Tekere Çomak Sokan Parti: HÜDA PAR

Bismillahirrahmanirrahim

Yerel seçimlerin sonuçları demini bıraktığı için bazı anekdotları paylaşarak HÜDA PAR ve seçim sonuçları üzerine bir analiz yapalım.

Hangi açıdan bakarsanız bakın HÜDA PAR sahaya indiğinde hepten dezavantajlı durumdaydı. HÜDA PAR iğne ile kuyu kazacaktı ve nitekim seçim sonuçları da öyle oldu. Ak Parti, bdpkk ve sistem; HÜDA PAR`ın aldığı oy oranının ne kadar önemli olduğunun pekâlâ farkındadır. Çünkü bunlar HÜDA PAR`ın baş etmek zorunda kaldığı sıkıntıların, uğradığı saldırıların ve kurulan kumpasların ya şahidi ya da faili konumunda olanlardır.

Tüm engellemelere, fiili saldırılara ve kolektif düşmanlara karşı HÜDA PAR`ın bu oranı yakalaması, denk bir rekabette hangi yüzdeyi yakalayacağının ayak sesleridir.

HÜDA PAR sadece Cizre`de 132 molotof bombalı, silahlı, taşlı ve bıçaklı saldırıya maruz kaldı. Genel Başkanının konuşma yaptığı salonun dinlenme skandalına, Seçim Kurulu`nun HÜDA PAR adaylarının adaylıklarını hukuksuzca iptaline, iftira ve karalama kampanyalarına ve seçimden önceki gece sırf köylerinde oy kullanamasınlar diye bazı üyelerinin silah zoruyla kaçırılmasına rağmen HÜDA PAR`ın seçim bölgesinde % 3 gibi bir oy alması çok önemlidir.

HÜDA PAR büyük bir iş yaptı, büyük bir başarı sağladı. Genç HÜDA PAR girdiği ilk seçimde siyasi duruşuyla bir çığır açtı. Taklit edildi. HÜDA PAR mitinglerinden sonra Ak Parti mitinglerinde de Tevhid bayrakları görünmeye başladı. HÜDA PAR Kur`an ile başlayıp Genel Başkanın dua etmesi ile biten mitingler yapınca Başbakan da son mitinglerinde dua etmeye başladı. Arınç "Yanlış adayla kazanmaktansa doğru adayla kaybetmeye razıyız" derken Van`da partililerine yönelik saldırılar hakkında konuşan Atalay hükümet olduğunu unuttuğundan mı, birebir taklitten dolayı mı bilinmez "İstesek arkadaşlarımız onları sokağa çıkartmaz" diyordu.

Şimdi HÜDA PAR`ı rakip gören partilerle HÜDA PAR arasındaki yaklaşım ve söylemleri analiz edelim.
HÜDA PAR ile bdpkk arasındaki tesviye edilemez uçurumu karşılaştırmalı olarak hatırlatma da fayda vardır.
HÜDA PAR aile, namus ve tesettürü öncelerken öbür kutuptaki parti şehre astırdığı bilboard reklamlarında "namusa karşıyız" derken kadınların ağzından da "emne namusa kesine/biz kimsenin namusu değiliz" söylemini afişlerle deklare ediyordu.

HÜDA PAR "Rehberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem" derken diğer kutup, rehberinin Öcalan olduğunu sağır sultana duyurdu. HÜDA PAR camiası Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin mübarek Kutlu doğumunu öncelerken diğer kutup aynı ay içerisinde Öcalan’ın meşum doğumunu kutlamalara çevirmeye çalışıyordu.

HÜDA PAR "Referansımız İslam’dır." derken diğer kutup ateizm ve sosyalizm dışında Zerdüştlüğü yaymaya çalışıyordu.
HÜDA PAR "Sistemin alternatifiyiz." derken diğer kesimin en yetkili ağızları Genelkurmaya "Aynıyız", "Bölgede şeriatçılara karşı laikliğin bekçisiyiz" mesajları veriyordu. Lider kabul edilen zatın seçime yakın bir süreçte bir ay içerisinde ortaya çıkan 12 video kasedinde pişkince bir edayla devletin emir eri olduğunu ve Kürtleri sisteme kurban ettiğinin itirafı ve işbirliği ayan beyan ortaya çıkmasına rağmen bdp`nin genel başkanı bu işbirlikçilik ve halkını satma meselesi için sadece "uyduruk" diyebiliyordu.

HÜDA PAR mitinglerinde erkek ve kadın kalabalığı birbirine karıştırmazken bdpkk hem mitinglerinde hem Nevroz etkinliklerinde hem de seçimden bir iki gün önce düzenlediği konserlerde genç kızlarla erkekleri bilerek ve isteyerek birbirine yaklaştırarak genç kitleyi elde etmeye çalıştı. Bunda da büyük başarı sağladı.
pkk`nin seçimden önceki haftalarda köyleri basıp "Bu köyden HÜDA PAR`a oy çıkmayacak" tehditleri, hemen hemen her yerde fiili saldırıları ve engellemeleri artık vaka-i adiyeden olduğu için bu demokratik(!) rekabeti anlatmaya gerek bile görmüyoruz.

