BEN OLMAZSAM KAOS OLSUN!

Ekleme: 04.04.2014 16:32:00 / Güncelleme: 04.04.2014 16:32:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

Garip bir seçimdi 2014 yerel seçimleri. Sandığa sahip çıkmadan maksadın sandıkta her türlü hileyi yapabilmenin yollarını arama olduğunu bir kez daha öğrenmiş olduk.

Seçimler yapılmadan sahte oy pusulalarından söz edildi; ama bundan söz edenlerin başkalarını suçlarken kendilerinin bunun hazırlıklarını yaptıkları ortaya çıktı. Ajitasyonlar, kirli propagandalar, yalan haberler…

Seçimler öncesinde pkk’nin şehir birimleri hem korkutma ve sindirmelerle hem de molotof ve bombalarla başarılı bir seçim dönemi geçirdiler.

Sandık başında yönlendirme ve tehditlerle halka özgür iradenin nasıl kullanılması(!) gerektiğinin dersini verenler oldu.

Yüzlerce sandıkta müşahitler ya bypass edilerek ya da usulüne uygun olarak ikna edilerek istenen oyların elde edilmesi sağlandı.

Köylerde ise durum daha da farklıydı. Seçimlere 5-10 gün kala silahlı adamlar tarafından ziyaret edilen köylüler çıkacak sonuçlara göre muamele edilecekleri yönünde uyarıldılar.

Jandarma ve kolluk da hem köylerdeki hem de şehirlerdeki seçim çalışmalarına ve seçimin kendisine müdahale etmediler.

Tüm hile ve tezgâhlar görülmesine rağmen görmezlikten gelindi.

Emir hükümettendi ve hükümet kaybedeceği oylar olmasına rağmen seçim çalışmalarına ve seçimdeki kural dışılıklara sesini çıkarmadı.

Çatışmasızlığın devam etmesinden dolayı genelde elde edeceği oylardan dolayı bölgesel nisbi kayıpları göze aldı hükümet.

Ve seçimler yapıldı.

Yine müşahitler tehdit edilerek uzaklaştırıldı ya da pasifize edildi.

Kimileri kullandığı oyun fotoğrafını çekerek tehditten kurtulmaya çalıştı. Gelmeyenlerin yerine oylar kullanıldı.

Ama bununla da yetinilmedi.

Yerel seçimlerin bitimiyle kimlikler bir kez daha deşifre oldu.

Kazanamayan partiler kazanamama sebeplerini sıralamaya başladılar.

Kimileri özeleştiri yaparak bundan sonra neler yapılması gerektiği ile ilgili fikirler beyan ettiler. Normalde yapılması gereken buydu.

Ama kimileri de farklı yollara başvurdu. Kaybetmenin acısını tahrik ederek meydanları hareketlendirme yolunu tutanlar oldu.

Bazı büyük şehirlerde özellikle Gülen medyasının kışkırtmalarıyla sokağa çıkanlar istedikleri sonucun çıkmamasına itiraz ettiler.

İtirazın dili de şekli de partilerle son derece uyumluydu.

“Hoşgörü grubu” tahrik ediyor, “sosyal demokrat” grup da demokrasiye çok uygun davranarak sokakları karıştırıyordu.

Kazandıkları yerlerde demokrat olan bu kesimler kaybettikleri yerlerde “ölmeye ölmeye ölmeye geldik, söke söke seçimi almaya geldik!” havasındaydılar.

Hem “barışçı” hem de “demokrat” olduğunu iddia eden kimileri de rakipler kazandığında evlerini kuşatarak, bürolarını tahrip ederek tepkilerini dile getirdiler.

Sonucu sükûnetle kabullenmenin örneklerine pek rastlayamadık.

Aktörlerin birçoğu için “ben olmazsam kaos olsun!” mantığı geçerliydi.

Böyle garip bir seçimdi 2014 yerel seçimleri.