Ankara merkez Altındağ ilçesinde bulunan Hacı Bayram Camii'nde, Ankara Filistin Dayanışma Platformu tarafından Cuma namazı sonrası, son bir haftada Gazze'de şehid olan gazeteciler başta olmak üzere Filistinli tüm şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı ve ardından basın açıklaması yapıldı.
Gıyabi cenaze namazının ardından basın açıklamasını, Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına Gazeteci Tayyar Tercan okudu.
İşgalci siyonistlerin sistematik şekilde hastane ve doktorları hedef aldığını belirten Tezcan, "israil, arkasına aldığı Amerika ve Avrupa desteğiyle 450 gündür dünyanın gözü önünde Gazze halkını en vahşi şekilde öldürmeye devam ediyor ve insanlık alemi bu vahşeti durduramıyor.Bir iki gün önce, Gazze'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı'na yönelik saldırıları takip eden 5 gazeteci, işgalci ordu tarafından katledildi. Bu katliamla Gazze’de israilin katlettiği gazeteci sayısı 201'e çıktı. israil, yaptığı soykırımı dünyaya duyuran gazetecileri öldürerek susturmaya çalıyor. Dünyanın başka bir bölgesinde bir gazeteciye karşı saldırı olsa 'basın özgürlüğünden' dem vurarak ortalığı ayağa kaldıran Batı ülkeleri, 201 gazeteciyi katleden israile tepki bile gösteremiyor. Soykırımcı israilin doğrudan suç ortağı Amerika ve Avrupa ülkeleri, dolaylı ortakları ise bu vahşeti durdurmak için harekete geçemeyen Müslüman ülke liderleridir. Soykırımcı israilin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi çevresini hedef alan bombalı saldırılarında 5 Filistinli sağlık personelinin de aralarında olduğu 50 kişinin hayatını kaybetti. israil sistematik şekilde hastane ve doktorları hedef alıyor." dedi.
"Siyonist katillerin Gazze’de yaptığı her saldırı savaş suçu kapsamındadır"
Gazze Şeridi'nde son 3 günde soğuktan hayatını kaybeden bebeklerin sayısının 4'e yükseldiğini aktaran Tezcan, "israil bilinçli şekilde çocukları öldürüyor. Dün Gazze’de doktorlar, şehit edilen çocukların emar görüntülerini paylaştı. Daha 5-6 yaşındaki bir çok masum çocuk, siyonist keskin nişancılar tarafından doğrudan kafasına ve kalbine nişan alınarak öldürüldüğü görülüyor. Mümkün olan en çok sayıda sivili öldürmek için patlayıcı taşıyan robotlar, sivillerin olduğu alanlara bomba paketleri bırakarak patlatıyor. israil, evleri okulları çadırları cami ve kiliseleri hastane ve güvenli bölge ilan edilen mülteci kampları, gıda, su ve ilaç depolarını, ambülans arama kurtarma ve yardım ekiplerini ve gazetecileri vurmaya devam ediyor. Dikkat çekmek istediğimiz şey şu: siyonist katillerin Gazze’de yaptığı her saldırı savaş suçu, insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamındadır. Batı ülkelerinin iddia ettiği bütün değerler, kurallar, diğer ülkelere baskı aracı olarak kullandığı anlaşmalar israil vahşetiyle çöp hükmündedir." ifadelerine yer verdi.
"israili devlet olarak tanıma kararı geri alınmalı ve israil ile yapılmış bütün anlaşmalar iptal edilmeli"
Açıklamanın devamında Tezcan, şunları aktardı: "Çocuk, kadın, yaşlı, genç sivil katliamı, şehirlerin altyapı üst yapısını yok etmek, yüz binlerce insanı açlıktan ölüme mahkum edecek şekilde su gıda ilaç tedariğinin engellenmesi insanlık ve savaş suçudur. Batı ülkeleri, yüz yıldır dünyaya karşı savunduğunu iddia ettiği bu değerleri israilin çöp haline getirmesini izleyerek, aslında bu kavramların Batı için sadece sömürü aracı olarak kıymetli ve kullanılabilir olduğunu bir kez daha göstermektedir. Soykırımcı israile karşı devlet ve millet olarak yapabileceğimiz şeyler var bunları yapmakla sorumluyuz. Öncelikle devletten değişmez talebimiz, israili devlet olarak tanıma kararının geri alınması ve israil ile yapılmış bütün anlaşmaların iptal edilmesidir. Bunun yanında uzun bir süredir dile getirdiğimiz ve Meclis gündeminde bekleyen israilin soykırımına katılan çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılması ve soykırım suçundan cezalandırılmaları' kanun teklifinin bir an önce yasalaşmasını istiyoruz. Bu mesele aynı zamanda ülke güvenliğimizi de doğrudan ilgilendirmektedir. Siyonist israilin insanlık vicdanında soykırımcı katil bir şebeke olduğu tescillenirken devletlerin, bu terör yapılanmasını yalnızlaştırması gerekiyor. israil Gazze’de soykırım yaparken hedefinin sadece Gazze olmadığını açıkça söylüyor. Bugün o soykırımı durdurup israili her yönden yalnızlaştırarak soykırımı durduramazsak Lübnan ve Yemen’de olduğu gibi, bölgedeki bütün ülkeler israiln vahşetini yaşama riski altındadır."
"Yer yüzünde hiç fitne kalmayıp din tamamen Allah'ın oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz"
Boykotun önemine de değinen Tezcan, "Ferdi olarak boykotlu ürünler konusunda bilinçli olmak, çevremizi bilinçlendirmek ve bunu yaşam tarzı haline getirmeliyiz. Soykırım alışılacak kanıksanacak normal karşılanıp görmezden gelinecek bir şey değildir. İslami insani ve vicdani olarak mazlumlara yapılan her saldırı yüreğimizi yaralamalı, bizi mazlumların derdiyle dertlenmeye sevk etmelidir. Özellikle şehit edilen basın mensupları özelinde şehit edilen bütün Gazzeli kardeşlerimiz için ve soykırımcı israil işgal ettiği Filistin topraklarından defolup gidene kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak tüm mazlumlardan yana olduğumuzu, Filistin’den Gazze’den yana olduğumuzu, kanımızın son damlasına kadar zalimlere karşı olduğumuzu, yer yüzünde hiç fitne kalmayıp din tamamen Allah'ın oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğimizi tekrarlıyoruz." şeklinde belirtti.