Hüseyin Kaya / Haber Yorum
Birazcık normalleşme görüntüsü var. Artık televizyonlarında az da olsa başka haberlere de rastlayabiliyor, gazetelerinde farklı haberler okuyabiliyoruz.
Geçen bir-iki hafta bir dershane kıyameti yaşanıyordu.
O günlerde Gülen grubuna bağlı yazılı ve görsel medyaya bakmak bile azap olmuştu.
Ağlayanlar, öfkelenenler, yumruk sıkanlar…
Dershane meselesi ölüm-kalım meselesi olmuştu.
Hükümeti Hizbullah ve Pkk’ye alan açmakla suçladılar.
Dershanelerin teröre engel olduğunu iddia ettiler.
Amaçları hükümete geri adım attırmaktı.
Hükümet dershaneleri dönüştürme süresini uzatınca sevindiler.
Sevinçleri fazla sürmedi ama.
Hükümet, ayrıntı olarak gözüken meseleyi bırakmıştı; ama bazılarının iddiasına göre yeni ve büyük bir hamleye hazırlanıyordu.
Süreç Gülen grubunun gözünü korkutuyordu. Karşılıklı atışmaların yoğun bir şekilde sürdüğü günlerde kendilerinden başka dostları olmadığını gördüler.
“Herkes bir gün hizmet hareketine katılacak, katılmak zorunda kalacak” demişler, diğer grupların finans kaynaklarını kurutmuşlar, girdikleri kurumda kimseye hayat hakkı tanımamışlardı.
Şimdi herkes hükümet tarafındaydı.
Gözleri dost arıyordu; ama bulamıyorlardı.
Dost yoksa bari düşmanlarımın düşmanlarını bulayım, diye düşündüler ve Müjdat Gezen’e bile mikrofon uzattılar. Kabinenin yarısı bizden; ama korkudan sesleri çıkmıyor, dediler.
Ergenekonculara bile zeytin dalı uzattılar.
Mesela Balbay’ın tahliyesi üzerine yaptıkları yorumlar…
Ergenekon davası sanığı Mustafa Balbay’ın tahliyesini sevinçle karşıladığını söyleyen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, siyasi af çağrısı yaptı.
Siyasi afla ilgili yapılacak bir düzenlemeyi biz de destekliyoruz.
Mahkûmun onurunu zedelemeden, toplumsal barış için tutsakların serbest bırakılması elzemdir.
Devlet bir dönemin hatalarını sahiplenmiyorsa o dönem verilen yargı kararlarını da yok hükmünde saymalı ve zindanları boşaltmalıdır.
Hükümetin çözüm sürecinin gidişatına göre bir af düşüncesinin olduğunu biliyorlardı ve kendilerince “iyi adam” rolüne bürünüyorlar.
Oysa bir süre önce Ergenekon davası devam ederken aynen dershane haberciliği gibi bir haberciliği bu dava için de yapmışlardı.
Haberler “Asrın davası” diye başlıyor, “Asrın davası” diye bitiyordu.
Savcılar, daha yayınlanmamış kitaplar için dava açıyor, bilgisayarlardaki nüshalar savcı kontrolünde siliniyordu.
Şimdi Ergenekoncular için bile af istendiğine göre durum ciddi demek ki.
Asıl savaş daha yeni başlayacak gibi görünüyor.