M.Müfit Yaray / Doğruhaber / Haber-yorum
israil bir kez daha Gazze’ye saldırdı. Amerika her zaman olduğu gibi İsrail’i seyretti. Hamas ve Gazey’i ise uyardı. İlginç ama tanıdık bir tavır da Gülen Grubundan geldi. Gülen grubunun sözcüsü durumunda olan Samanyolu Tv İsrail’in mazlum Gazze halkına saldırmasını, havadan uçaklarla bombalamasını “İsrail hava kuvvetleri teröristlere ait 7 hedefi vurdu” şeklinde vererek, İsrail’in saldırısını meşru gösterirken yıllardır işgal edilmiş topraklarında her türlü saldırıya uğrayan, mazlum, çilekeş Filistin-Gazze halkını da terörist olarak gösterdi. Gülen grubunun bu tavrı yeni değil. Yıllardan beri bütün dünyada İslami mücadele veren Müslümanları terörist olarak gösteren ve hakim emperyalist güçleri savunan hep bu Gülen grubu olmuştur. Peki ama Gülen grubunun bu tutumunun arkasındaki sebep ne?
Son gelişmelerin ışığında başta Başbakan Erdoğan olmak üzere birçok İslami kesimlere göre Gülen gbunun bu tavrının arkasında, Gülen Grubunun tamamıyla Amerika ve İsrail’in taşeronluğuna soyunmuş olması yatmaktadır.
Bu arada Gülen grubuyla hükümet arasındaki mücadele her alanda şiddetli bir şekilde devam ediyor. Gülen grubunun bu olaylardan karlı çıktığını iddia edebilecek aklı başında hiç kimse yoktur herhalde. Peki, bütün bu zararlarına rağmen Gülen grubunun ısrarla bu savaşı sürdürmesinin altındaki sır ne acaba?
Başbakan Erdoğan ve diğer AKP’lilere göre bu işin arkasında da dış güçler var. Bu dış güçler daha önce Gezi olaylarında deneyip de başaramadıklarını bu gün yanlarına bazı iç taşeronları yani Gülen grubunu da alarak – kullanarak yapmaya çalışıyorlar. Erdoğan hemen hemen bütün Mitinglerinde şu manada konuşmalar yapıyor.;"Uluslararası güçlerin içerideki taşeronları milletin güçlenmesini hazmedemiyor. Bu oyunu hep birlikte bozacağız. Gezi olaylarıyla bir çalkalanma yaptılar. Yetmedi - başaramadılar, şimdi de son günlerde bu olayı çıkardılar"
Son kamuoyu yoklamalarına bakıldığında Gülen grubu, CHP ve MHP yönetici kadroları dışında hemen hemen herkesin Erdoğan’ın bu tespitine katıldığını ve Gülen grubunun kendi inisiyatifiyle böyle bir işin içine girmediğine inandığını gösteriyor.
Örneğin GENAR Araştırma Şirketinin çok kısa bir süre önce yaptığı bir anketin sonuçlarına göre; Operasyonun arkasında uluslararası güçlerin olduğuna inananların oranı yüzde 70.6 iken, ankete katılanların yüzde 63.3`ü son hadiselerin büyüyen Türkiye`nin önünü kesmek için yapıldığına inandığını belirtmiş.
Operasyonun arkasında Fethullah Gülen cemaatinin olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 73, paralel devletin varlığına inandığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 73.9.
"17 Aralık`tan beri süregelen AKP Hükümeti ve Gülen cemaati arasında yaşanan tartışmada hükümeti mi yoksa cemaati mi haklı buluyorsunuz" sorusuna katılımcıların yüzde 61,7 si "Hükümet haklı" derken ancak yüzde 17.2`si "cemaat haklı" demiş.
Bu sonuçlar Gülen grubu, CHP ve MHP yönetici kadroları dışında halkın büyük çoğunluğunun, Erdoğan’ın yukarıda zikrettiğimiz tespitlerine katıldığını gösteriyor.
Yani bu iş dış güçler tarafından organize edilmiştir ve hedef Türkiye’nin iyi giden gidişatını durdurmaktır. Bu iş için maalesef dış güçler Gülen grubunu, başbakanın deyimiyle taşeron olarak kullanılmıştır.
