YİNE ADANA YİNE KOMPLO

Doğruhaber / haber merkezi

Hatırlanacağı üzere 6-8 Ekim olaylarında ve sonrasında Amerika`nın Adana Başkonsolosu John L. Espinoza bölgede BDPli belediyeleri ve PKK`ya yakın bileşenleri ziyaret etmişti. Amerika bu sıkı ilişkilerin bir parçası olsa gerek PKK/YPG/PYD`ye silah göndermiş ve Kobani`de belirlenen hedefleri bombalayarak PKK/YPG`ye olan desteğini ortaya koymuştu.

Amerika-PKK ilişkisine bakıldığında BDP`lilerin şikayeti üzerine tutuklanan gençlerin tutuklama komplosu içerisinde de ikisinin beraber yer aldığı şüphesini güçlendiriyor.

TUTUKLAMA GEREKÇESİ   TAM BİR KOMEDİ
Yapılan tutuklamaların hukuki hiçbir izahı olmadığını, tamamen keyfi olduğunu söyleyen Avukat Halis Yetkiner, “Tutuklanan iki kişiye isnat edilen suç şuydu: DBP Adana İl Başkanı U. B. şikayete bulunmuş ‘Bunlar beni takip ediyorlar, beni öldürecekler` diye. Bu şikâyet üzerine polis, mahkemeden teknik takip için izin almış. Teknik takipte sadece bu iki genç parti binasının karşısında oturuyor diye kayda alınıyor. Bu iki genç, sadece orada motosiklet ile parkın karşısında oturuyorlar diye tutuklandı. İnşallah mahkemeye yapacağımız itirazdan sonra tutuklananlar da serbest bırakılır, bu komedi son bulur.” diye konuştu.

ART NİYETLE TUTUKLAMA YAPTILAR
Bu tutuklamayı ve operasyonu yapanların art niyetli olduklarını belirten Yetkiner, “Bunu tamamen polisin ‘acaba yeniden ‘Silahlı Hizbullah Terör Örgütü oluşturabilir miyiz` çabasına yorumluyoruz.(Geçmişte de insanlar benzer yersiz suçlamalarla mağdur edildi.) Ben, bir hukukçu olarak bunu mahkemede de dile getirdim. Bunu polislere de söyledim, yargılamayı yapan hâkime de söyledim. Şunu açıkça ifade ettim. Bu sizin art niyetinizi ortaya koymaktadır. Bir tane kurusıkı silah ile iki tane pompalı tüfekten yeniden silahlı bir örgüt kurabilir miyiz çabası içindesiniz dedim. Bugün hemen hemen herkesin evinde silah var. Hâkime, Şırnak`ta, Silopi`de, Cizre`de ve daha birçok yerde silahla yol kesip kimlik kontrolü yapıldığın söyledim İki tüfek bir kurusıkıdan mı ibaret oluyor ‘Silahlı terör örgütü` dedim. Ama maalesef yine bildiklerini okuyup tutukladılar” şeklinde konuştu.

TUTUKLANMA GEREKÇESİ YOK!
Bir parti binasının önünden geçti diye hukuksuz bir tutuklanma yapıldığını ifade eden Avukat Abdülgani Orhan, “DBP İl Binasının olduğu mahallede oturan 4 tane genç gözaltına alınıyor. Bunlardan birisi 18 yaşından küçük, bunlar devamlı motosikletle işlerine gidip geliyorlar. HDP binasının olduğu yerde iş güzergâhları üzerinde devamlı buradan geçerek işlerine gidip geliyorlar. Parti binasının karşısında kahvaltı salonu, börekçiler var. Orada oturup kahvaltı yapılamaz mı? Böyle bir yasak var da biz mi farkında değiliz? Tutuklanan iki kişi ve diğerleri oradan geçerken fotoğraflanıp kameraya alınıyor. ‘Bak işte siz buradan geçmişsiniz` diye delil ortaya koyuyorsunuz. Oradan her gün yığınla insan geçiyor, hepsi fotoğraflanıp tutuklanacak mı? Birini takip eden, öldürmek isteyenin yanında silah taşıması gerekmez mi? bunlarda o da yok. Buna rağmen yine tutuklandılar.” dedi.

