleriyle inlemeye devam mı ediyor? İslam düşmanlarının hedefinde sadece devletleşmiş Müslümanlar değil, bu ismi taşıyan her fert kendileri için potansiyel düşmandır, suçludur.