Olaylar sadece bu günüyle değil, dünüyle beraber düşünülüp değerlendirildiği zaman aslında bu korkunç gerçek açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Son 30 yıla baktığımızda Amerika, Rusya, İsrail ve Avrupa devletleri İslam coğrafyasının birçok bölgesinde sayısız zülüm ve katliamlara imza atmışlar. Ama buna rağmen Fethullah hoca ve grubu asla onlar aleyhinde tek bir söz söylememişlerdir. Hatta Mavi Marmara olayında olduğu gibi söylemişlerse de Müslümanların aleyhinde ama batının saflarında yer alarak Müslümanları kınamışlardır.
Yaklaşık otuz yıldan beridir Fethullah Hocayı ve Grubunu yakından takip eden birisi olarak maalesef bu gün gördüğümüz ve bizleri özen tablo budur. Bunun aksini iddia eden birisi varsa Fethullah hocanın Amerika veya İsrail’i kınayan - eleştiren tek bir yazısını, konuşmasını hatta tek bir cümlesini lütfen basına açıklasın. Tayyip Erdoğan’a büyük bir aşk ve şevkle beddua eden Hoca’nın, Kahrolsun Amerika veya kahrolsun İsrail şeklindeki tek bir cümlesi ortaya çıkarılsın. Ama asla bulunamaz… Tam tersine… En basitiyle internetten araştıran her kes çok kolay bir şekilde Fethullah Hocanın ve grubunun gerek Türkiye’deki İslami camia, cemaat, tarikat, dernek, parti ve onların değerli liderleri ve âlimleri hakkında, gerekse başta Filistin, Gazze, Mısır, Miyammar, Afganistan, Suriye, İran, Bangladeş, Çeçenya, olmak üzere dünyanın bütün mazlum İslam coğrafyalarında İslami mücadele veren Mücahitler, Âlimler ve liderler hakkında en çirkin ifade ve karalama kampanyalarına anında ulaşabilir. Öyle ki Gülen grubu ellerindeki basın ve medya gücünü kullanarak Türkiye’de ve dünyada karalama ve iftiralarla kalbini kırmadıkları hiçbir gurup, dernek, parti, tarikat ve cemaat bırakmamışlar ve hepsinin bedduasını almışlardır. Ama maalesef bunun aksine Gülen grubu Amerika, İsrail ve Papayı da hep övmüş, saygıyla bahsetmiş onlara karşı en ufak bir saygısızlık ve terbiyesizlik yapmamış bilakis onları hep övmüşlerdir. İsteyen her kes yine internet üzerinden gerek hocanın gerekse de bağlı medya kuruluşlarının bu konudaki yüzlerce açıklamasına anında ulaşabilir.
İşte bütün bunlar maalesef Erdoğan’ın yaptığı "Uluslararası güçlerin içerideki taşeronlarını kullanarak millete karşı yaptıkları bir operasyon” tespitinin doğruluğunu açıkça ortaya çıkarıyor.
Ben buradan Gülen grubuna sesleniyorum ve diyorum ki eğer siz bu tezin yanlış olduğunu savunuyorsanız, Amerika ile İsrail’in saflarında değilseniz, elinizde bu kadar gazete ile tv kanalları var. Çıkın bir tanesine ve Amerika ile İsrail’in dostluğundan beri olduğunuzu ve onların yaptıkları zülüm ve katliamları kınadığınızı sadece bir defacık bile olsa haykırın. O zaman bu halk sizin bunların yanında olmadığınızı ve onların taşeronu olmadığınızı anlayacaktır. Bunu yapmadığınız sürece siz ne kadar laf kalabalığı ve tevillerle bu durumu izah etmeye çalışsanız bile çok az bir kesim dışında artık kimseyi inandıramazsınız. Ama siz bunu yapabilir misiniz? Uluslar arası güçler böyle bir açıklama yapmanıza izin verirler mi? Doğrusunu söylemek gerekirse şuurlu Müslüman halktan hiç kimse böyle bir açıklama yapabileceğinize inanmıyor. Acaba siz Amerika ve İsrail’i kınayan bir basın açıklaması yaparak başta başbakan Erdoğan olmak üzere beni ve böyle olduğuna inanan diğer İslami kesimleri şaşırtabilecek misiniz? Doğrusunu söylemek gerekirse ben sizin bizi şaşırtmanız için dua ediyorum ama yapabileceğinizi de hiç zan etmiyorum. Çünkü özgürlük ve bağımsızlıklarını Amerika ve İsrail’in ellerine verenlerin Amerika ve İsrail’in hoşuna gitmeyecek bir şey yapabilmeleri mümkün değildir.
Selam ve dua ile, Allah`a emanet olun.