BU TUTUKLAMALAR DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR
Bu tutuklanmaların Diyarbakır`daki tutuklanmalardan sonra olmasının dikkat çekici olduğunu belirten Orhan, “6-8 Ekim katliamından sonra bizzat katliamda parmağı olan 25 kişi Diyarbakır`da tutuklandı. Gerek gizli tanıklar gerek bir itirafçının ve mağdur olarak katliamdan yaralı kurtulanın ifadesi ile kamera kayıtları deliller arasında yer alıyor. Şehit Hasan Gökgöz`ün kolundaki saat ve bazı eşyalar tutuklanan bazı kişilerin üstünden çıktı. Bu yönü ile failler net bir şekilde belli. Böyle bir durumda iken Adana`da ipe sapa gelmez bir ihbar ile hukuken hiçbir delil yok iken, şahısların tutuksuz yargılanması gerekirken, hatta gözaltından sonra serbest bırakılmaları gerekirken savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edilmeleri ve oldubittiye getirilerek tutuklanmaları düşündürücüdür.” diye konuştu.

MİT TIRLARINA   OPERASYON YAPANLAR MI BU TUTUKLAMALARI YAPTI?
‘MİT tırları` konusunda şüpheli olan Adana polisi ve yargısı tarafından böyle bir tutuklanmanın yapılmasının düşündürücü olduğunu belirten Orhan, “Acaba hükümet çözüm sürecindeki muhataplarına ‘Bakın, biz sadece size yakın olanları değil karşı tarafı da tutukluyoruz` mesajı mı vermek istiyor? Ayrıca Başbakanın ‘PKK ile Paralel Yapı birlikte hareket ediyor` şeklindeki beyanlarına baktığımızda da Adana`daki MİT tırları krizi ve benzeri sorunları hala devam etmekte. Bu anlamda ilişkili olan gerek Emniyet gerek savcılık ayakları PKK`ye ‘Bakın işte biz istesek bu şekilde insanları tutuklayabiliriz. Bizimle beraber hareket etmeye devam edin` şeklinde mesaj da veriyor olabilir. Yani bunların hepsi malum Türkiye`nin gerçekleri, bu yönü ile Adana`daki gözaltı ve tutuklama furyası bir skandaldır. Hukuken suçlu olsalar bile tutuklanmayı gerektirmeyecek bir suç isnadı ortada iken tutuklanmaları geçekten çok anlamlıdır. Akıllarda da soru işaretleri bırakmaktadır” dedi.

HDP`NİN HEDEF GÖSTERDİĞİ STK GÖNÜLLÜLERİ TUTUKLANDI
Adana`da İslami kimlikleri ile tanınan kişilere yönelik polis baskınlarının arkasından HDP/DTK ihbarı çıktı. Sabah evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınan 4 kişiden 2`si çıkartıldıkları mahkeme tarafından asılsız iddialar sonucu tutuklandı.

Adana`da İslami kimlikleri ile tanınan kişilerin evlerine baskın düzenleyen polis; E.K, M.K, A.D. ve B.K. isimli kişileri alıkoydu.

Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan 4 kişiden 2`si serbest bırakılırken M.K. ve B.K. tutuklandı. Tutuklama kararına sert tepki gösteren M.K. ve B.K`nin yakınları, “Öğrendiğimiz kadarıyla gözaltı ve tutuklanma olayının ardında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve HDP`lilerin asılsız ihbarı var. Polis, bu ihbarlara itibar ederek gözaltı yaptı, mahkeme de tutuklama kararı verdi.” ifadelerini kullandılar.

Amerika`nın Adana Başkonsolosu John L. Espinoza sık sık bölgedeki illeri ziyaret ederek HDP ve PKK`ye yakın Sivil Toplum Kuruluşları ile görüşüyor.