Ve cihada emir geldi

Zaman Uhud sonrası. Müslümanların Uhud`dan aldıkları yenilgiyle moralleri bozulmuş, önemli şahsiyetler şehit olmuşlar. Müşrikler arasında Müslümanları bitirmeye yönelik düşünceler oluşmuştu. Bunun için terör saldırılarına başlamışlar; örneğin Medine`nin etrafındaki Müslümanların koyunlarını çalmaya başladılar.

Ekleme: 26.01.2015 11:21:00 / Güncelleme: 26.01.2015 11:21:00 / Okur Köşesi
Destek için 

Ya Müslümanların koyunlarını çalıyorlar ya da çobanlarını öldürüyorlardı ve kaçıyorlardı. Koyunlarının çalındığını gören sahabe, Mekke'ye gidip adama-hani siz çaldınız değil de- olur ya bizim koyunlar buraya gelmiş olabilirler ya da sizin gençleriniz bir cahillik etmiş te ve koyunları almış olabilirler, deyip nazikçe koyunlarını istiyordu. Müşrik adam da oğullarına dönüp, “Siz koyun falan gördünüz mü?” diye numaradan soru sorar, çocuklar da hayır görmedik, derlerdi. 

Sahabi de başını eğip gerisin geriye Medine`ye dönerdi. Sonra müşrik adam, “Hadi, o koyunları getirin de yiyelim.” deyip şunu eklerdi. “Görüyorsunuz değil mi Muhammed bunları kandırdı, şimdi bunlara bakın ne hale geldiler.” Bunun gibi bir sürü olay... Günümüz Türkçesiyle TERÖR saldırıları. Daha sonra Reci` olayı meydana geldi.

Medine civarinda yerleşik Adal ve Karra adlarında iki kabile vardi. Bu kabilelerin ileri gelenleri, Hz. Peygamber'e müracaat ederek Müslüman olmak istediklerini, kendilerine Kur'an-ı Kerim'i ve İslâm dinini öğretecek muallim ve mürşidler göndermesini istediler. Peygamber, on kişi gönderdi ve hepsi de şehit oldu.

Daha sonra Biri Maune faciası meydana geldi. Hicret'in dördüncü yılında Uhud savaşından dört ay sonra Necid Reisi Ebû Berâ' Medine'ye geldi. Hz. Peygamber'den kendi kavmini irşad etmeleri için mürşidler istedi.  Peygamber önce kabul etmedi. Bunca saldırılar ve Rici vakasından sonra, “Ben bu riske giremem.” dedi. Sonra Medine`den Süfyan diye kabile reisini araya koydular. Peygamber yine onlara sahabelerini göndermedi.

Üçüncü gelişlerinde Ebu Bera, bana güvenmiyor musun, deyince Peygamber yetmiş tane sahabesini gönderdi. Ve bunlar Biri Maune mevkiine gelince saldırıya uğradılar. Cebrail tek tek şehid edilişlerini Peygambere canlı yayın gibi iletti. Peygamber, bunların şehit edilişlerini saniye saniye izlemiş oldu. Bundan sonra Peygamber her sabah namazında kunut duasında Allahümmehdina diye başlayan duayı tam kırk gün boyunca her sabah namazında okudu. Şafilerin sabah namazında konut okuması bu yüzdendir.
Artık öyle bir hal almıştı ki Medine sokakları korku halini almıştı. Hani olur ya bu gece birileri gelir beni bu akşam evimden alır sonra götürür ve öldürür diye. Sahabeler hep birlikte kalmak için birbirlerine bakıyorlar korkuları yüzlerinden okunuyordu. Hayvanlarını Medine`nin etrafına götüremiyorlar, biraz olsun Medine dışına çıkamıyorlardı. Müşrikler de Müslümanların ses çıkarmamasından öyle bir şımarıklığa girmişti ki vandallıklarını açık açık yapmaya, adeta birbirlerine kızıp sinirlerini Müslümanlardan çıkarıyorlardı.  Peygamber de Allah`ın herhangi bir işaret göndermediği için bir şey yapamıyordu.

Bu terör ve alçakça hareketlerine son veren ayet ve beklenen emir geldi. “Fitne kalmayıp yeryüzünde din Allah`ın oluncaya kadar onlarla savaşın…” Ve Peygamber Müslümanları örgütleyip kâfirleri gördükleri yerde öldürülmesi emrini verdi.
Bu bir tavsiye değildi. Bu bir emirdi. Şimdi tefsircilerimiz bu ayeti açıklarken, ayetin nüzul sebebiyle açıklarlar.

Burada “fitne”den kasıt Müslümanlara karşı olan terör olaylarıdır, bu terör olaylarının durmasıdır. Dinin hâkim olması da Müslümanların emniyet içine girmesi Müslümanların yaşadığı İslam`ın devam etmesinin selamete ermesidir. Çünkü müşrikler eğer Müslümanları, düşündükleri gibi Hendek Savaşı`nın sebebi olan topyekûn yok etme projesi işlemini yapsalardı, İslam`ı yaşayacak insan ve dolayısıyla İslam dini yok olacaktı.

Gelgelelim bugün yaşadığımız coğrafyaya yani Kürdistan bölgelerine. Son zamanlarda en son Cizre`de yaşanan olaylarda da görüldüğü gibi PKK ve onun yandaşları olan Türk solu ve Avrupa ve Amerika adeta bu coğrafyada Müslümanları kökten yok etme hareketlerine girişmişlerdir. Şu da biliniyor ki eğer Hüda Par`ı yok etseler diğer İslami cemaatler onlar için peynir ekmek gibidirler. Ve sıra Türkiye`deki diğer cemaatler olacaktır. Bunda hiçbir kuşkumuz yoktur.

Gerçekten de bugün Kürdistan`da Devlet ve PKK işbirliği içerisinde Müslümanları öldürmeye, yok etme girişimine başlamışlardır. Müslümanlar da bu vandallar yüzünden biraz olsun korku yaşamaktadırlar. Bu yüzden Müslümanların kendi savunmaları, silahlanması, canla başla savaşması Allah`ın emridir.

Hizbullah da gereği gibi bu emri yerine getirecektir. Hizbullah Cemaati eskiden olduğu gibi şimdi de Allah`ın emrinden başka bir şey yapmadı ve yapmıyor, yapmayacaktır. Şimdiden kaderlerinde şehadetleri yazılmış olan arkadaşlara şehadetlerini kutluyor, geri kalanlara şerefli bir zaferle yaşamalarına…

SELİM KAYAHAN - DOĞRUHABER