Atatürk`e Mevlid mi?

Ekleme: 17.11.2014 11:37:00 / Güncelleme: 17.11.2014 11:37:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya Doğruhaber/Haber Yorum

Önce basından bir kısa haber:

“CHP İzmit İlçe Örgütü, 10 Kasım’da Atatürk ve silah arkadaşları için Kur’an-ı Kerim okuttu. İzmit Merkez Camii’nde yatsı namazından sonra okutulan Kur’an-ı Kerim tilavetine CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, CHP İl Başkanı Yalçın Kuşkan, CHP İlçe Başkanı Mehmet Emin Küçükkaya ve partililer katıldı. Programa davet edilen ve daha önceden katılacakları belirtilen PM Üyeleri Mehmet Bekaroğlu ve Tuncay Özkan İstanbul’daki yoğun programları nedeniyle İzmit’e gelemedi.
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar yaptığı açıklamada, “Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünü çeşitli etkinliklerle anıyoruz. Ailemizden biri olan, ezanların okunmasını sağlayan, bayrağımızın dalgalanmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için Kur’an-ı Kerim okumayı kararlaştırdık. Bu ülkeye hizmet eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhları şad olsun” diye konuştu.

CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından da Atatürk’ün ölümünün 76. yıldönümü nedeniyle öğle namazını müteakiben Eminönü Yeni Camii’nde Mevlid-i Şerif programı gerçekleştirildi.”

Şimdi siz “Ne var yani bunda?” diye ters ters bakıyorsunuz tabi. “Halkın geleneğinde ölüler için Kur’an ve Mevlit okutma vardır” diyorsunuz.

Ama mesele bu kadar basit değil.

Bir defa sözünü ettiğimiz kişi Atatürk ve CHP.

Klasik bir CHP’linin bunu sindirmesi bile zordur inanın; ama sanki Ortodoks Kemalistlerin dediği gibi CHP’nin ekseni kayıyor.

Ne demek Kur’an okutma, ne demek Mevlit merasimi?

O Atatürk ki, “Kur’an’ı Türkçe okutmak” için neler çekmişti neler!

Kazım Karabekir, hatıralarında anlattığına göre Kur’an-ı Kerim’i İslam aleyhtarı bir züppeye (Cemil Said) tercüme ettirme niyetindeki Atatürk’e itiraz ediyor ve bu teşebbüsün zararlı olacağını söylüyor. Gazi Paşa, hiddetle aynen şunları söylüyor:

“Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’an’ı Türkçeye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım! Ta ki, budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler!”

“Yave” kelimesinin sözlükteki karşılığı şudur: “Hezeyan. Yalan. Yaygara. Saçma sapan söz.”

Atatürk’ün Kur’an’a bakışı budur Karabekir’e göre.

CHP’nin klasik zihniyeti de bu şekildedir. O yüzden mesela E. Aysever gibi Kemalizmin imanlı takipçilerinin hoşuna gitmemektedir böyle “gerici” davranışlar.

N. Serter, B. A. Güler ve H. Aygün’ün de bundan farklı düşündüğünü sanmıyorum.

Üstelik “mevlid okutma” bir “halk geleneği”dir ve Ata’yı küçülten bir eylemdir.

Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine!

“Atatürk’e mevlid”den, “Atatürk için mevlid”e…

Evet, “Atatürk’e mevlid” yazılmıştı bu memlekette.

Behçet Kemal, Süleyman Çelebi’nin meşhur Mevlid’ini Atatürk’e uydurdu ve birçok yerde halkı toplayıp okudu.

Buyurun işte “Atatürk mevlidi”nden bir bölüm:

“Ger dilersiz bulasız oddan necât

Mustafâ-yı bâ Kemâl’e essalât.

Ol Zübeyde, Mustafâ’nın ânesi
Ol sedeften doğdu ol dürdânesi!

Gün gelip oldu Rızâ’dan hâmile
Vakt erişti hafta ve eyyâm ile.

Geçti böyle, nice ay nice sene
Vakt erişti bin sekiz yüz seksene.

Merhaba ey baş halâskâr merhaba
Merhaba ey ulu serdâr merhaba!”

Bol miktarda “Estağfirullah” çektiğinizin farkındayım; ama bazı gerçeklerin olduğu gibi verilmesinde sanırım fayda vardır.

İnanç ve gelenek, nasıl tahrip edildi, net olarak ortaya çıksın!

Ve son söz CHP’ye…

Kur’an ve Mevlid okutarak halkın inanç ve geleneğini nasıl tahrip ettiğinizi gizleyemezsiniz.