İşgal güçlerinin Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği yoğun saldırıların ardından göçe zorlanan Filistinliler, kış mevsiminin gelmesiyle yoğun yağış ve soğuk havayla mücadele ediyor.
Gazze'ye havadan ve karadan düzenlenen saldırılar ve sınır kapılarına uygulanan tam ambargo sebebiyle bölgedeki "insani kriz" giderek derinleşiyor.
İşgal saldırısı altında ikinci kış mevsimine giren Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin soğuk hava nedeniyle ağır yaşam koşulları daha da zorlaştı.
Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinden göç etmek zorunda kalan yüzlerce Filistinli aile, Gazze kentinde boş arazilerde kurdukları derme çatma çadırlarda hem açlık hem soğukla mücadele ediyor.
Bölgede yakacak malzemenin kısıtlı olması sebebiyle ısınma sorunu yaşayan Gazzeliler, güneş ve rüzgardan yıpranan derme çatma çadırların basit bir yağmuru bile koruyamadığını ifade ediyor.
Sağlık sisteminin çöktüğü, hastanelerin hedef alındığı bölgede yaşlı, kadın ve çocuklar, yaralılar ve hastalar büyük bir mağduriyet yaşıyor.
Soğuk hava Gazze kentindeki sığınmacıları bitkin düşürdü
İşgal güçlerinin saldırılarında yaralanan Gazzeli İmad Subh da yaptığı açıklamada, işgal ordusunun yoğun saldırılar düzenlediği Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinden haftalar önce ailesiyle beraber göç etmek zorunda kaldığını ve Gazze kentinde kurduğu bir çadırda ailesiyle yaşam mücadelesi verdiğini anlattı.
Subh, kışın gelmesiyle dondurucu soğuktan ve yağmurdan olumsuz etkilendiklerini belirterek, gıda sıkıntısı, barınma sıkıntısı gibi birçok zorlukla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
İşgal ordusunun, göç sırasında yanlarına herhangi bir eşya almalarına izin vermediğine işaret eden Subh, yaşamın en temel gereksinimlerinden yoksun bir şekilde hayatta kalmaya çalıştıklarını, kendilerine yetecek giysilerinin bile olmadığını dile getirdi.
"Ciddi anlamda perişan durumdayız. Soğuk hava bizi iyice bitkin düşürdü. Kış şartlarına dayanıklı bir çadır ya da kamp temin edilmesini istiyoruz. Şartlar çok zor bir hal aldı. Hayattan ümidimizi kestik, yorulduk artık." diyen Subh, "Ailemden bir çok kişiyi kaybettim, oğlum İsrail hapishanelerinde. Şu halimize bakın ve bu savaşı durdurun. Akan kandan yorulduk. Saldırılardan bitap düştük. Ne yiyecek, ne su, ne de ilaç bulabiliyoruz. Sıkıntılarımızla ilgilenen kimse yok." serzenişinde bulundu.
İşgal güçlerinin Beyt Lahiya beldesinden zorla göç ettirdiği Filistinli Menal Ebu Rabi'nin durumu ise çok daha zor.
Fırtınalı ve dondurucu bir havada göçe zorlandıklarını anlatan Filistinli kadın, Gazze kentinin batısına göç ettiklerini ve henüz kendilerini soğuktan bir nebze de olsa koruyacak bir çadır dahi bulamadıklarını ifade etti.
Beyt Lahiya'da sığındıkları okullardan "silah zoruyla" çıkartıldıklarını ifade eden Ebu Rabi, "Kimsenin bize dönüp baktığı yok. Ne yiyecek ne içecek ne örtü ne döşek. Yerlerde uyuyoruz. Hiçbirşeyimiz yok. Barınacak bir sığınağa bir çadıra ihtiyacımız var." dedi.
Ebu Rabi, havaların çok soğuduğunu, sık sık yağmur yağdığını kaydederek, "Çocuklarımla beraber en temel ihtiyaçlarımızdan yoksun, bir sokak kenarında kalıyoruz." ifadesini kullandı.
AA