Klinik Vakalar Arz-ı Endam Ediyor

Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum

PKK’nin ilkesiz ve kişiliksiz siyasetini anlamak gerçekten çok zor.

IŞİD’in Kobani’ye saldırısında bu, bir kez daha net olarak ortaya çıktı.

Demirtaş, “Kürt gençlerini savaşa” çağırdı.

Hasip Kaplan, “Türkiye rehinelere karşı Kobani’yi mi verdi?” diye garip laflar etti.

Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşta PKK’ye silah vermesini bile istediler.

Çözüm süreci adı verilen ve içinde tam olarak ne olduğu bilinmeyen olgunun oluşturduğu sisli ortamdan dolayı bazı şeyler görünmeyebilir belki, diyoruz ve tabloyu daha açık bir alana çekiyoruz.

PKK, TC ile silahların bırakılmasını konuşuyor, yani arada silah ve çatışma diye bir sorun var.

PKK’nin türevi örgüt ve örgütçükleri yol kesiyor, araç yakıyor, kimi insanları kaçırıyor, eski defterlere bakıp birilerini infaz ediyor. Yani kelimenin tam anlamıyla “terörist faaliyet” yürütüyor.

Yani PKK bir sivil toplum kuruluşu değil!

Devletle girdiği çatışmalarda yaklaşık 6500 güvenlik görevlisini öldüren örgütün, iç infazlarla da 15000’den fazla kişiyi öldürdüğü söyleniyor.

Bu veriler ortadayken ve siz halen daha silah bırakmamışken hangi gerekçeyle olursa olsun devletten silah istemenin mantığını izah edebilir misiniz?

PKK bunu izah edebilir, çünkü bu konuda uzmandırlar. Ama bu toplumun zekâsıyla alay eden klinik vakaların arz-ı endam ettiği gerçeğini değiştirmez.

Milletvekilleri polise taş atma görüntüsü verirler sonra da bunun refleksten kaynaklandığını söylerler.

Periyodik aralıklarla Karayılan ve Bayık, basın karşısına çıkıp “Çözüm süreci bitti” açıklaması yaparlar, hemen ardından bir başkası çıkıp “bir sorun yok” mesajı verir.

Salih Müslim, Mayıs 2013’te yaptığı açıklamada “Suriye’ye dış müdahaleye karşıyız ve olası bir müdahalede Kürt bölgelerini savunuruz.” demişti. Şimdi hep bir ağızdan “Kürtleri IŞİD’in elinden kurtarın” diye bağırıyorlar. Bir yıl önce müdahale olsaydı

Kürt bölgesini Amerika’ya karşı savunacağını söyleyen Müslim, şimdi Amerika’nın oluşturduğu koalisyona girme çabası içinde. 

IŞİD’in Güney Kürdistan’a saldırısı sırasında Peşmergeyi itibarsızlaştırmak için her türlü yalan ve iftiraya başvuranlar şimdi

“Peşmerge yardıma gelebilir” açıklaması yapıyor.

Hayır, hayır, bunun adı siyaset değil!

Hasta bir grup siyasi alanı işgal etmiş ve hepimiz oturmuş izliyoruz.

Olay bundan ibarettir.