Hüseyin Kaya - Doğruhaber/Haber Yorum
Mısır`daki askeri darbenin çok sayıda ayağı olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
İçeride Saviris gibi Amerika ile dirsek teması olanlar, solcu ve liberaller, Kıptiler ve selefiler darbeye destek verirken, dışarıda Suudi başta olmak üzere körfez ülkeleri, İsrail,
Amerika ve Avrupa ülkeleri darbeyi desteklediler.
Hem istediği makamları alamayan hem de kullanıldığını anlayan Muhammed Baradey gibi bazı kişiler ya ülkeyi terk ettiler ya da darbeyi eleştirince hapse atıldılar.
Kirli istihbaratı, yargısız infazı ve işkencesiyle Mübarek dönemi geri gelmişti.
İhvan`ı protesto ederken uluslararası güçlerden destek alan solcular sokak ortasında infaz edildiklerinde darbeye karşı çıkmak için vaktin geçtiğini acı da olsa anlamışlardı.
Yasin Aktay, 9 Şubat tarihli yazısında şunları yazdı:
“Başta sadece İhvan yanlısı yayınlara yapılan baskılar şimdi darbeyi meşrulaştırmak üzere temerrüt davetine icabet eden muhalefeti de kapsamaya başladı. 6 Nisan hareketinden kifaye hareketine, Temerrüdün neredeyse bütün unsurları başta İhvan`ın üzerine inmiş olan demir yumruğu bütün sertliğiyle kendi kafalarında yemeye başladılar."
"Mursi`ye karşı Temerrüde teşvik ve ısrarla davet ettiği, davetine de icabet etmiş olanları şimdi tanımazdan geliyor Sisi.”
Şu anda 21. yüzyılın en kirli yargısı, en kirli polisi, en kötü zindanları vardır Mısır`da.
Körfez ülkelerinin gönderdiği kemiklerle işini yapan darbeciler için halkın durumu, ekonominin çöküşü hiçbir şey ifade etmemektedir.
Sisi ve avanesine bazı vaatlerde bulunuldu ve darbe bunun üzerine bina edildi.
Ama Suud kralı Abdullah`ın ölümü ile bazı şeylerde değişme belirtileri görünüyor.
Şimdi siz Kral Selman`ın Sisi ile görüşüp ona desteğe devam edeceğini söylediğinden söz edeceksiniz; ama aynı Kral Selman`ın basına verdiği demeci de bir yere oturtmanız gerekecek. Y. Aktay`dan nakletmeye devam ediyoruz:
“Suudi Arabistan`ın yeni kralı Salman, göreve geldiği ilk saatten itibaren Mısır`a dair eski siyasetle arasına mesafeler koyduğunu hissettirmeye başladı." Sürecin en önemli sorumlusu olarak görülen Halid el Tuveyciri`yi daha Kral Abdullah defnedilmeden bütün görevlerinden aldı. Bütün işaretler kralın Mısır siyasetinde ciddi bir revizyona gideceğinin işaretlerini veriyordu.
Nihayet dün Salman, El-Vatan Gazetesine verdiği demeçte “Suudi Arabistan Mısır`da benim hiçbir zaman razı olmadığım bir rol oynadı. Orada birçok insana zulmettik, çok sayıda masum insan öldü ve çok kişi de hapsedildi” dedi. Salman konuşmasında “Suudi Arabistan`ın bütün Araplara ve Müslümanlara abilik konumunda kalması” gerektiğini de söylerken, bundan sonra Mısır`da da diğer bahar ülkelerinde de Suudi Arabistan`ın bozulan bu konumunu ve siyasetini düzelteceğini de vaat etmiş.”
Umuyor ve diliyoruz ki, Mısır`ın mazlum Müslümanlarının duaları kabul olur ve Rabbimizin inayetiyle, zalim Sisi, beklemediği bir yerden tokat yiyerek tepetaklak olur.