Mektubum Var Gardiyan

Ekleme: 25.11.2014 21:38:00 / Güncelleme: 25.11.2014 21:38:00 / Doğrugenç
Destek için 

Zindanda geçirdiğim varlığımı anlatacağım sana annem. Hüznümü, derdimi, kederimi ve sana olan özlemimi. Dinle annem dinle sensizlik neymiş. Duymazsın beni biliyorum bu yüzden karalayacağım bu kağıdı, yazacağım mürekkebimin son damlasına dek. Mektubumdur sana annem, bilir misin burda gündüz yoktur gece yoktur. Burda hayat durmuş, takvim yaprakları bir güne tutunmuş. Burda sensizlik var özlem, hasret, vuslat ve hayal var. Burdan çıkıp senin dizinde uyumak gibi... Ve biliyor musun annem; seni unutmadığım her gün için, özlediğim her an için duvara bir çizik atarım. Duvarda çizik atacak yer kalmadı ki. Seni özlemediğim gün mü var sanki söylesene annem. Gün geçmez ki burda, koridorda asılı takvimin gösterdiği tarih yıllar öncesini gösteriyor. Ama gün bugünken bilmez kimse.

Ha bu arada gelecek görüşme gününe kızımı da getir olur mu merak ediyorum, büyümüş mü? Kocaman kız olmuş mu? Hayal edemiyorum.

Kim bilir vuslatımız ne zaman hangi gün kaç ay sonra belki yıllar belki de ömürler sonra. Vakti gelmedi mi annem hâkim karşısına çıkıp tekrar yargılanmanın, yıllardır susan sükut gösteren duvarların, zincirli kapıların konuşmasının. Vakti gelmedi mi komplolarına makhum kaldığımız insanların hesaba çekilmeleri. Söylesene le daye suçmuydu Kuran öğretmek Allahın dinini yaşayıp yaşatmak suçmuydu R. T. Erdoğan`ın bas bas bağırdığı dindar gençlik, yetiştirmek suçmuydu. Biz dindar değilmiyiz camilerden elleri kelepçeli çıkarılmadık mı? O zaman bunu yapan hükümet Müslüman mı acaba? Şahit olmadımı cami bize, yetiştirdiğimiz dindar gençlik şahit olmadı mı le daye söylesene. Günler önce jitem, ergenekon vs. tutukluları serbest bırakıldı, bizim de yüreğimize bir umut serpildi fakat kursağımızda kaldı sevincimiz, bizi yine görmeyip duymadılar. Biz hangi zindan türündeyiz, dışardan nasıl ifade ediliriz bilmem ki. Göremeyecek kadar köreldi mi hükümet, duymayacak kadar sağırlaştı mı sözde Müslüman olan basın mensupları ve yöneticiler ama bunu bilsinler ki haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz hangi mağarada hangi tünelde hangi zindandayız ki bu ümmet bizi görmez analarımızın yavrularımızın çığlığını duymaz. Biz ne zamana kadar mahkûm kalacaz ne zaman yavrularımıza sarılıp bağrımıza basacaz. Ax dayıkamın ax, ne zaman o ellerini öpüp öpüp, alnıma koyup yüzüme sürecem ne zaman söylesene anam. Ne zaman? Duvarlar kelepçeler feryat edene dek mi (feryat ederde siz duymazsınız). Duvara çizik atmaya ne zaman son verecem. Çıkış günüm mahşer günüm mü olacak yoksa olsun be anam olsun biz seninle mahşerde buluşuruz. Elinden öptüğüm yürek yaram anam.

Jı dayıkaminî dilovan...

Kainatın yaratıcısı olan Allaha emanetsin. Hasbun Allah ve nimel vekil.

Bünyamin Akman / Mardin (Kızıltepe) - Yaş: 18