Doğduğu Hal Üzere Kalan İnsan Muhakkak Dünyadan Ayrılırken Ağlar

Yahya ile İsa doğarken ağlamadılar. Doğum da ölüm gibidir. Her insan dünyaya gelirken önceki vatanından ayrılmış olmanın üzüntüsüyle ve geldiği yerin ondan çok daha güzel olduğunu bilmemenin etkisiyle ağlar. Fakat İsa ve...

Ekleme: 20.01.2015 15:42:00 / Güncelleme: 20.01.2015 15:42:00 / İlim & İrfan
Destek için 
Abdurrahim Güneş / İnzar Dergisi
 
Yahya ile İsa doğarken ağlamadılar. Doğum da ölüm gibidir. Her insan dünyaya gelirken önceki vatanından ayrılmış olmanın üzüntüsüyle ve geldiği yerin ondan çok daha güzel olduğunu bilmemenin etkisiyle ağlar. Fakat İsa ve Yahya bundan istisnadır. Onlar dünyaya gelirken ağlamadılar. Çünkü Onlar selam ile doğdular. İsa kendi kendine selam söyler(Meryem:33). Yahya`ya ise selamı Allah vermiştir(Meryem:15) Unutmamak gerekir ki iyi insanın (Ashab-ı Yemin) ölümünü melek selam ile kolaylaştırır.

İnsan anasından doğarken –Yahya ve İsa hariç- henüz ruhu ve aklı feth olmamıştır. Geldiği yerin ana rahminden daha geniş, daha güzel, daha yaşanılır olduğunun idrakinde değildir. Bu nedenle anasından doğarken ağlayıp durur. Demek ki hakiki manada doğum, dünyaya gelmiş olmak değildir. Asıl olan akıl ve ruhun feth olması sonucunda doğmaktır. İşte o zaman insan seyrinin her aşamasının selam olduğunu Yahya ve İsa gibi idrak ederek her an güzelliğe, mutluluğa özgürlüğe daha bir yaklaştığını görüp sevinir, üzüntü ve korkudan emin olur.

Hz. Yahya ile İsa doğarken ağlamadılar. Çünkü onlar sadece ana rahminin değil infitah bulmuş bir ruhun karşılığıdırlar. Onlarda akıl ve ruh muğlak(kapalı) değildir. Bilakis meftuh(açılmış) vaziyettedir. Bunların akli ve ruhi melekeleri daha doğarken mükemmeldi. Bu nedenle Yahya`ya henüz çocuk iken “hükmü verdik” buyrulur. Mesih daha bir bebek iken anasının kucağında insanlarla konuşarak: “Muhakkak ki ben Allah`ın kuluyum. Bana kitabı vermiş beni nebi yapmıştır” dedi.

Yahya ve İsa doğarken ağlamadılar. İnfitah bulmuş akıl ve ruhlarıyla geldikleri yerin ana rahminden daha güzel olduğunu biliyorlardı. Aynı şekilde dünyadan giderken (ölürken) de ve diri olarak kaldırılacakları günde de ağlamayacaklardır. Çünkü gidecekleri yerin dünyaya nispetinin dünyanın ana rahmine nispeti gibi olduğunu biliyorlardı. Bu nedenle dirilme günlerine de selam verilmiştir. Mesih “dirileceğim güne selam olsun”(Meryem:33) derken Yahya için de “dirileceği güne selam olsun”(Meryem:15) buyrulur.

Allah`ın Yahya`ya, İsa`nın kendi kendine selamı bu iki büyük ve kâmil insanın seyrini selamete çevirdi. Onların seyri daima hayra, güzelliğe, yüceliğe doğru olduğundan kat ettikleri her tabakanın öncekinden üstün olduğunu bildiklerinden korkmuyor ve üzülmüyorlar.

İnsan dünyaya ağlayarak gelir. O anki aklı henüz idrak ve bilgi yeteneğine sahip olmadığından geldiği yerin güzelliğini kavramayarak ağlayıp durur. Bu onun elinde olmayan doğal bir durumdur. Fakat doğal olmayan insanın bir ömür boyu dünyanın mahiyetini idrak etmeyerek asli bir vatan gibi ona tutunmasıdır. Öyle ki anasından...
 
MAKALENİN TÜMÜNÜ OKURMAK İÇİN TIKLAYIN!