Münir Aydın / doğruhaber / haber-yorum
Demokratik İslam Kongresinin ikinci gün açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Dün Abdullah Öcalan’ın vaaz niteliğinde olan ve “Mü’min Kardeşlerim” diye hitap ettiği mektubu okunmuştu. Bugün de Federal Kürdistan Bölgesi`nden gelen din alimi Abdulkerim Sarbajari açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Demokratik İslam Kongresi başlığı altında bir araya gelen delegeler bu kongreyle Öcalan’a olan sadakatlerini yenilemeyi hedeflemektedir. Bu nedenle bölgedeki birçok İslami yapı bu Demokratik İslam Kongresi içerisinde yer almamaktadır.
Başından beri art niyetli olduğu anlaşılan bu kongrenin ilk yansımaları bunu kanıtlamaktadır. Bugün gerçekleştirilen açılış konuşmasında ciddi bir ispatı ortaya koyan Abdulkerim Sarbajari, tabiri caiz ise topu taca attı. Açılış konuşmasında bölgedeki alimlerin Kürt hareketlerini (Pkk, Ypg…) desteklemekte ihmalkar davrandığını dile getirdi. Sarbajari açılış konuşmasında geçmişteki bütün Kürt hareketlerinin başında İslam alimleri olduğunu dile getirerek bilmeden de olsa bir gerçekliği dile getirmiş oldu.
Evvela alimlerin desteklemelerini istediği Kürt hareketlerinin (Pkk, Ypg…) İslam ile bir alakalarının olmadığı dile getirmiş oldu. Saniyen şimdiki Kürt hareketi liderlerinin de İslam ile uzaktan yakından bir alakalarının olmadığını söylemiş oldu. Yani Sarbajari, kendisiyle çelişen bir açılış konuşmasına imza attı.
İslam kongresinden ziyade “Öcalan’a özgürlük” kongresine benzeyen kongrede yapılan açıklamaların İslam kongresi ile hiçbir alakası yoktur. Konuşmak için söz alan herkes öncelikle bütün İslami yapılara bir hakaret furyası gerçekleştiriyor ardından Öcalan’a olan biatlerini yenilercesine Öcalan’a olan desteklerini dile getiriyorlar.
Güney Federal Kürdistan bölgesinden gelen bir başka alim ise kongrenin asıl amacını ortaya koyacak bazı tavsiyelerde bulunuyor. Mele Hello Emin Şerif’in sonuç bildirgesi için öne sürdüğü bazı önerileri şöyle:
“Kongrenin Kürdistan`ın diğer parçalarında her yıl düzenlemesini istiyoruz. Kongrenin Kürtçenin yasaklanmasına karşı karar alması gerekiyor. Öcalan`ın özgürleştirilmesi ve serbest bırakılması için de bir karar almalıyız. Yine bu kongrenin oluşturacağı bir heyetin İmralı`ya gitmesini talep ediyoruz. Rojava`daki saldırılara karşı bir karar alınmalı. Demokratik bir kurum olarak buradan kurumlaşmaya gidilmesi kadar, İran`daki idamlar protesto etmeli ve Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması talep edilmeli. Ulusal Kongre`nin toplanması için de çağrıda bulunmalıyız.”
Tüm Kürdistani renklerin barındırıldığı iddia edilen Demokratik İslam kongresinde hiç muhalif sesin çıkmaması, herkesin Öcalan’a olan sadakatini ortaya koyacak açıklamalarda bulunması, Demokratik İslam Kongresine katılmayanlara yapılan haksız eleştiriler bir kez daha Demokratik İslam Kongresinin asıl amacını ortaya koymuştur:
“Amaç Üzüm Yemek Değil, Bağcıyı Dövmektir.”