İslami düşünüşü itibarıyla kimilerinin kardeş diyeceği bir partinin seçim stratejisi ise hiç de kardeşane değildi. Parti tanıtım çalışmaları yapan HÜDA PAR kadın kollarının ziyaret ettiği her eve Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin ardından çadıra giren ikinci kişi gibi girip ev halkına "Bunların çarşafına, pardösülerine bakmayın. Bunlar Mossad ajanıdır. İslam’la alakaları yoktur. Kim olduklarını siz bilmiyorsunuz. Durun biz anlatalım." diyorlardı. Bir şehrin adayı da ziyaret ettiği her esnafa, görüştüğü her kişiye "pkk de bir örgüttür bunlar da. Birbirlerinden farkları yok. pkk kandile adam gönderiyor bunlar da bilmem nereye" diyordu. Bunların birkaç kişinin fevri düşüncesi olduğu hüsnü zannını niye yürütemiyoruz? Çünkü bu söylem, partilerince kabul görmüş bir inanıştan ileri gelmektedir. RefahYol hükümetinde Adalet bakanı olmuş Şevket Kazan "28 Şubat Post Modern Bir Darbenin Anatomisi" adlı kitabında Hizbullah cemaati için "Refah`ın önünü kesmek için ABD tarafından kurulmuş" iftirasında bulunuyordu. Kutan "Tankları üzerlerine sürün" derken dönemin Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız da sisteme yaranmak uğruna aynı iftiralara başvuran bir diğer isimdi.

Gelelim iktidar partisine. AK Parti’nin kimi yerlerdeki seçim çalışmaları da belaltı vuruş şeklindeydi. Kadın kolları telefonla şehirdeki pek çok kişiyi arayarak kime oy vereceklerini soruyor ve HÜDA PAR cevabını alınca "90`lı yıllara geri mi dönmek istiyorsunuz? Bunlar kim biliyor musunuz?" diyerek caydırmaya çalışıyordu. HÜDA PAR`a oy vereceğini kendilerine söyleyenlere "Fark etmez zaten beraberiz.", "Para verdik seçimden önce çekilecekler" diyerek zihinleri bulandırıyordu. Pek çok şehirden gelen bu iftiralara HÜDA PAR Genel Başkanı son mitinglerde açıkça cevap verdi, "Bir tek oyumuzu sizin servetinize değiştirmeyiz" dedi.

Seçimden sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ortak düzenlediği basın toplantısında bir Azeri gazetecinin "Partinizin Nurculukla bağlantısı mı var?" şeklinde sorusuna Başbakan: "Bizim öyle bir bağlantımız söz konusu değil: Bizim tek bağlantımız millet." derken HÜDA PAR hemen hemen her mitinginde Üstadımız Bediüzzaman diyordu. Umuyorum hem Erdoğan`ın hem de HÜDA PAR`ın bu dediklerini, seçimde Erdoğan`ı destekleyeceklerini kamuoyuna basın açıklamasıyla deklare eden Nur camiası duymuştur!

Bir de Gülen grubu var. Henüz sahaya inen HÜDA PAR daha Kasım ayında en yıpratıcı darbeyi bu güruhun komplosuyla aldı. Seçim sürecinden önce kumpas ve komplolarla HÜDA PAR`ı ekarte etmeye çalışan bu grubun HÜDA PAR hakkında oluşturduğu intibanın telafisi çok zordur. Batman`da tanıtım çalışmaları yapan HÜDA PAR üyelerine bıçak, zincir ve sopalarla saldıran bdpkk`lilerle arbede esnasında HÜDA PAR üyelerince vurulmadığı kesin olmasına rağmen dönemin valisi Ankara`da olmasına ve olayın ilk saati olmasına rağmen "HÜDA PAR yaptı" diyordu. Kimi Emniyet yetkilileri ise daha şahit ifadeleri alınmadan, daha yerdeki kan kurumadan olayın ertesi günü esnaf ziyaretleri yapıyor ve "HÜDA PAR yaptı" şayiasını yayıyordu.

Emniyetin içindeki karanlık yapıların yaptıkları bu kadar değil. Batman, Lice, Kızıltepe, Van ve Cizre`de bdpkk`liler tarafından HÜDA PAR`a yapılan kanlı saldırılar yetmezmiş gibi pek çok HÜDA PAR teşkilatına gelerek pkk tarafından HÜDA PAR`a saldırı duyumu aldığını söyleyen emniyet, her ne hikmet ise bdp cenahına da gidip HÜDA PAR`ın onlara saldırı yapacağı duyumunu aldıklarını söylüyordu.

HÜDA PAR`a uygulanan ambargolar da elbette ki HÜDA PAR`ın tanınmamasında/tanıtılmamasında en etkili faktörlerden biridir. Bu ayrımcılık ve görmezden gelme seçim gecesinde de sürdü. Seçim sonuçlarını veren devlet televizyonu TRT, % 8, % 6 oy oranıyla farklı şehirlerde üçüncü parti olan HÜDA PAR`ı logosuz ve isimsiz verirken yine devletin haber ajansı AA, üçüncü partiyi atlayıp binde 2 oy alan partileri veriyordu.

Genç HÜDA PAR kendi tabanının moral ve motivasyonunu güçlendirerek yoluna devam etmelidir. Kendisi için seçim süreci artık 3 ay değil 5 senedir. Eksikliklerini iyi analiz edeceklerini biliyoruz. Seçime girdiği 85 noktada artık tecrübe sahibidir. Kendisine oy veren seçmen HÜDA PAR`a büyük ümitler bağlamıştır. HÜDA PAR, kendisine oy vermeyen seçmenlere tekrar tekrar ulaşmanın dışında toplumun lokomotif gücü genç kitleyle ortak bir frekans yakalamalıdır.

HÜDA PAR benzerleri ve karşıtları ile arasındaki en büyük farkı olan "İnanç, Kimlik ve Hizmet" tema`sını canlı tutmalı ve kendini kitlelere kabul ettirinceye kadar tabanı ile beraber sebat etmelidir.

HÜDA PAR ne için var olduğunu özellikle seçmen kitlesine yoğunlaşarak daha iyi anlatmalıdır.

Abdurrahman CEVHER/DOGRUHABER