Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum
Sivas olaylarının üzerinden 21 yıl geçti.
Aziz Nesin’i gerçekten kim oraya davet etti ve Nesin neden tam o sıralarda İslam’a hakaret içerikli açıklamalar yaptı?
Kışkırtma ve tahrikte Arif Sağ ve Aziz Nesin’in söylem ve eylemlerinden de pek söz edilmedi.
Oteldekiler tarafından silahla öldürülen iki kişinin öldürülmesinin olayların artmasına ne kadar etki ettiği de sorgulanmadı.
Olayın karanlık taraflarının üzerine gidilmedi, dönemin bürokratlarına bir şey olmadı.
Mesela SHP genel başkanı Erdal İnönü’nün kontenjanından Sivas’a vali olarak atanan Ahmet Karabilgin neden Emniyet Müdürünün “müdahale edelim” şeklindeki teklifini reddetti?
İktidarda DYP-SHP koalisyonu vardı ve derin devletin en güçlü olduğu dönemdi.
Madımak olayından yola çıkıp tüm Sivas halkının cezalandırılmasını isteyen kesimler dönemin hükümeti ve bürokratlarını hiç suçlamadı.
Ve ortaya büyük mağduriyetler çıktı.
Olayla alakası olmayan çok sayıda kişi ağır cezalar aldı.
Evet, 21 yıl önceki olay için her sene sol ve Alevi çevrelerce anma merasimleri düzenleniyor.
Bu seneki anma törenlerinden özellikle Diyarbakır’daki dikkat çekiciydi.
Diyarbakır`ın Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’nde bulunan Pir Sultan Abdal Cem ve Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi önünde yapılan açıklamaya Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Fırat Anlı ve Gültan Kışanak da katılmış.
“Klasik sol ittifak” diyerek işin içinden çıkarsanız önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırırsınız.
Tüm sol gruplar için bu geçerli olabilir; ama Pkk’ye yakın kesimlerin durumu farklı.
Madımak’ın intikamı diye Başbağlar’da Madımak’tan haberi bile olmayan insanlar katledilmiş, evleri yakılmıştı.
Katliamın Pkk tarafından yapıldığı iddia edilmiş ve Pkk bunu inkar etmemişti. Sonraları Abdullah Öcalan duruşmalarda “olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu” ifade ederek, katliamı PKK`nın düzenlediğini kabul etmiştir.
Dr. Baran kod adlı kişinin Müslüm Durgun adlı bir Tunceli alevisi olduğu ve Pkk’nin “Dersim eyalet komutanı” olarak görev yaptığı çok sonraları ortaya çıkacaktı.
Ama Müslüm Durgun’un akıbeti de iyi değildi.
Yalanlanmayan bir iddiaya göre Müslüm Durgun, 12 Mart 1994 günü Tunceli ilinin kuzey batısındaki Yılan Dağı bölgesinde
“Öcalan’a muhalefet etmek, örgüt talimatlarına uymamak” gerekçesiyle PKK lideri Öcalan’ın emriyle boğdurularak öldürüldü.
Böylece “Başbağlar katliamı” hakkında da birçok şey gizli kalacaktı.
Şimdi gelelim Diyarbakır’daki anmaya ve önemine.
Pkk’ye yakın çevrelerin Sıvas/Madımak’ı anması başkasının anmasına benzemez.
Başbağlar katliamı ile Pkk bu olayda bir taraf olduğunu ilan etmiştir.
Madımak’ı anmakla Alevilere “Başbağlar katliamcısı” kimliğiyle bir mesaj vermeye çalışmaktadır.
Mesajın ne kadar alındığı ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’den kaçıp HDP’ye gidecek oylarla ortaya çıkacaktır.